yurtdışında pek çok ülkede tuvaletlerde taharet musluğu bulunmaması nedeniyle karşılaşılan sorunsaldır. böyle bir durumda sakata gelmemek açısından yurtdışına giderken bu konuda kendi pratik çözümlerini üretmek elzemdir.
yurtdışında bir şişe kola alınır, afiyetle içilir ve her tuvalet seansı öncesinde musluktan bu şişeye su doldurulup malum bölge hijyenik hale getirilerek bu sorun çözülür.
mesela tuvalete giderken yanımızda götürdüğümüz birer bardak suyun bir gelenek olarak ihtiyacımızı giderirken içildiğini zannettirecek kadar vahim bir durumdur. ihtiyaç giderirken su içen şu çılgın türkler!
bide gibi bir seçeneğin çözüm olacağı durumdur (bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/Bide), böyle çatır çatır sıçıp kalkıp ona oturup taharetlenmek içindir. ama boklu boklu götle kalkıp oraya oturana kadar geçen süre cehennem azabı gibidir, zira o boku yere düşürme ihtimaliniz oldukça yüksektir.
Erasmus hayatım boyunca bana sorun olan durumdur. ilk defa tuvalete gittiğimde elim seni aradı ama yoktun hain. ıslak mendil falan çok acı gençler çok. bilin ona göre tedbirinizi alın.
durum azerbaycanda biraz daha farklı duş alırken kullanmış olduğumuz telefonun yaklaşık yarısı gibi bir aygıt normalde taharet musluğunu açtığımız noktada bulunuyor dolayısı ile de insan onu kullanırken şekilden şekilde giriyor .