şöyle ki: ilk gittiğim zamanlar. dil bilmiyorum. marketten bir şeyler aldım. bilmediğimden her şeyi üstündeki resme bakıp alıyorum. inek resmi süt ve süt ürünleri demek. Saç teli şampuan demek, ayçiçeği çekirdek demek vs. abuk subuk bir sürü şey alıp kasaya yöneldim. kız bir şeyler diyor ama anlamıyorum. gülümseyerek kafa sallamaktan başka bi bok yaptığım yok. neyse parayı ödedim çıkacağım, aldıklarım kasadan geçti öylece duruyor. kasiyere, Dizinin önündeki poşetleri işaret ediyorum sinirli sinirli bir şeyler diyor. lan ben de sinirlendim amk. versene koduğum poşetleri diyorum ben bağırdıkça o da bağırıyor. senin de poşetinin de amına koyim dedim. aldıklarımı bağrıma basıp çıktım marketten. ertesi gün mühendisler uyandırdı amk. poşet paralıymış. aldıkların kasadan geçerken "paket" tarzı bir kelime kullanmam gerekiyormuş. öğrendik de kurtulduk.
Başlığı görünce isveç metrosundaki türk geldi aklıma, tam karşısında oturuyordum türk olduğumu anlamadı galiba yarım saat türkiyedeki bir akrabası ile basuru ile ilgili konuştu. keşke belli etseydim kendimi...
Bu yaz italya da gerçekleştirdiğim olay. Hatta girdiğim mağazalarda şiveli konuşarak igrencligin dibine vurmuşluğum bile var. Ne de olsa kimse seni anlamıyor süper eğlenceli bi aktivite herkese tavsiye ederim. He bir de bi türk olarak orada ki ufak bi çocuğa küfür ettirdim. Çünkü türk olmak bunu gerektirir.