Öz anlamı ile bugünkü kullanımı farklılaşmıştır. Böyle şeyler dilde olur . mesela "ava giden avlanır " sözü bir şey istiyorsan emek vermelisin anlamındayken bugün tamamen farklı kullanılıyor.
Atatürk ün de vaktiyle ne amaçla söylediğinin bir anlamı yok.
Artık bu deyim her kulvarda ezik, silik ve geri planda bir türkiye isteyenlerin mottosu.
Bu bakımdan buram buram kemalizm kokmaktadır.
15 temmuz darbecilerinin de komite ismiydi.
"...Mustafa Kemâl “Yurtta sulh, cihanda sulh” dediyse, bâzılarının anladığı gibi “evimizde oturalım ve üç maymunları oynayalım” demek istemedi. Kaybedilmiş bir coğrafyadan, Balkanlar’dan gelen Mustafa Kemâl bunu söylemek sûretiyle, mevcut parçalanmışlık tablosunu ârızî gördüğünü ortaya koyuyor; “Aman, bu parçalanmayı derinleştirecek ve içinden çıkılmaz hâle getirecek düşmanlıklardan uzak duralım. Bir gün yeniden ortak bir düzeni kurabileceğimiz bir iklimi canlı tutalım” demek istiyordu. Bu sebeple, savaşın hemen ardından Türk-Yunan dostluğunu başlatmış(1933), 1937’de çeşitli Balkan devletleriyle yaptığı öncü anlaşmaları taçlayan Balkan Paktı kurmuş; aynı târihte Irak, iran ve Afganistan’ı dâhil ettiği Sâdâbat Paktı ile devâm etmişti. 1938’de ilk boşluğu görerek Hatay’ı Türkiye Cumhûriyeti’ne dâhil etmişti. Bağdat Paktı ve CENTO gibi Soğuk Savaş mahsulü oluşumlar bu birikimlerin çarpıklaştırılması değilse nedir? Mustafa Kemâl, ne Sûriye’yi ne Irak’ı ne de Libyâyı “bataklık” olarak görüyordu. Bizzât gidip savaştığı coğrafyalardı buralar. Sâhi, NATO ayarlı gardrop Kemalistlerine göre Mustafa Kemâl bataklıkta mı savaşmıştı?..."
Süleyman seyfi öğün
Yeteri kadar barış için, müzakere için mücadele etmeden girdiğin her savaş cinayettir.
Atatürk hiçbir zaman saldıran bir başkomutan olmamıştır ama kendi ulusundan 1 kişi bile tehlikeye girse büyük bir başkomutan olduğunu dünyaya hatırlatmayı bilmiştir.
O yüzden “Atatürkçüler nasıl savaşa karşı? Atatürk’ün ömrü cephede geçmiş” diyenler olayı kasıtlı saptırmaktadır.
40 senedir sınırını doğru düzgün koruyamayan aciz hükümetler bir de ek olarak hiçbir alakamız olmayan yerlerde bize evlat acısı yaşattırıyor.
Tüm Araplar ölecek 1 tane Türk’ü feda et deseler, vallahi de etmem!
Zengin zengin olabilmek için, zengin kalabilmek için savaşacak. Gariban savaşmak zorunda kaldığı için savaşacak.
inançlar için savaşılacak. Savaş hiç bitmeyecek kısaca. Biterse haber verin kutlayalım.
Ayrıca barışı sağlamak istiyorsak ve bunda samimiysek bir kamyon ekmek yememiz lazım. Neden mi? Çok basit yahu! Barışı güçlü olanlar sağlar. Aksi saçma olur zaten.
fetöcüler "yurtta sulh" diye kısaltmıştır. bu bile bir kara propaganda. hatırlarsınız ergenekon davalarının ismi de özellikle seçilmişti. amaç sadece türklüğü ve türk değerlerini aşağılamak ya da karalamak.
ütopik kelimelerle anlatmaya çalışmayın kemalistler hayal alaminden çıkında akıllı mantıklı konuşun.b
bu sloganı bir hadise ile özetleyebiliriz.
alman harbi sırasında adalar almanlarda idi almanlar burayı yunanlara vermek istemeyip türkiyeye teklif etti ismet paşa karsda idi başvekil şükrü saracoğlu ismet paşayı arayıp efendim adaları alamıyımmı diye bile sormuyor yurtta sulh cihanda sulh umdemizle cevap vermek istiyorum diyor ismet paşa iyi düşünmüşsün diyor ve adaları reddediyorlar. sloganın tam anlamı budur 780km ile sıkışmış dünya ile alakasını kesmiş bir türkiye(çünkü ne kadar az toprak olursa insanları idare etmek okadar kolaydır yoksa inkılabları yapabilirlermi).