yuri gagarin tarafından hükümsüz bırakılmış ayet

entry51 galeri2
    1.
  1. rahman suresi 33 üncü ayettir.

    ayete göre hiçbir insanın uzaya çıkamayacağı söylenmiş, ama bu söylemlere rağmen bazı hınzır insanlar uzaya çıkmışlardır.

    ayet gayet açık;
    --spoiler--
    Ey insan ve cin topluluğu! Semaların ve arzın kuturlarından (çaplarından) çıkıp gitmeye eğer gücünüz yetiyorsa, haydi nüfuz edin geçip, çıkın!
    Bir sultan (bir mürşid) olmaksızın geçip çıkamazsınız...(çıktılar)
    --spoiler--
    13 ...
  2. 2.
  3. kur'an'la alay etmeye, kur'an'ı tahkir etmeye çalışan bir iftira ve hakaret ifadesidir. bunlar boş işlerdir. ama çok meraklısı tabii yuri gagarin'e falan da tapabilir. hiçbir insan başka bir insanın kalbini tutup başka bir yöne çeviremez.
    6 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. 10/69- De ki: "Allah hakkında yalan uyduranlar asla kurtuluşa eremezler."
    12 ...
  7. 5.
  8. bir tane dişe dokunur cevap verilememiş olan gerçek.

    bakınız muhterem müminler, burada arz ifadesi herkesin bildiği üzre "yerküre"dir. sema ise yine herkesin malumu "gökkubbe" yani atmosferdir.

    ifade gayet açık.
    insan ve cin topluluğundan hiç kimsenin yerküre ve gökkubbe sınırlarından dışarı çıkamayacağı, buna kimsenin gücü ve kudreti yetmeyeceği yazıyor.

    lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok.
    ister ters çevir, ister düz çevir, ister arapçasını oku, ister türkçesini. malesef bu böyle.
    bana saçma sapan şeylerle değil, dişe dokunur argümanlarla, akil cevaplarla gelin rica ediyorum...

    bu durumda yuri gagarin, neil armstrong falan baya baya bildiğin kafirler oluyorlar ne yazık ki...
    kuran'da "dışına çıkılamaz" denilen sınırlarla adamlar resmen dalga geçmiş. ilginç gerçekten.

    not: uzayda ezan da duymuşlar.
    3 ...
  9. 6.
  10. --spoiler--
    Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz!
    --spoiler--

    anlamı bakış açısına göre mantıklı ya da mantıksız olabilen ayetlerden biridir. yaşar nuri öztürk meali yukarıdaki gibidir.
    mantıksız bulmak ne mümkün.
    ama mantıksız bulanlar, bir sapık şeyhin peşisıra gidip bilimi es geçerek miskinler tekkesinin cennetteki huri sevdalısı müridi olup çıkıyor.

    bu anlayış özrü yüzünden bu sahte müslümanlar ülkesinde bilim adamı kıtlığı var.
    4 ...
  11. 7.
  12. ayetlerin hükümsüz kalması söz konusu değildir. ilmi olmayan bir sığırın çıkıp da tefsir okumadan sadece meal ile yola çıkarak kendince çıkarım yapması komik.

    --alıntı--

    Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerin çevresinden çıkabilirseniz çıkın. Siz buradan çıkamazsınız. Ancak büyük bir kuvvetle çı­kabilirsiniz.

    Müfessirler, bu âyet-i kerimeyi çeşitli şekillerde izah etmişlerdir: Bazılarına göre bu âyetin ifade ettiği hususlar, cin ve insanlara, kıyamet gününde söylenecek ve onlara şöyle denecektir: "Ey cinler ve insanlar toplulu­ğu, eğer sizler rabbinizi âciz bırakarak göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gide-biliyorsanız çıkıp gidin.Fakat sizler buradan çıkıp gidemezsiniz. Ancak rabbiniz tarafından size verilecek bir güç ve kuvvetle gidebilirsiniz."

    Bazılarına göre ise: Âyet-i kerimenin ifade ettiği manadan maksat, "Ölümden kaçabilirseniz kaçın" demektir. Buna göre âyetin manası şöyledir: "Ey cinler ve insanlar topluluğu,, eğer göklerin ve yerin etrafından kaçarak ölümden kurtulabiliyorsanız kaçıp kurtulun. Fakat sizler hiçbir zaman ölümden kaçıp kurtulamazsınız. O sizi mutlaka yakalayacaktır. Sizler, göklerin ve yerin etrafından çıkıp kaçsanız bile, Allahın mülkünün dışına çıkamazsınız. Ölüm sizi orada yakalar."

