moral bozukluğundan ölürken sözlüğü açtığımda karşıma çıkan bu sayfa sayesinde eski günlere döndüğüm eser. zaranın sesinden o dönemler kaset vardı tabii, başa sara sara az dinlememiştim. bazı şarkılar, türküler falan vardır hani, sözleri cayır cayır yakar aslında ama ağlatmaz ama acıtmaz, rahatlatır, bi tuhaf oluverir başka boyutlara geçersiniz sanki. işte buda öyle birşey.
Sanırırm burda Yusuf dediği insanın kendisi, Kenan ilide kalabalık şehirler...Güncel halide sanırım kendimi aradım kalablıkta, kendimi buldum ama kalabalığı yitirdim.
6 senedir kullandığım çeşitli telefonlar oldu. Hepsinde ortak olan tek şey bu ilahiydi. 5 senedir dinlemeye doyamıyordum... Ne zaman dinlemeye başlasam, kendimden az çok bir şeyler bulurdum. Gözlerim dolar ve bazen de ağlardım: Yunus için, yusuf için, aşık için, kendim için... ama son bir senedir utanıyorum ve açamıyorum bu ilahiyi. O kadar kirli hissediyorum ki kendimi, artık bu ilahi bambaşka bir alemden bahsediyor. Uzun zamandır dinlememiştim bu sabah cesaret edip açtım. Tekrar tekrar dinliyorum... Yine gözlerim doldu. Anladımki ben de kendimi kaybetmişim...