çok özel bir görevde olduğu ve sürekli canı tehlikede olduğu için zırhlı mercedes'i sürekli yenilenen devlet görevlisi. son aracının maliyeti 600 bin dolarmış. e adam çalışıyor tabi devletin bürokratına bakması gerek. öldürüverirler maazallah.
yaklaşık 600.000 tl lik 2009 model makam aracı olan bu aracıyla kendisine duyduğumuz saygıyı biraz daha arttırdığımız yök başkanı. ** 600.000 tl'ye bir laboratuvar da acabilirdik.
Türk yüksek öğretiminin emanet edildigi, ne yaptıgı bilinmez, yaptıgı dengesiz açıklamalarla gündemi meşgul eden ve günden güne yüksek ögrenimi büyük bir çıkmaza ve kalitesizlige sürükleyen kararların altına imza atan bir nevi akp kuklası. (bkz: hacivat karagöz)
kanımca doğru, ancak niyeti sorgulanabilir bir tabir kullanmış kişi. öte yandan, star haberde makam arabasının aylık kirasından dem vurulması*, bunun da zıkkım tabirinin kullanılmasının hemen ertesinde haber yapılması oldukça düşündürücüdür. ayda 10000 euro* kira öeh dedirtiyor da, kendisi muhtemelen ne tek, ne de sonuncu mevki sahibi olacaktır makam arabalarına servet ödeten. ayrıca, bu bilgiyi lazım olur da kullanırız zihniyetiyle bir süredir muhtemelen bekleten, fırsatı bulunca da doğrudan "haber" yapan samimiyetsiz star habere de selam etmek gerekir diye düşünüyorum. bu tabir kullanılmasa, ayda 10000 euro ne ki, di mi?
haberin takdimi için;
(bkz: yök artık)
son yaptığı zırvalık, kapanmak üzere olan akp'nin "bak gördün mü, biz imam hatiplileri bile aşağılayabiliriz." zarfıdır. açar okursan yandın, okumazsan ne ala?
"bozuk saat bile günde 2 kere doğru zamanı gösterir" dedirten zat-ı muhterem...
imam hatip = zıkkım meselesine gelince; "teşbihte hata olmaz"!
pire için yorgan yakmanın manası yok; madem imam hatipler yüzünden meslek liselerinin önü tıkanıyor, bırakın da kapansın bu okullar, bakalım ne bahaneleri kalacak o zaman kemal gürüz kafalıların...
yökbaşkanı.
eleştirilen eski yök başkanı bile böyle bir laf etmemiştir.
birşeyler olmuş adama iplerini biran için kendi ellerine almış, coşmuştur.
unakıtan ın deyimiyle ; sıkıysa otursun bundan sonra o koltukta.
vasıfsız olup vasfına yakışan saçmalamalarına devam eden yök başkanı.
"aman hocam" diye akıl verenler de şimdiki niteliksiz "zıkkım" sözünden sonra bir anda karşı durmaya başlamışlar. zamanındaki saçmalamalarından sonra "vay efendim bu adamı nasıl karalarsınız" diyenler bugün hep bir ağızdan "had bildirme" yarışına girişmişler.
hüseyin çelik genel kurul'dan sesleniyor "yök başkanı haddini bilecek" ama sonuna da eklemeden edemiyor, "önder sav da özür dilesin" vay beni anam babam, siyasete bak hele.
imamhatip lisesi mezunları derneği başkanı zat da, "yök başkanı unutmasın ki, onu oraya atayan başbakan da imam hatip mezunu" dedi. vay, yök başkanı başbakan tarafından atanıyormuş, gerçi tayyip baba koskoca cumhurbaşkanını atadı, yök başkanı'nı mı atamayacak, adam da haklı. diğer taraftan da "bu adamın adı okulda hocayken adı "küfürcü hoca" olarak geçiyormuş zaten eski alışkanlıklarını sürdürüyor" diye eleştirmesi de muazzamdır.
ey yusuf ziya özcan, o makama oturacak son adam bile değildin ama kader bu ya oturdun, kukla oldun sahip çıkıldın, ihl'lere "zıkkım" dedin harbiden ayıp ettin ama tepki öylesine muazzam ki, daha düne kadar kendilerini kurtarmak için "aman hocam" diyenler, bugün genel kurul'dan sesleniyorlar sana "haddini bil" diye. kemal gürüz sen başkan olduğunda diyordu "haddini bil" diye, o zaman kemal gürüz'e "sen kimsin de yök başkanına haddini bildiriyorsun" diyenler bakalım buna ne diyecekler?
