Her şeyi herkesi geride bırakıp gitmeyi düşünüyorum. Belki özleyeceğim dönmek bile isteyeceğim çünkü burada sevdiklerim var ama kim hayallerinden vazgeçer ki ?
Yasanilan ulkeye gore degisir ancak genel olarak bir kafa karisikligi halinde yasamaktir. Eger ki gelismis bir ulkede yasiyorsaniz bir yandan refah ve huzur icinde yasadiginizi dusunebilirsiniz ancak ote yandan yediginiz hicbir sey, yaptiginiz hicbir sohbet turkiyedekiyle ayni olmayacaktir. Bazen yasadiginiz veya gordugunuz ufak biseye hislenebilirsiniz ancak etrafinizdaki kimse sizi anlamaz.
yaşamadan önce dil ögrenilmesi gerek, anlaşılmanın tek yolu bu.
el yordamı ile anlatanı mı dersin, kendi dilinde konuşup anlamamızı bekleyeni mi, sanırsın aynı ülkede değiliz. onca senedir o ülkede yaşayıp dilini bilmemek ayıp be.
insana öğrettiği önemli tecrübelerden biri de şudur; her memleketin yobazı aynı yobaz, aşırı sağcısı yine aynı geri zekalıdır. sene 2018'e gelmiş, heryer internet olmuş, sosyal paylaşım olmuş hala mal mal sorularla karşılamaktır. develer, fesliler siksin sizi.
Belli bir yaştan sonra ve dil, para Zaman gibi bir takım yetersizliklerle gittiğinizde insanın ömründen ömür götüren şeydir.
Hele bir de gittiğiniz yerde dilinizi bilen tek bir kişi dahi yoksa, boku avuçlamış olma ihtimaliniz yüksektir.
tabi zamanla herşey yoluna giriyor. Ama özlem öyle bir hal alıyor ki, bedene sığmıyor. Kimi zaman tam adaptasyonla gezerken kimi zaman da özlem nöbetlerine tutulup ne işim var burada diye sormaya başlıyor insan.
Diğer yandan, döndüğünüzde olağanüstü bir tecrübe olarak yansıyor hayatınıza.
son üç yıldır yaptığım eylemdir.
*
her 5 aylık türkiye dönüşünde daha bir şaşırmama sebep olmuştur ülkenin durumu. her gelişimde daha bir umutları silinmiş geliyor insanların gözünde, daha bir öfkeli görünüyorlar.
sebep sorup bişeyler izah etmeye çalışmaktan da yoruldum. ailemi falan özlüyorum sadece, özleyecek yer de bırakmamışlar her köşesi parsellenmiş aslında, artık özlemek bile pahalıya mal oluyor, kaldı ki yaşamak ?
demek ki nerede olduğun önemli değilmiş aslında, sadece azda olsa bağın olması yeterli üzülmek için bu topraklara.
Her daim zordur be.
Yakın arkadaşlarım tatile gitti kaldım şimdi sap gibi. Ona mı yanayım bu sıcakta ders çalışmak zorunda olmama rağmen bir bok yapmama mi bilemiyorum
bir insanın doğduğu topraklardan ayrılıp yabancı bir ülkeye göç etmesi durumudur.
ben de iki yıl fransa'da yaşamıştım bilirim gurbette yaşamanın zorluklarını. dilini anlamazlar, kültürünü bilmezler, değerlerine saygı duymazlar.
ben avrupa'dan örnek vereyim; orada müslüman olduğum için çok sıkıntı çektim açıkçası. müslüman olduğumu öğrenen insanlar bana bir ucubeymişim kendini patlatmaya hazır bir teröristmişim gibi bakıyor.