yusuf hayaloğlu

entry267 galeri4 video5
    116.
  1. onun yorumu diğer şiir yorumcularından hemen ayrılır... onun şiirlerini okumak yetmez, kimse de onun gibi yorumlayamaz o şiirleri. kendi sesinden dinlemek icap eder...
    mesela istanbul acılar kraliçesi nde:
    "iliklerime, gömlek ceplerime kadar dolan bu allahsız yağmurundan bıktım"
    derken, gerçekten bir bıkkınlık verir, bir isyan havası verir dinleyiciye...

    "eyy acımasız acuze, utan şu türbelerinden, minarelerinden utan"
    dizesini öyle basarak söyler ki insan dizeyi üstüne alınır, etraftaki minarelere baktıkça kendinden utanır...

    hangi ayrılıkşiirinde:
    "hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın,
    hangi cam kesiği var ki böyle musluk gibi içime damlasın..."
    derken, dinleyici yakında bir ayrılık yaşamışsa dişinin ağrımaya başladığını hisseder bir anda...

    "hiç sanmam, hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz
    feriştah olsa böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz...
    derken bir anda kalbi sıkışır insanın, sanki hasta kalbi oracıkta duracakmış gibi...

    dokunma bana şiirinde her,
    dokunma bana ellerin tutuşur sen de yanarsın
    deyişinde kendini bir kor parçası gibi hisseder insan, kimse ona dokunsun istemez...

    hayat nedir anne , anne ben ölüyorum,demek şimdi gidiyorsun ,merhaba nalan ,topal sevda ve niceleri. herbiri bu acıklı şiir fabrikasının yarı asi, yarı romantik kaleminden akmış, mavi gözlerinde demlenip, çatlamış dudaklarından halka arz olunmuştur...

    "Ay ulan yusuf!
    Bu mahallenin nesini beğenmedin de öte yere taşındın..."
    0 ...
  2. 115.
  3. ayı şiir akımı'nın yılmaz bir neferi idi. 3 kişiydiler o gitti geriye ibrahim sadri ile kerem alışık kaldı.
    2 ...
  4. 114.
  5. ah ulan rıza ile insanı kalbinden vuran süper adam.
    1 ...
  6. 113.
  7. Vay be yusuf abi.!..
    Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!

    aynı rıza'na söylediğin gibi..
    0 ...
  8. 112.
  9. ölümünden sonra değere binenlerdendir. çok kapsamlı bir sanatçiydı.
    0 ...
  10. 111.
  11. Değeri öldükten sonra anlaşılan güzel insanlardan sadece birisi.. Bir defa ankara'da karşılaşmış, sohbet etmiştik.. Gerçekten sohbeti, düşünceleri, devrimciliği, ölüme meydan okuyuşu saygı duyulası sanatçı.

    o artık yıldızların..
    1 ...
  12. 110.
  13. ..yusuf hayaloglu' da öldü nalan
    iyi kalpli amcaları birer birer uğurladık
    ve dünya kirlendi, filmler bozuldu
    o masum sevdalar yaşanmıyor artık..
    1 ...
  14. 109.
  15. 108.
  16. AH ULAN RIZA

    Neden halâ gelmedi, yoksa
    Saati mi şaşırdı hıyar?
    Gerçi hiç saati olmadı ama
    En azından birine sorar.

    Cebimde bir lira desen yok,
    Madara olduk meyhaneye!
    Ah eşşek kafam benim,
    Nasıl da güvendim bu hergeleye!

    Gelse, balığa çıkacaktık,
    Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık.
    Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp
    Enteresan hayâllere dalacaktık.

    Bu sandalı geçen hafta denk getirip
    Çalıntıdan düşürdük.
    Arkadaşlar ısrar etti,
    Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük.

    Saat sekizde gelecekti,
    Bana birkaç milyon borç verecekti.
    Yoksa o nemrut karısı kaçtı da
    Onun peşinden mi gitti?

    Eğer öyleyse yandık,
    Gudubet gene yaptı yapacağını!
    Geçen sene de merdivenden itip
    Kırmıştı Rıza'nın bacağını.

    Abi, kadında boy şu kadar;
    Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!
    Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
    Ya horlarken Rıza'yı boğacak!

    Bak, şimdi acıdım, aşkolsun adama,
    Ben olsam, vallahi baş edemem!..
    Hele beş tane velet var ki boy-boy,
    Allah'tan düşmanıma dilemem!

    Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,
    Herkesin suyuna gider.
    Yoksa, kalıba vursan hani,
    Tek başına on tane adam eder!