ben biliyorum ki senin amacın lafı "eğer katsayı bu liselerin isminden dolayı ise, içeriği aynı kalsın adları düz lise olsun" lafına getirmekti ama işte bir anlık gafletinle söylemek istediğin anlaşılmamakla kalmadı, aslında ihl savunculuğu yaptığın bir durumda "zıkkım" lafı sebebiyle dar ağacına çıkarıldın.
ah be yusufcum, olmuyor işte olmuyor. ıkınsan da, sıkınsan da senden o kuruma yönetici olmaz. eminim ki, bu olaydan sonra cumhurbaşkanı ve başbakan başta olmak üzere bazı kişileri arayıp telefon başında el pençe divan "aman efendim ben asılında öyle demek istemedim, özür dilerim" demişsinir. halktan özür dilemene gerek yok zira onlar "halk iradesi" onlardan özür dilemen, halktan özür dilemenle eş değerdir.
öğrenci affıyla ilgili soruya karşılık olarak, ''Öğrenci affını hiç sevmem, çok da teşvik etmem. Eğitim sistemi için iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar bundan mustarip olanlara da belki bir çözüm bulmak gerekir ama af iyi bir yol değil'' buyurmuş kişi. Sen yarım dönem parasını ödeyemeyen öğrenciyi okuldan at, sağlık problemleri nedeniyle okula gelemeyen öğrencilerin eğitim hakkını gözünün yaşına bakmadan elinden al, ondan sonra öğrenci affına karşıyım de. hey gidi adaletini sevdiğimin türk eğitim sistemi! helal olsun hepinize..
çok bir şey değil, ntvmsnbc'de zatın adını arattım alın size başlıklar;
1. öncelikle yargıtay başsavcısının akp'nin kapatılması ile ilgili iddianamesinden bir alıntı
------------------------------
Örneğin;YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN, henüz yasal değişiklik yapılmadan 24.02.2008 gün ve 225 sayı ile üniversite rektörlerine gönderdiği yazıda; üniversitelerde türban serbestîsini getirmeyi amaçlayan Anayasanın 10. ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca kanuni düzenlemeye ihtiyaç olmadığını bildirmiş, bir örneği içişleri Bakanlığı ve valiliklere de gönderilen yazı içeriğinde Anayasa değişikliği yapan kanun teklifindeki genel gerekçede belirtilen "Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafetlerinden dolayı bazı öğrencilerin eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi kronik bir sorun haline gelmiştir."ifadesi kullanılmıştır. (Ek.174)
Çoğu Üniversite rektörleri bu kanunsuz emre uymayacaklarını belirtip YÖK Başkanı hakkında görevi kötüye kullanmak ve benzeri suçlardan suç duyurularında bulunmuşlar, ancak konu resmi olarak kendisine intikal etmeden bir açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELiK Soruşturma açmaya yetkim var. Ama ben YÖK Başkanı'nın söylediklerinin suç teşkil ettiğini düşünmüyorum. Soruşturmaya izin vermeyeceğim diyerek hiçbir araştırmaya gerek duymadan YÖK Başkanının bu kanun dışı eylemini onaylamıştır. (Ek.174)
-------------------------
sonra diğer başlıklar
2. Meslek yüksek okulu mezunlarına kısa dönem askerlik önerisinin reddedildiği haberlerine tepki gösteren YÖK Başkanı Prof Özcan ''Detay veremem ama Genelkurmay askerlik hizmetinin herkes için aynı süre olmasını düşünüyor'' dedi.
3. Kocaeli Üniversitesi'ni ziyaret eden YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan öğrenciler tarafından protesto edildi Makam aracına yumurta atılan Özcan arka kapıdan ayrılmak zorunda kaldı.
4. Türban gerilimindeki açıklamalarıyla tartışılan YÖK Başkanı Prof Özcan'a Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla son model zırhlı Mercedes araç tahsis edildi Prof Özcan Şahsımda aldığım bir tehdit yok dedi.
5. YÖK Başkanı Prof Dr Yusuf Ziya Özcan türbanın yüksek öğretimde serbest bırakılmasına yönelik değişikliklerin yapıldığı Anayasa'nın 10 ve 42 maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını söyledi.
6. CHP, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında görevi kötüye kullandığı ve kanunlara uymamaya tahrik ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
7. Ege Üniversitesi öğretim üyeleri türbanlı öğrencilerin üniversiteye girebilmesi için anayasa değişikliğinin yeterli olduğunu söyleyen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu.
8. YÖK Başkanı ve rektörler hakkında türbanla ilgili olarak karşılıklı suç duyuruları sürerken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik YÖK Başkanı Prof Yusuf Ziya Özcan'la ilgili soruşturmaya izin vermeyeceğini açıkladı.
9. YÖK Genel Kurulu üyeleri yeni Genel Başkan Prof Özcan başkanlığında Anıtkabir'i ziyaret ettiler Özcan özel deftere laik demokratik sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı özgür üniversite amacını yazdı.
10. YÖK Genel Kurulu Prof Dr Yusuf Ziya Özcan başkanlığında ilk toplantısını yapmak üzere YÖK binasında toplandı ÖSYM Başkanı toplantıda katsayının değiştirilmesi halinde ÖSS başvuru tarihinin sarkabileceğini söylemişti.
11. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan dün mikrofonların açık olduğunu farketmeden YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında isterse güzel sözler söylemesin demişti işte bu sözler rektörleri ikiye böldü.
12. Göreve geldikten sonra yaptığı Bütün yasaklar kalkacak açıklamasıyla tartışmalara neden olan YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan üniversitelerin paralı olması gerektiğini söyledi.
halk çocuğu yusuf ziya özcan. halkın değleri ile barışık, halkından kopuk olmayan, öğrencinin halinden anlayan hatta bununla da kalmayıp üniveristeleri külliyen paralı yaparak bu dertten kurtarmak için proje üreten adam. adam gibi adam vesselam, ancak pek bir sesi soluğu çıkmıyor geldi geli. halbuki ne umutlarla gelmişti, ne fikirler ne projler üretecekti. geldiğinden beridir ortaya attığı tek proje: "üniversiteler paralı olsun, herkes üniversiteye de gitmeyi versin" olmuştur.
yine de halkın çocuğu, halkın değerlerine sahip, herkesi kucaklayan biri olduğu için fazla birşey de denilmiyor kendisi için, yoksa alimallah adımız darbeci ve ergenekoncuya falan çıkara da sonra al başına belayı.
maaşı milli eğitim bakanlığı'nın hazırladığı taslakla, maliye bakanlığı'nın oluru ile ve bakanlar kurulu kararnamesi ile %200 zamlanarak yaklaşık 15.000 lira yapılacak olan şahıs.
e tabi, emir eri olmak kolay değil, külfetli iş ama devletten çıkmalı bu külfet. önce zırhlı mercedes, şimdi de %200 zam... durmadan saçmalayan ne dediğini bilmeyen biri için az bile!
hemmen belirtelim, erdoğan teziç'e lojman ve talep edildiği halde yeni bir makam aracı tahsis edilmemişti.
ben herkesin başbakanıyım.../ben herkesin cumhurbaşkanıyım...
o kadar tartışmalı laf* ettikten ve cevabını aldıktan sonra* susmuş veya susturulmuş yök başkanıdır. umarız bu sefer kendi inisiyatifi ile hareket etmiştir.
"aman hoca dikkat et birşey söylersin,ipimizi çekerler" sözleri ile değerli büyüklerinden "diline hakim ol" uyarısı alan,cumhurbaşkanı'nın türbanı onaylamasından sonra çıkıp rektörlere "Başörtüsü yasağı kalktı, başka kanuna ihtiyaç yok"
diyerek ve bununla da yetinmeyip rektörlere "buyruk" niteliğinde türban genelgesi göndererek üniversitelerdeki başörtüsü yasağına son verilmesini istemiş kişidir.
ayrıca hakkında söyle bir suç duyurusu da bulunmaktadır. http://www.universitekons...-ziya-ozcana-suc-duyurusu
bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ile ilgili suç duyurularında görevsizlik kararı vererek dosyayı Milli Eğitim Bakanlığı'na göndermiştir. Bakan Hüseyin Çelik, soruşturma izni vermeyeceğini açıklamiştir.konuyla ilgili son kararı danıştayın vereceği de bilgilerinize arz olunur.
gelen bilgi ile edit yapmak gerekirse;
Danıştay, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın "türbanla girilebilir" kararını oy birliğiyle durdurdu.Danıştay 8. Dairesi, söz konusu yazıyı 'genelge' olarak kabul etti ve yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Rektörlüklere gönderilen bildirimi yetki unsuru yönünden kanuna uygun bulmayan Daire, YÖK Başkanı'nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığına işaret etti.
