halkların kardeşliği diye fikren savaştığını sananların içindeki kabızlığı yavaş yavaş attığını hissettirir. sıçmak iyidir, ama fazlası var olan iyi şeyleri de alır, kanatır. bir insan bu kadar ilah katına çıkarılıp, bu kadar yerin dibine sokulmaya çalışılmamalıdır. hele ki bu ülkenin kurucusu olan birisi için bu kadar nefret beslenilmemelidir. samimiyseniz onun kabul ettirdiği sınırlar içerisinden kimliğinizi en yakın muhtara bırakıp da çıkın, sizin akmış kanınızın bizimkinden üstün bir yanı yoktur. önemli olan insanın canı ve ne uğurda verdiğidir. ve önemli olan fikren belli bir kesimin önderliğini isminin götünde taşımak değil,yaptıklarının hepsi doğru olmasa bile önder olup, en umarsız en kendisine inanmış, canını feda etmeye hazır dönem halkına otur bi soluklan hele diye sırta dost vuruşları yapıp gazını aldıktan sonra yurtta sulh cihanda sulh diyerek bu ülkeyi savaşlara sürüklememektir. ölümünden yetmiş küsür sene sonra bile.
türkiye'nin son yarım asırdaki pasifliğinin nedenidir. ne demek yurtta sulh cihanda sulh ya hu? savaşlar bitmez ertelenir, iki savaş arasındaki zamana da barış denir. aslında olay bu kadar basit. kaldı ki bu sözün atatürk'e ait olup olmadığı da bilinmemektedir. kanımca bu söz atatürk'e mal edilmiş sözlerden biridir.
ülkemizin stratejik hedefi olduğundan, şimdi gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildir. gerçekleşme yolunca hedef olması önemlidir. yunanlıların megali idea'sı, amerikalıların hava hakimiyet teorisi bunlardan biridir. bizimki ne kadar barışçıl, elinki ne kadar savaşçıl.