    Abdullah b. Abbas´ın bu âyet-i kerimeyi şu şekilde izah ettiği zikredil­mektedir: "Ey cinler.ve insanlar topluluğu, eğer sizlerin, göklerde ve yerde olanları bilmeye gücünüz yeterse onları bilin. Sizler onlan bilemezsiniz, ancak Allah tarafından bir açıklama ile bilebilirsiniz."

    Abdullah b. Abbas´tan nakledilen diğer bir izah şeklideşöyledir: "Ey cin­ler ve insanlar topluluğu, şayet sizler, göklerin ve yerin etrafından çıkıp gidebi-liyorsaniz çıkıp gidin. Fakat siz, benim mülkümden çıkıp başka bir yere gide­mezsiniz. Nereye gitseniz orası benim mülkümdür."

    Âyct-i kerimede geçen ve "Büyük bir kuvvet" diye tercüme edilen kelimesinden maksat, Abdullah b. Abbas´a göre "Açıklama" Mücahit! ve ikrime´ye göre "Delil" Katade´ye göre ise "Mülk"tür, Taberi bu kelimenin "Delil" ve "Açıklama" manasına daha uygun düştüğünü söylemiştir.

    --alıntı--
    15 ...
  13. 8.
  14. derdi sadece kur'an'a saldırı ve hakaret olanların bu kafayla gidip isra suresi'ndeki "Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin." ifadesini de dağcılık sporcularına veya yol kazma işi yapan işçilere hükümsüz bıraktırmaya çalışması da yarın öbür gün rastlanabilecek bir vakadır. özü aramayıp işinize geldiği gibi bodoslama yorum yapmaya çalışırsanız havanda çok su döversiniz.
    9 ...
  15. 9.
  16. kur an da 14 yüzyıl önce belirtilmiş başka bir ayetle açıklama yapılabilir .

    Neml 38-40 : (Süleyman A.S): "Ey ileri gelenler! Onlar teslim olmak üzere bana gelmeden önce, onun tahtını hanginiz bana getirir?" dedi. Cinlerden ifrit: "Sen, makamından kalkmadan önce onu sana getiririm. Muhakkak ki ben, ona (onu gerçekleştirebileceğime) kuvvetle eminim." dedi. Kitaptan bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi: “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.”

    Kitaptan bilgisi olan biri ( yani insan )

    ama daha ışınlanma olmadı denilebilir değil mi ? demek ki ışınlanma yapılabilecek bir şey kur an a göre. bu kadar ilerici bir kitabı düz okuyarak kusur bulabilirsin ama gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. Peygamber efendimizde miraca çıktığında kudüs e gittiğini söylediğinde ona mescidil aksa nın kapı sayısı sorulmuş ; o anda mescidin görüntüsü gözümün önüne getirildi ve sayarak cevap vermişti.

    yani görmek isteyen için her şey kanıt istemeyen için ise ay yarılsa farketmez.
    5 ...
  17. 10.
  18. BIR AYETI BILE DOGRU DUZGUN ACIKLAYAMAZKEN INSANLAR KURANI NASIL OKUYOR! NE ICIN OKUYOR SIRF OKUMAK ICINMI! OKUDUGUNU ANLAMIYORSAN NIYE OKUYORSUN SALT ORUC TUT, NAMAZ KIL VE HACCA GIT DIYEMI! ONCE BIR OKU ANLA!
    1 ...
  19. 11.
  20. Yaratıcının hüküm ve tasarrufu altındaki evrenden öteleşememeyi haber veren bir ayettir.
    Bu kadar düz ve basit bir mantık sahibi insanlar esef vericidir.
    2 ...
  21. 12.
  22. o değil de: dindar birisi olmamama rağmen diyebilirim ki: ayetin sonunda: '' bir mürşid olmadan çıkamazsınız.'' ifadesi var, başka bir meale göre ise: ''bir güç, bir itki olmadan çıkamazsınız.'' ifadesi var.
    mürşid bilindiği üzere: doğrunun, gerçeğin bulunmasında aydınlatma işlevi üstlenen kişi, ilim sahibi... buradan son yüzyıl içinda uzay ve roket bilimindeki ilerleme kastedilmiş olma ihtimali çok yüksek.
    diğer mealde ise: ''itki, güç'' roket ve uzay aracı teknolojisi olarak yorumlamak gayet de makuldür.
    bence mevcut verilerle kesinkez çürütülememiş bir ayettir.
    9 ...
  23. 13.
  24. bilim ve fennin önemine işaret eden ayettir.
    "hayatta en hakiki mürşid bilimdir, fendir" ile kombo yapılınca ortaya bu sonuç çıkar.
    0 ...
  25. 14.
  26. 33 .Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin çevresinden aşıp geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin, (ama) bir güce sahip olmadan geçemezsiniz;

