üniversitede evdeyken camın önüne bi kuş yuva yapmıştı. ben de gidip kaldırıp atıcam. arkadaş dur yuva yıkanın yuvası dağılır dedi. ellemedim bende. 3 5 güne kalmadan nası olduysa evi bite pireye boyadı. bunu görünce aklıma bu geldi. yuvayı yıkmayalım da bizim yuvamıza mı sıçsınlar. hiç bişey olmaz.
ünlülerden hülya avşar ve derya tuna ilk akla gelen mükemmel örneklerdir bu tezi doğrulamaya.
öte yandan angelina jolie şimdilik mutlu bir yuvaya sahip gibi görünüyor ama 10 sene sonra brad pitt çok sıkıcısın diyip şutlayabilir onu da.
gerçek hayattaysa yuva yıkma teşebbüsünde bulunmuş tanıdığım insanların hayatları uzun vadede öyle bir yönde ilerledi ki gerçekten pişman oldular yedikleri boka, dine falan sardılar, acı çektiler ciddi şekilde.
aldatan erkeklerse boşanmanın ertesindeki bir iki sene mutlu ve özgür hissedip, 5-10 sene içersinde aynı sorunları daha da fazla yaşadılar yeni ilişkilerinde. birçoğu alkolü bırakıp, hayat tarzını değiştirip, kendini sorgulama dönemine girdi. yediğim hurmalar geldi götümü cırmaladı dedi.
başkasının mutsuzluğu üzerine hele ki mutsuz edilen masum küçük çocularsa gerçekten mutluluk kurulmuyor.
cinnetlik ailevi sorunların işlendiği, genellikle 60 yaşlarında saçları kabarık seyirci teyzeler tarafından söylenilen sabah programlarının klişe cümlesi.
-yuva yıkanın yuvası olmaz kızım!
Herhalde başıma gelenler durumu ibret verici bir biçimde anlatmaktadır.
Eski sevgilim, eski sevgilisinin ilişkisini yıkarak onunla birlikte olmaya başladı. Bir ay sonra ben, eski sevgilimin eski sevgilisiyle ilişkisini yıkarak onunla ilişkiye başladım. 5 ay sonra eski sevgilim beni aldattı ve ilişkimiz bitti. Bir ay sonra eski sevgilim, az önce bahsettiğim eski sevgilisiyle tekrar başladı. Hayatımız bir aşk-ı memnu oldu ve ben hiç mutlu olamadım. Aşk insanın gözünü kör ediyor ama bu işin sonu belli sayın sözlükçü. Aklınız varsa böyle bir şey yapmayın.
