doktora için 3 yıl Finlandiya da yaşamıştım diyebilirim ki hayatımın en rahat ve huzurlu yıllarıydı. eğer deseler ki üniversite deki kadronu bırak gel burada çiftçi ol deseler perkele vittu yliopisto deyip oraya yerleşirim.
Tanıdığım bir çok kişinin geyik muhabbeti yapmayı bırakıp projelendirdiği ve harekete geçtiği konudur. Bakalım, gitsinler de bizim de yaz tatillerinde avrupada uğrayacak dostlarımız olsun.
ömrü uzatır ömrü. oraları gezmek, görmek, dil öğrenmek, euro kazanmak, maddi açıdan sıkıntı çekmemek, eğlenmek, markete girince tedirgin olmamak, adalete güvenmek bilimum saymakla bitiremeyeceğimiz kadar artısı vardır. örneğin almanya gibi kaliteli ülkelerden bahsediyorum. yurt dışı derken tutupta kosova gibi fakir bir ülke demiyorum. avrupa sevdalısıyım. oradan bir kız bulup evlenmek falan var bir hayalimiz.
6 kişinin eksilediği bir entry vermişim. Tam olarak araştırmadığınız için bazı şeyleri başaramıyorsunuz. Ankara Antlaşması aralıkta bitiyor, ve Londraya taşımdım. Şuan evimin bahçesine bakıp çayımı yudumlarken entry giriyorum.
Entry tanımı : 1 aydan uzun zamandır Londrada yaşıyorum. 22 senedir boşuna hayvan gibi yaşamışız dedirtti bu ülke kendine. Herkes çok nazik, kimse kimseye gereğinden uzun bakmıyor, görgü kurallarına herkes uyuyor, kafelerde insanlar kendi çöplerini kendileri atıyorlar.
Sanatın merkezlerinden birinde yaşamanın heyecanı ile her gün yürüyüşe çıkıyorum.
Eksi yanları : Ailemi ve arkadaşlarımı özlüyorum.
Yavşağın birine kızıp yaptığım eylem. Güzel netice aldım.
Hoşgörü ortamı, alışveriş esnasında araya kaynamayanlar, trafikte sayılı, iş yerinde acımasız rekabetin olmadığı, sosyal hayatta tacizci ve gereğinden fazla cahil insan ile muhatap olmamak iyi gitti.
Cok iyi bir kariyer yapmadikca, fark yaratmayacak olaydir. Arkadasimiz yazmis, ingilizce ve almanca kasiyorum diye, bu guzel bir ilk adimdir sadece. Hele de almanya istiyorsan, iyi bir muhendislik fakultesinden mezun olmalisin ikinci adim olarak. Seni ozel yapan birsey olmali ki, almanyada guzel bir isin ve guzel bir hayatin olsun. Siradan bir iste calisirsan (turk oldugumuz icin zaten bi ezik gozuyle bakiyorlar) ezilirsin kardesim.
Kan emici siyasetçilerin eli uzanamadığı için rahat rahat söversiniz geçen almanyaya giden bakanın elinden mikrofonu almışlardı gıkını çıkaramadı mesela.
Sanıldığı kadar pembe olmayan, hayaller ve hayatların birbiriyle çeliştiği bir yaşamdır.
Ne oraya, ne buraya ait hissedersin.
Ülkeni özlersin, sevdiklerini, elinde çorbayla geçmiş olsuna gelen komşunu, en zorlu günlerinde sımsıkı sarılan yetmedi evine konuşlanan dostlarını, zaman zaman veresiye aldığın bakkalını, takım çantasını kapıp musluğunu tamire gelen üst komşunu, istediğin her şeyi şakkadanak buladildiğin çarşısını, pazardan aldığın taptezecik ıhlamuru, ebegümeciyi, hamsiyi özlersin.
Zordur farklı kültürde, farklı coğrafyada, bambaşka insan ilişkilerinin yaşandığı topraklarda var olmak.
Her daim, hafiften sızlayan yürektir yurtdışında yaşamak.
türkiye halkı aç olduğu karın tokluğuna çalıştığı için en çok isteği kimileride benim gibi mutlu olamayan kendini buraya ayit hissetmeyen belki orada mutlu olurum diyenler.