    Bir keresinde, hiç unutmam
    Üç-beş zibidi haraca dadandı;
    Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi
    Herifleri hastaneye kadar kovaladı!

    Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,
    Aynı kafadaydık.
    Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,
    Biz, başka havadaydık.

    Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
    Aynı takımı tutardık.
    Fener'in her maçına iddialaşıp
    Millete az mı yemek ısmarladık!..

    Bir tek askerde ayrıldık,
    Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.
    Döner dönmez evlendirdiler,
    En büyük salaklığı da bu oldu!..

    Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu.
    Hep tek tabanca gezdim.
    Benim beğendiğimi anam istemedi,
    Onun gösterdiğini ben sevmedim.

    Neyse, bunlar derin mevzu...
    Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek.
    Ufaktan yol alayım
    Anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek!..

    Gittim, vurup kafayı yattım;
    Rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini.
    Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp
    Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!..

    Vay be Rıza!..
    Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!
    Dün, boşuna günahını almışım,
    Ne olur, kızma bu kardeşine!

    Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler
    Ne kolay söylediler!
    Sanki dev bir taş ocağını
    Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!

    Ah dostum... o kocaman gövdene
    O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?
    O zalim tabutun tahtalarını
    Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?

    Yani sen şimdi gittin, yani yoksun,
    Yani bir daha olmayacak mısın?
    Yani bir daha borç vermeyecek,
    Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?

    Peki, beni kim kızdıracak,
    Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
    Peki, beni bu köhne dünyada
    Senin anladığın kadar kim anlayacak?

    Ulan Rıza... ne hayâllerimiz vardı oysa,
    Ne acayip şeyler yapacaktık...
    Totoyu bulunca dükkân açacak,
    Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.

    Talih yüzümüze gülecekti be!..
    Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık.
    Hafta sonu iki yavru kapıp
    Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!

    Ah ulan Rıza... bu mahallenin,
    Nesini beğenmedin de öte yere taşındın?
    Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,
    Benim en kıral arkadaşımdın!..

    Ah ulan Rıza... ben şimdi,
    Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
    Senden ayrılacağımı sanma,
    Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim!..

    Yusuf Hayaloğlu
    1 ...
  17. 107.
  18. ali kırca'nın programında söylediği gibi, ışıklar içinde yatsın...
    0 ...
  19. 106.
  20. Ahmet Kaya sayesinde daha bir tanınmış olan şairdir.
    0 ...
  21. 105.
  22. SiGARAnın bilinen son kurbanı olan sanatçı.
    (bkz: akciğer kanseri)
    0 ...
  23. 104.
  24. "işi gücü olanlar çoktan gitti..."

    ahmet kaya'da, sen de. *
    1 ...
  25. 103.
  26. Unutulmaz şarkı sözlerine imza atmış arkasından rahmetle andığım şairdir.
    1 ...
  27. 102.
  28. ''Şarkılarda yaşadığımız süreci anlatmak istiyorduk ama çok iyi bir şiir okuru olan Ahmet, hiçbir şairden tatmin olmuyordu ve benim müsvette şiir denemelerime bayılıyordu. Yoğun ısrarları sonucu şarkılarını da yazmaya başladım. Müziği, edebiyatı iyi bildiğim ve halkı çok iyi tanıdığım için her yazdığım şey, hem biçim hem de içerik açısından, dönemin duyarlılığı ile çok iyi örtüşüyordu. Artık geniş kitleler tarafından tanınıyor ve çok seviliyorduk. Kasetler birbirini takip ediyor, şarkılarımız ortalığı kasıp kavuruyordu. 13 yıl boyunca Yorgun Demokrat'tan, Adı Bahtiyar'a; Ayrılık Hediyesi'nden, Kafama Sıkar Giderim'e kadar onlarca şarkıya imza atmıştım ama bunun yaşamsal karşılığından çok uzaktım. Başımı sokacak bir evim, hurda bir arabam bile yoktu; kiramı ucu ucuna veriyor, geçim zorluğu içinde bunalıyordum. Birlikte yola çıktığımız, bir kaderi paylaştığımız Ahmet ise ev ve araba sayısına her yıl birer ilave daha yapıyordu.. Artık bütün zamanımı ona harcayarak yaşayamazdım.. Başka denizlere açılmalıydım...''

