"Oysa savaşın orta yeri bir oyun bahçesiydi âdeta. 15-16 yaşlarında iken akranlarımız çocuk parklarında elim-sende oynarken, bizler hapishane maltalarında, ölüm hücrelerinde sıra-bende oynuyorduk. 'Yarı dalgalı olmamalı deniz, ya durulmalı, ya kudurmalı... Ya köküne kadar batmalı hançer, ya kınında durmalı' diyerek atılmıştık ileri. Kılıç gibi savaşan bir feda nesli olmuştuk..." BAŞEĞMEDiLER