elalemin devletleri vatandaşına kolaylıklar sunup, mektupla oy kullanma gibi opsiyonlar sunarken; bizdeki şark sistemiyle devam edip, vatandaşın vatandaşlık haklarını kullanması çileli geçmekte. Bu durumu şova dökenlere deginmiyorum bile.
Oy kullanmak için; izinli gününü feda edip, 2 saat yol gidip, 3 saat sırada bekleyip, yine 2 saat geri gelen binlerce vatandaşın bu durumu ne yazık ki çok kez göz ardı edilmekte.
Ayrıca; vatan yani yurt, o ülke topraklarında yaşayanlar için vardır. Sen, ben gibilerin derdi daha çok yaşadığımız topraklar olmalı.
oylaşalım beyler ama düzgünce, hak yemeden, birbirimize saygıyla ve bayram havasında.
bana kalsa mülteciler de kullansın. Sadece korunmak için sığınmış kişiler, belki gelecekte yaşayacakları o topraklarda söz sahibi olmalı. Yine de o ülkenin vatandaşı olup olmadığı sorgulanmadan çalışan, vergisini bulunduğu ülkeye ödeyen herkimse o ülkede oy kullansın. Tabi bu şahsi görüşümdür.
Bugün güm güm gibi yaptığım eylem.
bastım tayyib’e, bastım MHP’ye.
Bu arada,
Gorbötçölöör oy kollonmoson diyenler , peki - madem oy vermek için T.c. vatandaşlığına değil, Türkiye’de oturup oturulmadığına bakılsın; o zaman mülteciler de oy kullansın mı kanka?
önce tanım.
yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanması için yurt dışı temsilciliklerinin bir hafta boyunca organize ettikleri etkinlik.
şimdi gelelim kendi yorumuma.
öncelikle, şahsım gurbetçi olduğum halde yurt dışında yaşayanların oy kullanmasına karşı olduğumu belirtmek isterim.
vatandaşı olduğumuz ama tek getirimimizin döviz olduğu bir ülke için oy kullanmamıza anlam veremiyorum.
dış işleri bakanlığının şimdiye kadar yurt dışında yaşayanlar için hiçbir kolaylık sağladığına denk gelmedim.
muhalif biri olarak bu seçimlerde mecburi oy kullanma zorunluluğu hisetttim. umarım yeni kurulan hükümet bu işkenceyi artık bitirir ve yurt dışında oy kullanma hakkı ortadan kaldirilir.
neden mi işkence?
oy kullanmak için çok az sandık bulunuyor. Hafta içi oy kullanmak çalışma saatleri sebebiyle pek mümkün değil. o yüzden hafta sonuna denk getiriliyor. devletin imkanları kullanılarak bir partinin üyeleri topluca oy sandıklarına taşınıyor. Büyük bir yığılma oluşuyor. Çoğu kişi oy sandıklarının bulunduğu noktalara kendi imkanlarıyla gitmek zorunda ve saatlerce yol çekip, sıraya giriliyor. Sırada muhabbet eden iki kişi konuyu siyasete getiriyor ve bir başkası o sohbete balıklama atlayınca tartışma sonunda da kavga çıkıyor. aç, susuz ve böbrekleri de orada bırakarak saatler sonunda sira geliyor. oy pusulaları alınıyor ve oy kullanılıyor ama zarflar kapanmıyor. yapıştırıcı tutmuyor. huzursuz, buruk ve düsünceli bir şekilde saatler süren bir yolculukla geri dönülüyor.
Hele kültümüzde olmayan sıraya girme olayına, sosyal mesafeye, bağırarak konuşma gibi durumlara hiç girmiyorum.