ulen üşenmeyip yazıyorum kıymetini bilin... (based on true story)
- önce kendinize orta veya küçük ölçekli iyi kötü yurt dışıyla iş yapan bir tanıdığın vs olduğu bir şirket bulunur.
- şirketteki artık her kimse bir miktar para verilir/yedirilir.
- sizi şirkete dış alım satım müdürü/elemanı vs diyerek işe alırlar.
- sigortanızı masraflarını siz kendiniz ödersiniz. bu arada şirketin hiç bir riski sorumluluğu yoktur. aldım iki ay sonra çıkarttım veya denemek için aldım diye argümanları bulunacağı için.
- artık bir şirket adına yurt dışına gönderilebilecek birisinizdir. şirketin sektörü ithalat/ihracata müsait olsun... tekstil, makine şu bu fark etmez.
- sonra internete girilir. o sektöre dair o ülkedeki fuarlara bakılır. yakın tarihte uygun bir yerde bir fuar belirlersiniz kafanızda.
- websitesinin şurasında burasnda katılım için bilmem kimle irtibat kurun vs yazar. fuarları bir organizasyon şirketi yapar, mesela izmir izfaş'tı sanırım, onun gibi.
- isim bulunur belirlenir. o ismin ağzından şirketinize hitaben... sizi aramızda görmekten mutlu oluruz gibisinden bir davetimsi bir kısa metin yazılır... altına da bulduğunuz ismi ekler isim soyad el yazısı şeklinde bir imza atarsınız.
- bu metni gideceğiniz ülkeden birisi size fax çeker. ki faxın üstünde o ülkenin fax/tel nosu görünsün diye.
- bu arada vize başvurusunda bulunurken sizden istenen evraklara göre, yok şirketin ticaret sicil kaydı yok vergi levhası (burası çokomelli... gidip üç beş bin lira vergi veren bir yer seçmeyin) gibi evraklarınızı tamamlarsınız.
- korkmayın, stress yapmayın çünkü siz bir şirkette ama şöyle ama böyle yasal bir şekilde çalışan bir insansınız.
- sonra konsolosluğa gidin... yaw şu tarihte bilmem nerde bi fuar var şirket olarak buna katılmak istiyoruz deyin.
- fizenizi alın.
- sonra sittir olup gidip kaçak maçak yaşayın.
avrupa yemez... buna en uygun abd'dir.
bunu tanıdık bir abi yapmıştı ta yıllar önce. ona bunda yardım edene sormuştum on küsür kişi gördermişti bu şekilde. üç beş bin dolara hepi topu şu yazdıklarımı tarif ediyordu yol gösteriyordu o kadar.
