inanılmaz bir vakadır yüreği sahaya yansıtmak. kolaya kaçarak şahit olduklarımı dile getiricem.halı saha maçındasındır. kız arkadaşın izlemeye gelmiştir ve son 10 dakika 3-4 fark yemişsindir. bakarsın kızın gözlerine "hadiiii askıııaaaam çakıver birkaç tane şu lavuklara!" gibi bir bakış yakalarsın ve gazlama ile işe başlarsın. kimi götler o kadar gaz alır ki aut atışından gol denemelerine başlar. bu kadar gaz almamalı tabi. sevgilisi ile göz göze olan can kardeşimiz genelde santrafordur. herkes bitmiş durumdayken o bakışlar ona o kadar gaz verir ki sağa sola deplase olur, pres yapar, gelir çizgiden top çıkarır, hatta aut atışındaki salaklığı devam eder ve korneri çalımla tek başına başlar filan. maç gider yada gelir fark yapmaz şans faktörü önemlidir son anlarda. esas önemli olan o iki çift gözün adamı vezirde rezilde edebilme kapasitesi.
şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum, halı saha maçlarına manitasız katılıyorum.*
iki çeşit futbolcunun yaptığı bir eylemdir.
1- tekniğini ve fiziğini azim ve mücadelesiyle birleştirip sahada futbol döktüren oyuncudur. (bkz: servet çetin) (bkz: marco aurelio)
2- fiziği ve tekniği ne olursa olsun bunu bi türlü kullanamayan, bunun üzerine sahada deli danalar gibi koşturup her pozisyona her topa saldıran ama bir türlü sonuç alamayan oyuncudur. (bkz: tuncay şanlı) (bkz: ibrahim üzülmez) (bkz: sabri sarıoğlu)