yusuf ziya arpacık

entry46 galeri14 video3
    25.
  1. kendini 'derin milletin fedaisi' olarak tanımlayan türk milliyetçisi.
    'yürü ölüme gidiyoruz.' dese arkama bile bakmadan gideceğim hocam.
    3 ...
  2. 26.
  3. rüzgar birliği komutanı.

    0 ...
  4. 27.
  5. türkiye değil gerçek bir türk milliyetçisi.
    0 ...
  6. 28.
  7. efsane ülkücü. hemşehrim, abim, reisim. kitaplarını zevkle okuduğum büyük ülkü yolcusu.

    0 ...
  8. 29.
  9. 30.
  10. sosyal medyayı çok iyi kullanan ve sürekli harekat halinde olan bozkurt.

    kendisini bir gün diyarbakır'da, bir gün azerbaycan'da, bir gün istanbul caddelerinde asker uğurlarken görmek mümkün.
    0 ...
  11. 31.
  12. Akpnin ihanetini bitirebilecegini düşündüğüm kişi. Yarın isyan başlatıyoruz dese sonumu düşünmeden pesine takılacağım ender insanlardan.

    Bazen doğu anadolu çıkarması yapar genelde bingöl'de görülür.
    2 ...
  13. 32.
  14. bozkurt. yiğit.

    türk-islam davasının ülkücüsüdür.
    2 ...
  15. 33.
  16. senin gibi bir komutana şimdi nasıl ihtiyacımız var bir bilsen. sen düş önümüze, biz yürüyelim reis.
    1 ...
  17. 34.
  18. 35.
  19. hayatını gençlik yıllarından bu yana aksiyon halinde yaşamış, inandığı ve doğru kabul ettiği ideolojisini lafta bırakmayan, samimi bir dava insanı nasıl olunur; bunu kendisini tanıyanlara çok iyi misal teşkil edecek şekilde gösteren saygıdeğer bir ülkücüdür.

    uzun süre merhum alparslan türkeş'in yakın korumalığını yapmış, 12 eylül'de cezaevine düşmüş, hapiste 4 lisan öğrenmiş ve çıktıktan sonra aktif siyasete katılmamayı tercih etmiş bir dava adamıdır.

    hocalı katliamının ardından azerbaycan'a gönüllü komando olarak 500 kişilik bir ekiple askeri yardıma gitmiş ve ermeni çeteleriyle harp etmiştir.