    sözleriyle ahmet kaya'nın ne kadar vefalı(!) olduğunu anlatan şiir adamı. mekanı cennet olsun...
    3 ...
  29. 101.
  30. ruhun şad olsun güzel gözlü adam.
    1 ...
  31. 100.
  32. geçmiş günlerde kaybettiğimiz şair. genç yaşta bırakıp gitti. şiirleriyle ağlatan düşündüren kahırlandıran biri.
    ahnet kaya anısına yazdığı harika bir şiir.

    işte gidiyorum
    Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü
    işte gidiyorum
    Toprak alsın benimde bu hazin öykümü

    işte gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi
    Çukura kim indirecek
    işte gidiyorum
    Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek

    Çürüdü gözlerim, yüreğim, bu yağmurlu şehirde
    işte gidiyorum
    Beni kaldırın, hicran kalsın teneşirde

    Size yüzyallardır sesini kaybetmiş
    Bir türkü söyliyecektim...
    Ve bir yayla şefkatiyle
    Kirpiğinizin ucundan öpecektim

    Bir masum türküydü sadece
    Yüzbinlerce madurun gönlünde
    Belki söyleriz hepbirlikte
    Belki, mahşerin birinci gününde

    Nasıl sevmiştim hepinizi..nasıl böyle oldu akıbetim?
    Ve nasıl çöle döndü
    O benim gül gülistan memleketim

    işte gidiyorum, hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız
    Ben başımı verdim, sizinse
    insafsız bir linç oldu karşılığınız

    işte gidiyorum
    Penceresiz bir dünyanın labirentine
    işte gidiyorum
    ''Saçlarındaki yıldızları koparabilirsin anne''

    Sonunda kaptırdım gönlümü
    ölüm denen o kaypak türküye...
    Ve işte kurtuldun benden
    Şen olasın ey sevgilim Türkiye

    Elbet benimde vardı
    Kendime ve yurduma dair umutlarım
    Belki bıraktığım yerden sürdürür
    Dostlarım, karım ve çocuklarım...

    Çatladı yüreğim çatladı sazım
    Demekki böyleymiş yazım
    Sizlere armağan olsun
    Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım...

    Benim hiç hayalim olmadı anne
    Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat
    Bir mutluluk fotoğrafı bile çekdirmedi bu hayat
    Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne
    Ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat...

    Sayki yollarda akan, şu feydasız çamurdan anne...
    Sayki ıslanmaktım, üşümektim
    Sayki yağmurdum anne?

    Bunca yıldır gözyaşını, hangi denizlere sakladın,
    Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne?

    dinlemek için :

    &feature=PlayList&p=41CAA963372B7F33&index=15&playnext=2&playnext_from=PL
    2 ...
  33. 99.
  34. 98.
  35. 97.
  36. bir çok şiiriyle ve şiirlerinin müziğe dökülmüş haliyle bana her türlü duyguyu yaşatan, yeri gelince ağlatan, yeri gelince coşturan çok büyük bir ustaydı. başımız sağolsun. ölümüyle tüylerim diken diken oldu, gerçekten büyük bir kayıp.
    2 ...
  37. 96.
  38. tekrar yazmama sebebiyet veren acıklı olayın şair bekçisi.

    "ah dostum...
    o kocaman gövdene
    o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?
    o zalim tabutun tahtalarını
    senin üstüne nasıl böyle çivilediler?"
    3 ...
  39. 95.
  40. o da ahmet kaya gibi zamansız aramızdan ayrılanlardan... kayıncosunun cenaze törenine katılamadık ama kendisini bu son yürüşünde yalnız bırakmayacağız.

    küçük armutlu cem evinde yapılacak cenaze töreninden sonra yeniköy camisine götürülecek ve yeniköy mezarlığına defnedilecek.

    ölüm temasını şiirlerine konu eden ustad sanki hayata erken göz yumacağınımı biliyordun. sevenlerin seni yalnız bırakmayacak...
    3 ...
  41. 94.
  42. Ahmet Kaya'nın birçok bestesini yapmış, şiir kitabı çıkarmış, ah ulan rıza ve gözleri intihar mavidir gibi güzel eserleri olan kanserden vefat etmiş kişidir.
    Allah rahmet eylesin.
    2 ...
  43. 93.
  44. sabahın köründe beni hüngür hüngür ağlatan, içimi yakan, nasıl kapanır o güzelim gözler adam.

    "...şimdi saat yoklğunun belası, sensiz gelen sabaha günaydın..."
    4 ...
  45. 92.
  46. huzur içinde yat yusuf abi genç nesilin ilk aşklarında o mükemmel şiirlerin için sana sonsuz teşekkürler yüreğine sağlık uğurlar olsun yusuf abi.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük