--spoiler--
Şimdi Tam Zamanıdır!
Avrupa birlikçi güruh yalanlarını savurmaktadı. Oysa bizim bu yalanlara karnımız toktur. Şöyle buyuruyorlar:
*Türkiye demokratikleşecektir.
*Yabancılar yatırım içinülkemize akın edeceklerdir.
*Tarımımız dünya ile rekabet edecektir.
*Serbest dolaşım! Işsizliğe son!
*Pırıl pırıl htaneler, donanımlı okullar.
*Avrupa kentleri gibi (nedemekse!) kentler…vs.vs.vs…
Bizim bu yalanlara karnımız tok diyoruz ve diyoruz ki:
*Demokratikleşme adına Türk'ü, Kürd'e, Kürd'ü Türk'e düşman edenler geleceğimizi karartıyor.
*Yabancıları yatırım yapması bizleri oyıllar süren birikimimizle yarattığımız, ürettiğimiz kamu kuruluşlarının yok pahasına yabancı sermayeye peş keş çekilmesidir aslında.
*Tarımımızın rekabet edebilmesi demek, tarımın büyük tekellerin icazeti olmadan hiç bir şey üretememek, örneğin bir savaş veyambargo halinde aç kalmaktır.
*Serbest dolaşım tam bir palavradır. Milyonlarca işsizi olan Avrupa, mültecileri köle olarak kullanmaktadır. Yakında toplama kampları gibi kampda mülteci (köle!) seçe yöntemini başlatacaktır. Tabi bu toplama kamplarrı Avrupanın dışında kurulacaktır. Avrupadan Türkiye'ye hayır yoktur.
*Özeel veüzel hastaneler ve okullar bizi beklemektedir. Kamu hizmeti sıfır noktasına getirilerek, özel sektöre peş keşin zemini hazırlantadır. "bakın, kamu bu işi yapamıyor dedirtmek için. Elimizdeki tüm hizmetler özelleştirmeler yolu ile alınmakta, sağlık ocakları ve hastaneler paralılaşırıaktadır, okullar paralılaştırılmaktadır. Bize demektedirlerki parası olana sağlık, parası olana eğitim.
*Sermaye endeksli AB sürecingüzel kentimize ne olacak? Bir güzel köşesinde binlerce ağaca kıyılarak zenginler için golf sahası yapılmakta, en güzel sahillerimizde ayrıcalıklı beş yıldızlı oteller dikilmekte, yol yapımları peş keş usulüne göre yürümektedi. Ormanlarımız tal edilmektedir. Yurdun her köşesi yabancılara satılmakta, kapılarına "yabancılar giremez" (yani biz!) tabelası asılmaktadır.
Bizler, bu kentin insanları, hangi ağacın altında serinleyeceğiz, hangi sahilde denize gireceğiz, nezaman planlanmış kentimiz olacak. Tabiki AB ile değil!
*işsizliğe çözüm bulacaklarmış?
Sermaye bunun yolunu bulmuştur.işsizlik o'na lazımdır. Işsizleri göster, 13-14 saat tatilsiz, mesaisiz ,asgari ücretten düşük maaşla çalıştırır. işsizlik sermayenin kozudur. Onların işi yolundadır, hazır köleliği getiren yeni iş yasaları yürürlükteyken.
AB yalanları ve karşısında bizim GERÇEKLERiMiZ.
Biz Antalyalı yurtseverler inisiyatifi girişimcileri olarak, tümAntalyalıları bu yalanların karşısına dikilmeye çağırıyoruz. Ve biliyoruz ki herkesin kendi alanında yapacağı birşeyler ve birlikte yapacağımız çok şey vardır.
Bu bir cepheleşmedir. Bu cephede yerini alan biz girşimciler, çalışmalarımızı başlatacağımızı ilan ediyoruz.
Çağrımız Sürecektir.
Levent Tunçel (Doktor)
Bilal Doğan (Avukat)
Nizamettin Üstün (inşaatçı)
Mehmet Sak (Avukat)
Yusuf Öz (Ziraatçı)
Rıfat Kayar (Çiftçi)
Yaşar Cevher (Gazeteci-Çevirmen)
--spoiler--
