fb den sonra oynadığı anadolu takımında devleşmiş, kendini bulmuş futbolcu. ilerleyen yaşına rağmen nasıl da karizmatik bir adam bu yahu dedirtir insana
kendisiyle çok keyifli, çok samimi bir ropörtaja imza atarak bursaspor'a transferi sonrası onunla ilk ropörtajı yapmış bulunmaktayım. aha bu da ispatı.
edit: nasıl bir zihniyet bunu eksiler anlamadım arkadaş!
küçük takımların büyük kaptanıdır yusuf. hiçbir zaman milli takım oyuncusu ve büyük takım oyuncusu olamaz. evet, çok yeteneklidir. döktürür de zaman zaman. ama başarıya ulaşmada -şampiyonluk, kupa- böyle bir futbol yoktur yeni çağda. her zaman olmalıdır, futbola zevk veren unsurlardan biridir yusuf. böyle futbolcuların olması seyir zevkini arttırır. futbolun güçten ziyade aslen bir yetenek oyunu olduğunu gösterirler. o yüzden yusuflar, altanlar, ilyaslar çok yaşasınlar; ancak şampiyonluk onların yeri değildir. yusuflar, altanlar, ilyaslar "abi halısaha yapacaz 1 adam eksik gelsene" adamlarıdır. ama yine de onlar futbolun endüstrileşmiş yapısından uzaklaşma sebepleridir. ve çok severiz biz futbolseverler onları.
2007-2008 sezonu * bittikten sonra askere gitmemek için yunanistan'ın skoda xanthi takımıyla anlaşmış daha sonra milli sporcuların askerlik tecil yaşı 38 olarak değiştirilince denizlispor'a dönüş yapmış daha sonra da denizlispor'u yüzüstü bırakıp *bursaspor'a gitmiş topçu.
gerçekçilik ve grafik açısından fifa 2000'i itin götüne sokanlara kapak olmuş futbolcu. hani dümdüz yardırırken yer, yön, şekil gözetmeksizin pas verme tuşuna basıp bir oyuncuyu kaleciyle karşı karşıya bırakamazdık. hani paslar defans oyuncularının içinden geçmezdi. gördünüz mü len oluyo muymuş ?
ancak o pembe toka nedir yusuf ? hadi siyah, lacivert falan tamam da, pembe ne m.na koyim...
5 ekim 2008 bursaspor galatasaray macinda, bursaspor'un 2 golünü de yaratarak, maçı ev sahibi ekip lehine çeviren futbolcu. özellikle, ilk goldeki asistiyle "vay anasını" dedirtmiştir.
bursaspor'un ilk golü öncesinde mustafa sarp'a verdiği pas kesinlikle ders niteliğindeydi. tam da abi havası var adamda, genç topçuları yetiştirse iyi malzemeler çıkartır bence. cidden türk futboluna gelen büyük yerli yıldızlardan biri ve ülkecek bu adamı kullanamamız üzücü...*
turk futbolunun gelmi$ gecmi$ en yetenekli futbolcularindan biri oldugunu 5 ekim 2008 bursaspor galatasaray maci'nda bir kez daha gozumuze sokmu$ futbol ilahi. fenerbahce'ye gittiginde kendini gece hayatina kaptirmak yerine topunu oynasaydi, $u anda belki de avrupa'nin en buyuk futbolcusuydu, bu kadar da net soyluyorum.
--spoiler--
"hani böyle mahalle maçlarında, halı saha maçlarında çalım sov yapan, herkese beş atan, çalım atınca gülen, topu alınca bir baştan bir başa herkesi geçen, yere yatıran abilerimiz vardır. yusuf şimşek de işte öyle bir şey... "
--spoiler--
bunu geçen sene yazmıştım. o aralar denizli'de oynuyordu. hep bursaspor'a gelsin deyu hayal ederken bu sene bu hayalim gerçekleşti.
ben bu adamı şöyle anlatayım.
mesela maçta top ayağına gelince statta bir uğultu başlıyor, "acaba şimdi ne yapacak deyu" meraklı gözler yusuf'u takip ediyor.
adam hakikaten de ayaklarına bileklerine hakim ve ne yapacağını iyi biliyor. bizi coşturuyor, coşturacak.
benim için gerek futbolu gerek tip gerekse kariyeriyle türkiye'nin david ginola'sı gibi gelmekte olan futbolcu. forma rengindeki ortaklık ayesinde olsa gerek * transferi sonrası pek uyum sorunu yaşamaksızın kaldığı yerden devam edecek gibi.
performansı ile milli takımı sonuna kadar hakkeden futbolcu. oyun kurucu yerine emre'den daha yararlı olacağı kesindir. ben fatih hoca yerinde olsam yusuf'u 11 başlatırım. hattan oyun düzenimi onun üzerine kurarım. muhteşem ara pasları verebilen bi herif. ortaları güzel. yeri geldimi topa da iyi vuruyor. tümer'e emre'ye verilen şans bu adama da verilmeli.
hafta sonu oynanan bursaspor-galatasaray maçında bursasporun ilk golünde verdiği pası ayakta alkışladığım topçudur. bu adam gerçekten yazık etmiştir kendine. esra balamir ile ziyan etmişti sanırım kendini.
sergen yalçın'a çok benzettiğim türk futbolcu. hani onun gibi şut tekniği var diyemez kimse ancak pas tekniği olarak onun önünde. tabi bunlar farklı kavramlar benim çok benzetmemim nedeni ikiside farklı topraklarda doğup büyüseydi ve o ülkenin futbol ciddiyeti ile yetişseydi dünyada ismi geçen futbolculardan olabilirlerdi. bu yeteneklerin böyle harcanışını görmek insanı üzüyor. işte görüldüğü üzere harcanmış halleri bile bir futbol ziyafeti.