    http://www.kuran.gen.tr/?...ddle&kid=3&sid=55

    ayetin doğru meali budur .

    ama siz imam iskender ali mihr sapığının yorumu kullanmışsınız . inanmayan aşağıdaki adrese bakabilir . aşağıdaki adresde ilk meal iskender sapığının mealidir .

    http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx
    3 ...
  27. 15.
  28. Hatta onu da geçin efendim bizzat hz. Muhammet tarafından hükümsüz bırakılmış ayettir. Bildiğimiz üzere peygamberimiz burak adlı at ile bırak uzayı 7 kat semaya cennete cehenneme dek çıkmıştır sonra unutmuş herhalde böyle bi ayet söylemiş haşa haşa summe haşa. Ulan peygamberimizin mürşidi burak adlı at idi. Bugünkü o adamın mürşidi de uzay aracı bu kadar ahmak aptal olmak nasıl zor bi iş nasıl başarıyorsunuz lan bunu.
    0 ...
  29. 16.
  30. Okuduğunu götünden anlatanları göstermiştir. Doğrusu için

    (bkz: kuranda uzaya gitmekle ilgili olan ayet)
    4 ...
  31. 17.
  32. Nereye koydunuz lan şu malum butonu.
    0 ...
  33. 18.
  34. nesh edilmiş bir ayet olsa gerektir. zira tevil kaldırmıyor. buyurun:

    http://www.kuranmeali.com...a.php?sure=55&ayet=33

    hadi bir tek "göklerden" bahsetse bir yere kadar eyvallah... müminler, klasik mümin tevili olan "efendim gökler derken atmosfer değil, uzay da kastediliyor" tevilini ileri sürüp, geçebilirlerdi.

    fakat "ve el ardı" denilerek, dünyayı terk edemeyeceğimiz de açıkça iddia ediliyor.

    bir tanrı nasıl olur da bilimin yerle bir edeceği böyle bir meydan okumada bulunabilir?

    buna benzer, bilime ters düşen o kadar çok ayet var ki... onlardan bazı örneklerle ilgili bazı başlıklar

    (bkz: uçak gemilerinin rüzgar dursa bile ilerlemesi)

    (bkz: nuh peygamberin 950 yıl yaşadığı iddiası)
    4 ...
  35. 19.
  36. yanlış bilgidir. uzaya hiç bir zaman çıkılmamış ve dahası yuri gagarin bir film artistidir. zaten çıkılamaz, termosfer dediğimiz yer 1.000 derece gibi bir yer ki herhalde içine girilse öbür taraftan haşlanmış yumurta olarak çıkılır.
    0 ...
  37. 20.
  38. Orda kast edilen uzaya çıkmak değil. Galaksiyi terketmek. "ve el ardı" ne demek su testisi, demek. Neye su konur, süte. O zaman bu milky way. Yani samanyolunu terkedemezsin.

