ugruna ölümlere gidip geldiğiniz, terk-i diyar allah bilir hangi derdinizin ateşlenmesine sebebiyet veren suretin arkasindan içinizde bulundugunuz buhrani dagitmak için uykusuz gecelerin, içtiğiniz meylerin, girdiğiniz kavgalarin suretinize işlenmesidir bu.
allah bilir hayatin sizi yipratan atesinin üzerine boca edilen bir bidon benzin misali binir anlamlar esrarlar iceren kirisiklarinizin sebebidir o suret.
servetiniz, umudlariniz, gencliğinizi gömdüğünüz bülbül kusu iken huma kusuna dönmenize sebiyet vermiştir o suret.
uykusuz gecenin bir sabahinda bosalan kadehlere dolan derdinizi vurup duvarlara isyan ettirilir o suret.
kaybedilen ve mutsuzluklariniz üzerine sabit mercek tutup onlari golyatlastiran sizi gamli, kederli ölmeden topraga sokan tirkesinizde en tatli hayaller için tuttugunuz oklari kirdirir suret.
gelen gider, gelen geri dönmez, geri dönse bile bir sekilde, bir değil iki değil belki bir zaman sonra geri döndüğü için pişman oldugu sizden bunun esabini aci bir şekilde kesemeye kalkar ve bir yanginin külünü tekrar yakar. ondan geri dönmesin o suret. bari elde kalan zaman süzgecinden süzülen tatli hatiralar boklanmasin.
ve hayat senaryonun disina cikarken lizbona giden ucağin arkasinda bogart yüzbasi renauld'unun kolunda havalimanindan mechule dogru gider.
