kısmen rüyadasınız sizi bu rüyadan ayıracak tek şey zamandır. zamanla kabus dolu rüyalar yerini tatlı rüyalara ve hayallere bırakacaktır, tadını çıkarın.
madem bir hatıra defteri olarak kullanıyoruz sözlüğü* (bkz: hatıra defteri olarak sözlük); yatakta ağzı açık uyuyan kişinin oda arkadaşı olduğu fark edilir,sonra "acep bu herif horlar mı,şimdi gaz da çıkarır,içip sapıtırda,..." gibi cümleler edilir içten,ve düzülen yatakla beraber yatmaya hazırlanırken günün yorgunluğundan gelen terlerle yatmaya dayanılamayıp "öldüm,bittim,ama yıkanmasam da uyuyamam" deyip bir duş alınır,yurt kültürünün bir parçası olan duş olayıyla da tanışılmış olunur,dumurlar içerisinde uyunulur,kalkılır,gidilir gelinir,hayat hep aynı şekilde geçer..
''acaba bana ne şaka yapacaklar?'' diye yusuf çektiğiniz, oda arkadaşlarınızdan aldığınız ilk izlenim kötüyse eve çıkma planları yapmaya başladığınız gecedir.
zor bir gecedir. delicesine sevdiğiniz, ama o ana kadar hiç konuşmamış olduğunuz insana telefon açarsınız. "kem küm" ile geçer konuşma, bir heyecan, bir burukluk... sonra kontür de biter, hayat bile bitiyor ya. ranzanın alttaki yatağına uzanırsınız. gözlerinizi hemen tepenizdeki üstteki yatağın altındaki tahtaya yazılmış güzel şeylere dikersiniz. şiirler, hapisane şarkıları, aşk itiraflarına dalar, daha da kötü olursunuz. sonra biter onlar, bir uykuya dalarsınız. en kötüsü, yarından sonra taşımaya başlayacağınız, omzunuza vurduğunuz sorumluluk yüküdür.
aklınızdan cem karacanın bindik bir alamete gidiyoz kıyamete şarkısı geçer. mal mal tavana bakınırsınız. o gün yaptıklarınız aklınıza gelir. sonra eve ne kadar zaman sonra döneceğinizi hesaplarsınız. bir yandan üzülürsünüz ancak özgürlüğe attığınız adımın heycanı da bir başkadır.
uyunmayan bir gece.
bilmiyorum nedendir ama beni ilk gecemde ben hiç uyuyamamıştım. büyük bir heyecan duymuştum. sonra aklıma hemen yanımdaki arkadaşım geldi. uyuyup uyumadığını bilmediğim için aramızdaki masayı tıklattım ve o da cevap olarak masayı tıklattı. birbirimizin uyumadığını anlayıp konuşmaya başladık. biz konuşunca herkesten ses gelmeye başladı. gecenin geç saati olmasına karşılık hayret kimse uyumamaıştı. ve sonra sabaha kadar sohbet oldu.
yurttaki ikinci gece ise bu uykusuzlukla görülmedi. çünkü herkes gece olmadan vakit daha akşamken uyumuştu. *
kisa ve acisiz bi gece olacaktir. cunki oda icerisinde mevcut olan dogal gaz ve corap kokusu cin gibi yurt insanina iki dakikada narkoz etkisi yapacaktir.
ilk kez gerçek özgürlüğün tadına vardığım gecedir. Artık ne "oğlum ders çalış" ya da "hadi geç oldu sabah okula gideceksin" diyerek kafa ütülüyen anne, ne de televizyonun sesini fazla açtığın için hiç üşenmeden gelip şikayet eden yan komşunuz vardır...
yeni ortam, yeni yüzler ve herkeste olan aynı şaşkınlıkla beraber gece 3 lere kadar yapılan tanışmalarla muhabbetlerle geçen ve asla unutulmayacak gecedir. hayatınız boyunca unutamayacağınız insanlarla tanışmışınızdır bu gecede. oda arkadaşlarınızın yanı sıra, ertesi gün okulu düşünüp yatmış insanlardan başka ortamda 5-6 kişi daha kalmıştır. onlarıda alırsınız bu koyu sohbete ve böylece uzar gider. *
Saatler süren bir kayıt sırası ardından yurda çıkarsınız dolabınızı yerleştirip yatağınıza çarşaf falan serersiniz belki ilk gece kimse gelmez yalnız kalırsınız internette takılırsıniz ailenizi düşünürsünüz uyursunuz şimdi ikinci gecem ve hâla yalnızım yurttan kimseyle tanışmadım yalnızlığa alıştım umarım kimse gelmez.