    Yüce tanrım sen affet.
    0 ...
  39. 21.
  40. Yalanlanmamıştır. Gagarin mürşiddi. Doğrulanmış bence. Kıs kıs kıs.
    4 ...
  41. 22.
  42. gücün yetiyorsa çık demiş. çıkamazsın dememiş.

    tez çürütülmüştür.

    bir mürşid ile çıkabilirsin demiş. ilim ile ve bilim ile çıkabilmenin mümkün olduğunu belirtmiştir.

    tez çürütülmüştür.
    7 ...
  43. 23.
  44. müminlerin yalanla izah etmeye çalıştığı ayettir.

    ayette "eğer gücünüz yetiyorsa" denerek insanlara ve cinlere açıkça meydan okunuyor. sonra "بِسُلْطَانٍ - sultanin" yani "bir yetki, otorite" olmaksızın çıkamayacakları ifade ediliyor.

    ayette "بِسُلْطَانٍ - sultanin" denirken ne kastedildiği son derece açık. insanların tanrının müdahalesi olmadan arzı terk edemeyecekleri söyleniyor.

    gücünüz yeterse! yetti işte! sıkıntı mı var?
    7 ...
  45. 24.
  46. ayeti kerimede cenabı hakk kainatın sınırlarından bahisle --geçmek-- ifadesini kullanırken gagarin nereye kadar gitti ki ? aya.

    halbuki daha da uzağa gidileceğinden bahsediyor ayette. ayeti hükümsüz bırakmışmış. laf salatası.

    --spoiler--

    bazı tefsirlerde sultân kelimesinin "güç" anlamı esas alınarak "Büyük bir güç bulunmadıkça geçemezsiniz" ifadesinden, "Böyle bir gücünüz de olmadı­ğına göre göklerin ve yerin sınırını aşıp ötelere geçmeniz de imkânsızdır" anlamı çıkarılmıştır. Fakat sultân kelimesinin "yetki" anlamı dikkate alınarak âyetin ilgi­li kısmı, "Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp ötelere geçebilmeniz ancak (Allah ta­rafından verilecek) bir yetki, bir imkânla olabilir" şeklinde de anlaşılabilir. Bu tak­dirde muhatapların yüce yaratıcının evrendeki yasaları doğrultusunda ortaya koya­cakları çabaları sonucunda elde edecekleri kuvvete bir gönderme yapılmış demek­tir. Uzay araştırmalarının ilerlediği ve uzaya seyahatlerin gerçekleştiği günümüz şartları, Kur'an tefsiriyle meşgul olanları bu yorumu benimsemeye ve bu âyetler­de uzayın fethine işaret bulunduğu görüşüne yöneltmiştir. Hatta 35. âyetteki tasvi­rin modern silâhları çağrıştırdığı yorumlan yapılmıştır.

    Râzî'nin belirttiği gibi, bağlam bu hitabın âhirette olduğu izlenimini vermektedir. Fakat her iki ihtimale göre düşünüp bu âyetlerde, Allah'ın hükümranlığını aşmanın ve verdiği hüküm­den kaçmanın asla mümkün olmayacağı uyarısı bulunduğunu söylemek daha doğ­ru olur.

    http://www.sorularlaislam...rini-aciklar-misiniz.html

    --spoiler--
    6 ...
  47. 25.
  48. cahil cühelanın tevil etmeye çalıştığı ayettir.

    efendim gagarin nereye gitmiş? aya! sakın neil armstrong olmasın o?

    sonra? kainat filan falan!.. hepsi boş laf. "ve'l ardı" denilerek, mevzubahsin dünyayı terk etmek olduğu açıkça ifade ediliyor.

    sonra? hiç değilse böyle bir terk edişin ancak "allah tarafından verilmiş bir yetki veya güç ile mümkün olduğunu" itiraf etmişler. fakat yorumlarının devamında yine kıvırıyorlar.

    dikkat ederseniz dansöz tevilcilerin hiçbiri ayetin başındaki meydan okumayı görmek istemiyorlar. sonra? sonra kalkıp insanların kendi emekleriyle yaptıkları uzay çalışmalarının sonucunda söz konusu meydan okumaya gerekli yanıtı vermelerini "efendim allah güç, yetki verdiği için" diye izah ediyorlar.

    vay kurnazlar vay!...

    yahu bu işler böyle oluyorsa, öyle uzaya çıkmaktan filan dem vurmaya, oralardan örnek getirip, meydan okumaya ne lüzum var? "allah güç, yetki vermedikçe sıçamazsınız bile! hadi sıçın da göreyim" de aynı kapıya çıkan bir örnek olmaz mı?

    olmaz tabi! zira böyle dense müşriklerden biri yolun ortasına sıçıp, olayı anında bitiriverirdi değil mi? fakat o garibanların o sıralar uzaya çıkacak halleri olmadığı için böyle meydan okumalarla kafakola alınıyorlardı.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük