bir cahillikten daha nasıl kurtulunduğunun hikayesidir.
yine o öğrenci olduğumuz için kızlarla indirim sezonlarında veya özel günlerde en ünlü, en pahalı avmlere gidip gezdiğimiz günlerden biriydi. sol köşede yeşil yeşil duran, the body shop benzeri mağaza yine dikkatimi çekmişti. yıllardır hiç de merak edip içine girip bakmıyordum. daha ismini okumayı bilmiyordum çünkü. kızlara "hadi yves rocher*e de bi bakalım hiç bakmıyoruz" mu deseydim? nasıl derdim? gerçi onlar da bilmiyormuş. deyince öğrendim. sonra gülüştük kahkaha attık filan. hepimiz rahatladık.
1-2 yıl daha girmedim, giremedim kapısından. ta ki dolmuşta kulaklıkla radyo fenomen dinlerken reklamını duyana dek. "ev roşe" diyordu kadın. "ev roşe"*. şaşkınlıktan bu isim hemen uçup gidecek gibiydi aklımdan ben de önceden öğrenilmiş bir şeye benzeterek kodlama tekniğiyle hafızama kazıdım.
fransada kurulmuş bir marka olmasından kaynaklı değişik bir okunuşa sahip. eminim pazarlama açısında bu kalıbı müzikle reklam arka fonuna koysalar müşteri kitlesi artar. *