Aşkın adı; Züleyha kalbin sınırsızlığı kadar Aşktı.
Züleyha olmak mi daha zordur yusuf olmak mi ?
Peki ya Zindan olmak ? kimin zindani kimin aydinligidir sizce ?
Bu dünyada Kac Kadin Züleyha ? Rüyalarin hangisi gercekti ?
Yusufu Kuyuya atan Kardeslerimiydi ? peki ya yusufu Zindana attiran,Züleyhamiydi?
Aşk, Züleyha olacağını bile bile... Yusuf'a vurulmaktır. Yusuf olduğunu bile bile... Kuyuya atılmaktır. Kuyu olduğunu bile bile... Yusuf'u saklamaktır. Aşk; hem Züleyha hem Yusuf hem de kuyu... Aşk; olduğunu olabilmektir belki de...
Züleyha , görünürde kuyu gibi gözükse de , saraya giden yoldur
gerçekte.. Yusuf , Züleyha kuyusundan saraya varır.. demek ki , sarayın yolu
kuyudan geçer.. demek ki , Züleyha , yoldur iz dir Yusuf a.. bu yol ulaştırır Züleyhayı Yusufa , Yusufu saraya.. ikisini Yaradana..
Ne Yusuf-i sabrım var,ne çelikten iradem,ne de peşimden koşan
Züleyham
Gelmez oldu kervanım,yoruldum
Çıkmazlardayım,kerem etmezse
Rabbim dardayım, Yusuf gibi,
...susuz kalmış,kör kuyulardayım...
Sen bütün sağırlığınla duymazken beni; gözlerimde yankı bulan suskunluğumu Yusuf duydu sadece... Oysa ben ne Yusuf kadar aşktım, ne Züleyha kadar aşık... Yakup kadar kördüm sadece... Bu yüzden bir tek gece kaldı ömrü delik ceplerimde... Öyle bir gece ki; yıldızları adınla söndürüp, düşürdüm solgun günceme... Ayı gözler......inde boğdum... Ve gelen güneş Yusuf'unu armağan etti Yakub'a, senin gözlerinde... Ama sen; Yakub'u kör ettin Yusuf yüzlü gidişinle...
Yusuf göl, ben göle görüntüsü düşen mehtabın ardındayım...
Yusuf ayna, ben aynaya yansıyan ışığın tayfındayım...
Yusuf sûret, ben sûretten içre aslolanın sevdasındayım...
Nakşı görüp de, nakkaşa nasıl kayıtsız kalayım?
Varlığım ve mahiyetim, nasibim ve görevim
......O'ndan ve O'nun içinse,
O'ndan gelen ışığa gözlerimi nasıl kapayayım???
Can sırrı kuyularda gizli Yusufum, Kuyuda yitmeden can olunmaz, can alınıp can satılmaz Yusufum; Yitmeye lâyık kıl ruhumu; Yitir ki Can olayım yitir ki can bulayım; Yitir ki ermeye canın(m)a lâyık olayım
Ve aldırma; Diyorlar ya ;Âşıklar ölmez Yusufum;
iş Ne Yusuf'dadır Nede Züleyha'da...
iş, Yusuf'a Güzellik ve iffeti Verip... Züleyha'nın Gönlüne Yusuf'u Koyanda
için ağlasa da kim duyar seni ?Kim anlar
dışardan olup biteni? Yusuf''un yüzünü görenler bilir Züleyhanı
kalbine batan dikeni,,,
YUSUFUN PEŞiNE düşmek için Züleyha olmak gerekir. Züleyha aşk
öykülerindeki tek mücadeleci kadın figürüdür. Ne Leyla, ne Aslı, ne de
Şirin aşık atabilir onunla. Züleyha Mısırın nilüferi. Nilüfer,
kadınların asırlardır kapıştığı bir rayiha, nam-ı diğer Lotus çiçeği,
Züleyhanın kokusu. Bugün hala Kahirenin göbeğinde ...duran lotus
kulesiyle Yukarı Mısırın sembolü. Züleyha, Yusufun mana-i ismiyle de
olsa değerini bilmiş ve uğruna makamını, şöhretini, itibarını, mal ve
mülkünü, saltanat sahibi eşini, ve dahi ömrünü feda etmiş kadın. Yusuf
için değmez mi?
apaçık delil şudur ki, Züleyha, sonu nasıl olursa olsun, Yusufla
anılır olmuştur. Kıssaların en güzelinde insanların en güzeline adı
bitişmiş, onunla beka bulmuştur. Ona bundan güzel ödül mü olur?
Öyle ya Yusufa fâni dünya dardır, ona ancak dâr-ı bekada kavuşulur
Yusuf kuyuda da mutluydu,Züleyha'nın yanında da..
Şimdilerde ne Züleyhalar yetiyor Aşka,
ne de kuyudakilerin yüreği sabra..
Aynaya baktı Züleyha ve dedi; buldum seni Yusuf.Meğer buradaymışsın; yanımda.Meğer ordaymışsın; karşımda. Meğer içimdeymişsin; dışımda.Meğer görünüşümde, görünmede, görünmeyende.Hepsinde ve hiçbirinde...
Yusuf,dedi Züleyha, sana, gel kaderim ol, demem. O kadar ki, güldeki sevda, çöldeki ateş, denizdeki su kadar kadersin bana.Bak alnına, iki kaşının ortasına. Orada benim mührüm var. Alnımın yazısı olduğun kadar, alnına da yazıyım.
Nerede yalnız bir kuş görsem, yanına bir kuş daha çiziveririm. Blue bells'i pek severim.
Ve isterim ki, amisos'da Türk kahvelerimizi içerken karşımda parlakmavi, tepem de gökyüzü, sağımda Karadeniz masmavi olsa her yer ve anlatsan bana gözlerinin etrafına yuva kurmuş acılarını. Sarsak beraber.
bir resim verdiler eline.
kim vermişse onu eline, çizgileri karmakarışık. ama sanki azıcık silsen düzelecek gibi. bir kaç yeri fazla çizilmiş sanki.
gözüne ilk çigilerin arasında kalmış bir kuş çarpıyor.
bi çizginin altında kalmış, çizgiyi siliyorsun önce ama kuşa dikkat etmen lazım yoksa o da silinir.
sonra bir sürü çiçek var şu en çok karalanmış yerde.
"en zoru burası" diye düşünüyorsun, onca çiçeği bozmadan o çizgileri de silmek lazım.
istemiyorsun ama silmelisin sanki çünkü çiçekler çok tatlı görünüyor.
güç bela güneşin üstündeki çizgileri de temizliyorsun.
hoşuna gidiyor resim bir kaç bulut, çizmek istiyorsun.
hem kuş yalnız kalmasın onun yanına da bir tane kuş çiziyorsun.
ormanmış burası ama ardında çok tatlı bir göl varmış, onu da çiziyorsun.
ama eksik bir şeyler var, hani ağaçların yeşili?
hani gökyüzündeki parlak mavi renk?
hem o kuşlar da renklenmeli sanki, ötüşlerini duymalıyız...
ama en çok çiçekler güzel olmalı, öyle güzel olmalı ki; kokusunu duymalıyız.
mavi bir renk var elimde, zaten tek varlığım da o.
uzatıyorum sana sen de o narin kalbine dokunur gibi dokunduruyorsun çiçeklere mavi rengi.
dönüyorsun sonra bana diyorsun ki, "bunlar blue bells"
çok severim, biliyorsun...
romantizmi eksik olsa da güzel bir resim oldu ha, ne dersin züleyha?
parasızliktan bahseden yazar. Sen parasızlik de biz sana kamil Koçtan hisse alalım. Gözü çıksın nahlet olasica paranin.
unutmadan 7 aralıkta memurluk eğitimim var. tam 21 gun hemi de. Kahrolsun eğitimler. uzgun smiley.
eşimin, kız bütün Karadenizi turladi babası ses etmedi, yanımiZa gelecekken kıza ambargo koydu, dediği yazardır. halbuki bütün planları da yapmıştık. Kaplıca fantazisi falan.