Söz konusu karara, yusuf ziya özcan'ın itiraz hakkı bulunuyor. itirazı, Danıştay idari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
kaynak:http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=233&sz=13805
evet evet aynen öyle. bugüne kadar da öyle nitelemiştik ama kendi kafasındaki ideolojik unsurlara göre "doğru" konuşuyordu.
bu şahıs yozgat'ta çıktı dedi ki; "Gazetelerde yazılar çıkıyor. (YÖK Başkanı, Genelkurmay Başkanı'na gitti, geri çevrildi) filan. Hiçbir şey geri çevrilmedi. Genelkurmay Başkanlığı, askerlikle ilgili herkes için aynı süreyi düşünüyor. Ama, bunu yapmak için biraz zamana ihtiyaçları olduğunu söylediler.
Bu konuda sizlere detay veremem. Ama, bundan sonra lise mezunları 15 ay askerlik yapacak, üniversite mezunları 6 ay askerlik yapacak diye bir şey olmayacak. Herkes için aynı süre olması düşünülüyor."
şimdi buradan ne anlıyoruz pek sayın ulusözlük yazarları? ya lisans mezunları da 15 ay askerlik yapacak ya da lise mezunları da 6 ay yapacak veya askerlik belli bir süreye indirilecek herkes aynı sürede askerlik yapacak.
ben dün kendi kendime demiştim bu cümleleri duyunca, "ulan böyle bir şeyi bu şahıs muhtemelen uydurmuştur kafasından, bu denli bir açıklamayı asker bu şahsa bırakmaz" diye.
gelelim fasulyenin faydalarına. bugün bir açıklama yayınlamış bu şahıs demiş ki; "yanlış algılandım" bunu neden söylemiş? çünkü dünkü açıklaması ile alakalı bir durum yok.
önümüzdeki 2-3 yılda -ki, genelkurmay'ın planı 2011- yedek subaylık mekanizması kaldırılacak. tsk'nın profesyonel orduya geçişteki aşamalarından biri zaten bu. yedek subaylık mekanizmasını kaldırıp, sözleşmeli subay sayısını fazlalaştırmak. bütün lisans mezunlarının da 6 ay askerlik yapması söz konusu olmakta. yani yedek subaylık sınavı falan tarih olacak. lisans mezunu musun? gidip 6 ay askerliğini yapıp geleceksin. bunları tsk zaten açıkladı daha önce, ortaya yeni bir durum çıkmış gibi, çıkıp saçmalamaya ne gerek var? maksat ortamda kaos yaratmaksa, yusuf ziya özcan'ın üstüne yok maşallah.
yusuf ziya özcan adlı şahıs çıkmış bugün "ben yanlış algılandım, bu duruma aslında bu" diye açıklama yayınlatmış.
şimdi soruyorum, yozgat'ta yaptığın açıklamayla, bugünkü açıklama arasında ne gibi bir benzerlik var? "yanlış algılandım" sen desene şuna, "genelkurmay'ın verdiği bilgiyi beyin süzgecimden geçirememişim, algılayamamışım, millete de yanlış anlatmışım, dün beni dürttüler "aman hocam, ne yapıyorsun" dediler kendime geldim." diye.
adama emir gelip "şunları, şunları de" derse söylüyor, yoksa kimse "şunları de" demezse, duyguğunu bile algılayamayıp saçmalıyor.
adam bir de sosyoloji profösörü, celal şengör haklıymış "kendime asistan bile yapmam" derken. okumuşun cahili ile uğraşmak hakikaten çok zor.
askerilğe elini attıktan sonra ekonomi ve terör hakkındaki ender bilgilerini merakla takip etmekteyiz. vay be tök sadece üniversitelerden sorumlu zannediyordum ben bu işlere el atmaya da başlamışlar.