    türk dünyası ve kendi hatıratıyla alakalı yazdığı muhtelif kitaplar vardır. en meşhuru, farklı dillere tercüme edilmiş olan başeğmediler kitabıdır.
    2 ...
  20. 36.
  21. yaşayan son bir kaç gerçek ülkücüdür. yaşayan efsanedir. Allah yar ve yardımcısı olsun.
    0 ...
  22. 37.
  23. başeğmediler adlı anı kitabının ülkücü yazarı. firarlarıyla meşhurdur.
    1 ...
  24. 38.
  25. Yusuf Ziya Arpacık (d. 01.05.1958, Erzurum) 1 Mayıs 1958 yılında Erzurum'da doğdu. Çocukluk yılları Erzurumun zor tabiat şartları içinde geçim mücadelesi içerisinde geçti. Gençlik döneminde ise, 1980 öncesindeki fırtınalı savaş günlerinin tam orta yerinde buldu kendini. istanbul Üniversitesi’nde Tarih Bölümünde tahsilini sürdürürken, 13 Şubat 1978’de dönemin siyasi atmosferinde tutuklanarak hapse girdi. Defalarca cezaevi değiştirildi, defalarca kaçmaya teşebbüs etti. ‘Yusuf Hoca’, Sağmalcılar, Kartal Maltepe, Selimiye, Harbiye, Samsun, Vezirköprü, Paşakapısı, Mamak, Yozgat, Bartın ve Gaziantep cezaevlerinde kaldı. Sağmalcılar ve Yozgat cezaevinden olmak üzere iki defa cezaevinden kaçtı.
    Tamamı yaklaşık on yıl olan hapis hayatının yarısını hücrelerde geçirmek zorunda bırakıldı, kitaplar vasıtasıyla cezaevi koşullarında yabancı dil öğrendi, bulunduğu cezaevlerindeki yabancı tutuklularla bu lisanların pratiğini yapmaya ve daha iyi öğrenmeye çalıştı. Hapishaneden çıkınca siyasi mücadelesine kaldığı yerden tekrar başladı. 1992 yılında henüz yeni kurulmuş Azerbaycan'a karşı Rusya ve iran desteğindeki Ermenistanın Karabağ savaşını başlatması üzerine arkadaşlarıyla birlikte Kafkaslar’a geçti. Uzun süre burada çatışmalara katıldı. 2003 yılında Amerika - Irak savaşında Türkmenleri korumak üzere Kerkük’e geçti. Birçok ülkede Türkleri korumak adına 'fiziki etkinlikler’' örgütlemiş ve kendisi de faal olarak katılmıştır. Bu arada çıkan öğrenci affından faydalanarak devam ettiği üniversiteden, 27 sene sonra da olsa tahsilini tamamlayarak diplomasını alabilmiştir. Evli ve üç çocuk babası olan yazar ingilizce, Arapça, Farsça ve Rusça bilmektedir.
    Dövüş sanatları konusunda uzmandır. Bir dönem Alparslan Türkeş'in yakın korumalığını üstlenmiştir. Ülkücü camia içinde saygı duyulan isimlerdendir. Milliyetçi Hareket Partisinin Diyarbakır mitinginde diğer 17 kişiyle birlikte gözaltına alınmıştır. Adı Ergenekon Kumpası olarak bilinen davalara dahil edilmeye çalışılmıştır.
    0 ...
  26. 39.
  27. KiTAPLARI
    Başeğmediler
    - DERT SOFRASINDAN BAL YEDiLER, BAŞ VERDiLER, BAŞ EĞMEDiLER...
    "işte Gardiyan Muzo’nun cevabıyla beraber bana uzattığı bu alev alev yanan gazete kağıdı, hayatımın her noktasına ışık tutacak bir enerji kaynağı olmuştu sanki. Ben hücrede özgür, gardiyan dışarda esirdi. O dışarda korkudan titrerken, ben içerde zafer kazanmış orduların mağrur askeri gibi bir ileri, bir geri yürüyordum. Meşale gibi tuttuğum gazete kağıdı yanarak, ateşi elime dayanmıştı. Kalan parçayı bir hamlede hücre kapısından dışarıya fırlattım.
    Artık özgürdüm. Esaret bedende değil, ruhta yaşanırdı. Dışarıda dolaşan milyonlarca esiri düşündüm. Kimi akşam sofrasına koyacağı bir rakı şişesinin, kimi bir çift yeşil gözün, kimi de bir arabanın. Maddeye esir olmuş ruh mahkûmları için yandı yüreğim. Acıdım... Onlar için duyduğum endişe bütün duygularımı bastırdı. Çıkış yolu bulunmayan bir esaret halkası kuşatmıştı insanoğlunu. Özgür esirler... Kafamda kıvılcım gibi çakan kavramlar mana itibarı ile yine allak bullak olmuştu."

    Yolbaşı
    - Irak Gerçeği ve Türkmenler’in Direniş Öyküsü
    "Irak’ın geçmişinde çok büyük bir etkinliğe sahip olan Türkmenler bugün itibarıyla bölgede yok sayılmaya başlanmıştır. Irak yeniden yapılandırılırken ülkenin aslî unsuru olan Türkmen varlığının dışlanması mutlaka yeni problemleri beraberinde getirecek ve bu ‘oldu-bitti’ mantığı içerisinde siyaset üretenler mutlaka hüsrana uğrayacaklardır.
    Yıllar boyu zulüm yurdunda yaşayan Türkmenler yine uyutulmuşluğun ve unutulmuşluğun verdiği yeni acılar içerisinde kendi kaderleriyle baş başa kaldılar. Tam bu çaresizlik anında:
    -Yalnız değilsiniz, diye haykıran bir fedaî ordusu boy verdi Türkmen topraklarında.
    Ülkücü Hareket diğer Türk yurtlarında olduğu gibi, çarenin tükendiği noktada esrarlı duruşuyla yine var olmuştu."

