"bursaspor ile idman yaptıktan sonra trabzon kampında duş alan, ardından bindiği beşiktaş otobüsüyle arabayatağıspor tesisleri'ne gelen yusuf şimşek, ben doğuştan nothingham forrest'lıyım, çocukken de tarsus idmanyurdu erkuspor'a meylim vardı, artık new york
yankees forması altında osasuna'nın başarısı için ter dökeceğim, ne mutlu eskişehirli olana... diyerek nizip belediyespor bayrağını öpmüştür...
yusuf daha sonra avrupa binicilik turnuvası ile tahran'daki artistik patinaj şampiyonası için malezya'ya hareket etmiştir..."
beşiktaş'a transfer olduğu gün futbolun duayeni olduğu söylenen ihtiyarlar heyeti bu transferi çok eleştirmiş, beşiktaş yönetimini, mustafa hocayı suçlamıştı. mustafa hoca ise yusuf'un kısa vadeli planları içerisinde olduğunu vurgulamıştı. yusuf ise her hafta adeta bu herifleri göt etmek için uğraşıyor ilginçtir başarılı da bu konuda.
futbolun endüstiriyel futbol olmadığı zamanlardan kalan bir tat. kendi söylemleri ile de aslında çok daha güzellikler gösterebilecekken gösteremeyen futbolculardan. şahsım adına ise hafta sonu seyredilen 270 dakikalık maçlardan futbol adına, hani eskiden arsada, sokkata oynadığımız futbol adına teşekkür etmek istediğim adam.
270 dakikalık futbol yokluğunda, bir anda sahneye çıkarak sadece 20 saniyede futbolun ne kadar güzel bir oyun olduğunu hatırllattığı için teşekkür etmek istediğim adam.
Turkiye'de Futbol topunun bir ayaga en cok yakistigi 2 isimden biridir. * . henuz 17 yasindayken ersun yanal tarafindan kesfedilerek kemerspor'dan denizlispor'a transfer edilmistir. denizlispor'un ikinci ligde sampiyon olup super lige cikmasinda buyuk pay sahibi olmustu. Denizlispor'un ligdeki ilk sezonundaki performansiyla istanbul takimlari'nin dikkatini cekmis ve fenerbahce'ye transfer olmustur. onsan sonrasi malum. Yanliz 30 eylul 2007 denizlispor kayserispor maci gostermistir ki o prosefyonelliginin ve mesleginin futbolculuk oldugunu 30 yasindan sonra ogrenmistir. bahsi gecen macta yusuf simsek sakatti ve 3 sari karti bulunuyordu. ve en az 2-3 hafta kadar da oynayamayacakti. yusuf yedek klubesinde onune gelen topu yere vurarak sari kart gormus ve 4. sari kartini gordugu icin cezali duruma dusmustur. Zaten sakatligi sebebiyle oynayamacagi macla cezasini tamamlayarak kart sorununu boylece cozmus oluyordu. Cok zekice ve profesyonelce bir davranisti bu. Tebriklerimi gonderiyorum buradan kendisine.
hani böyle mahalle maçlarında, halı saha maçlarında çalım sov yapan, herkese beş atan, çalım atınca gülen, topu alınca bir baştan bir başa herkesi geçen, yere yatıran abilerimiz vardır. yusuf şimşek de işte öyle bir şey...
küçük takımların büyük kaptanıdır yusuf. hiçbir zaman milli takım oyuncusu ve büyük takım oyuncusu olamaz. evet, çok yeteneklidir. döktürür de zaman zaman. ama başarıya ulaşmada -şampiyonluk, kupa- böyle bir futbol yoktur yeni çağda. her zaman olmalıdır, futbola zevk veren unsurlardan biridir yusuf. böyle futbolcuların olması seyir zevkini arttırır. futbolun güçten ziyade aslen bir yetenek oyunu olduğunu gösterirler. o yüzden yusuflar, altanlar, ilyaslar çok yaşasınlar; ancak şampiyonluk onların yeri değildir. yusuflar, altanlar, ilyaslar "abi halısaha yapacaz 1 adam eksik gelsene" adamlarıdır. ama yine de onlar futbolun endüstrileşmiş yapısından uzaklaşma sebepleridir. ve çok severiz biz futbolseverler onları.