    Kan Fırtınası
    - AZERBAYCAN TÜRKLERiNiN SOYLU DURUŞU VE BARIŞ TAHRiPÇiSi ERMENiLER
    "Orta sayfalarına kadar geldiğim kitabı kapatarak koltuk arkasındaki cebe yavaşca yerleştirdim. Uçakta boş yer yoktu. 30 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilan eden ve emekleyen bir bebek devlet konumunda olan Azerbaycan’a seyahat eden bu insanları oldukça merak ediyordum. Yolculara bir göz attım. Herkes ayrı bir gaye ile aynı hedefe doğru hızla yol alıyordu.
    Kimi cebine yüz dolar koymuş ve süslü elbiseler giyerek kuşanmış, işadamı edasıyla oraları çarpmaya gidiyor, kimi şarap ve rakı tüketimi için soydaşlarına yardım amacıyla, kimi de cinsel bereket tarlası olarak gördükleri sahada pratik yapabilmek gayesi ile yola çıkmışlardı. Düşmanlarının kanlı saldırıları yetmiyormuş gibi bir de öz ağabeylerinden ‘örtülü darbe’ yemeye hazırlanan Azerbaycan Türkleri, bu sosyal mikroplar karşısında nasıl direneceklerdi acaba?.."

    Gün Doğarken
    - ALTAYLAR'DAN TUNA'YA TÜRK'ÜN AYAK iZLERi
    "-Sevgili Bozkurtlar, Uç Beyleri! Gazidervişlerim! Babur kimdir? Bir okuyun, araştırın. Türk’ün azmi, güç ve iradesi onun şahsında nasıl tecelli etmiş bir bakın. Yılgınlık ve yorgunluk tanımayan kanaat önderlerinin zor günlerde buhrandan sıyrılarak ne büyük destanlar yazdıklarına ve bir millete nasıl can suyu verip ayağa kaldırdıklarına yakından şahit olun. Bunalım dönemlerinde ortaya çıkıp kuvvetli bir meşale gibi ışık saçarak milletimizin yolunu aydınlatan şahsiyetleri çok iyi tanıyın. Yunus’tan, Mevlana’dan karasevdaları, Yavuz’dan deli kavgaları öğrenin.
    1969 kışında buz kesen Erzurum ayazını iliklerimize kadar sarsılarak hissediyoruz. ‘Genç Ülkücüler Teşkilatı’ adı altında faaliyet gösteren ve odun-kömür yokluğundan dolayı sobası yanmayan Ocak’ta, 50 kişi kadar oldukça heyecanlı bir dinleyici topluluğu var. Hem soğuk hava hem de konuşmacının her bir kelimesi âdeta top patlaması gibi duvarda yankılanan sert sözleri, salonu yerinden oynatıyor. Herkes bu müthiş sesin ahenk ve cazibesine kapılmış, Sovyet yayılmacılığının ulaştığı tehlikeli boyutları, kendi idraki nispetinde kavramaya çalışıyordu."

    Osman Batur
    - VE ASRIN iBRETLi OLAYLARI
    "- Hey Türk, sen bu taraftan!
    Görevli memur önce Çince, anlamadığımı fark edince de ingilizce olarak seslenmişti.
    Çinlinin ağzından dökülen “Türk” kelimesi bomba gibi yankılandı terminalin mermer döşemeli dar avlusunda. Yolcular ve alan çalışanları bana garip garip bakıyorlar. Sanki akıbetimi görüp de halime acıyorlarmış gibi bir halleri var. Herkes bana dönmüştü.
    Ancak bu yoğun ilgi fazla uzun sürmedi. Polislerden birkaçının, işinize bakın der gibi tehdit dolu bakışları ile herkes tekrar eski vaziyetini aldı. Bir an için duraksamış olan hayat yeniden başlamıştı.
    Tek başımayım… Öğlen vakti… Urumçi Havaalanı dış hatlar terminali…
    Görevliler yaklaşarak beni ortalarına aldılar. Koluma uzanan gevşek eli yavaşça iterek hafif ve kontrollü bir direnç gösterdim. işe yaramıştı.
    Aslında meçhul rakiplerimi kısmen de olsa küçük bir teste tabi tutmuş oluyordum."
    0 ...
  28. 40.
  29. ülkücülerin 80 döneminde kullanıldığı iftiralarına ilişkin verdiği cevap:

    -Kavga Sovyet bayrağına karşı Türk Bayrağının kavgasıydı. Bu kavgada Türk Bayrağı asmak isteyenleri kim kullanabilir. Bizi Millet kullandı, milletimize canımız feda, bizi kullansın diye biz hazırız, biz varız. Millete feda olsun canımız. Derin devletin değil derin milletin fedaisiyiz biz.

    https://www.youtube.com/watch?v=JdUIVzu6QGM
    3 ...
  30. 41.
  31. bugün bakırköy teras12 de karşılaşıp elini sıkma şerefine nail olduğum insan. dedikleri kadar var, iki üç kere fotoğrafına bakınca uzakta bile olsa tanımamanız imkansız. 57 yaşında ama hala çakı gibi.
    0 ...
  32. 42.
  33. şu günlerde bu adamın muadili biri parlayabilir zira türkmen dağı iyice kaynamaya başladı.

    ermenistan'a karşı azerbaycan tarafında mücadele etmiş türk yiğidi.
    0 ...
  34. 43.
  35. En son Tanzanya ülkü ocaklarında Zenci reislerin teşkilat yapılanmalarıyla ilgileniyordu. Şimdi ne yapıyor acep?

    Ülkuçular komiklik yaptığımı sanıp eksiliyorlar. Halbuki ''Afrika bozkurtları'' Diye namzediyor zenci reislere.

    https://mobile.facebook.c...=167164900016264&_rdr
    2 ...
  36. 44.
  37. ÜLKÜCÜ KOMANDO. ADAMDIR EFEDiR. YiĞiTTiR. EFENDiDiR. HAYATININ KARABAĞ'DA SAVAŞMAKLA GEÇMiŞ. BAŞ EĞMEDiLER KiTABINI YAZARI.
    1 ...
  38. 45.
  39. ''Artık özgürdüm. Esaret bedende değil, ruhta yaşanırdı. Dışarda dolaşan milyonlarca esiri düşündüm. Kimi akşam sofrasına koyacağı bir rakı şişesinin, kimi bir çift yeşil gözün, kimi ise bir arabanın. Maddeye esir olmuş ruh mahkumları için yandı yüreğim. Acıdım... Onlar için duyduğum endişe bütün duygularımı bastırdı. Çıkış yolu bulunmayan bir esaret halkası kuşatmıştı insanoğlunu. Özgür esirler... Kafamda kıvılcım gibi çakan kavramlar mana itibarı ile yine allak bullak olmuştu."

    yaşadıkları itibariyle yazdıkları kıymetli olan bir yazar.

    osman baturu kendisine sadece fikri olarak idol almamış, gençliğinde onun gibi bir mücadeleye girişmiştir.
    şimdiyse
    dik duruşunu bozduğunu söyleyemeyiz elbet, eğilip bükülmedi ama kendisinden fikir bekleyenleri, olaylar karşısında düşüncesini merak edenleri, mhp-akp ittifakı ile ilgili tavrını soranları da yanıtsız bırakmış; sorumluluk almaktan kaçmıştır.

    düşüncelerine katılsak da katılmasak da boş bir vakitte zaten ince olan kitaplarından bir ikisi okunmalı diye düşünüyorum.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük