aslında sadece yurdum yobazları için değil, yobazların alayı için geçerli olan gerçektir.
yobazlığın kökeni elbette dindir. ne var ki emperyalizmin yobazları başıboş bıraktığını, istedikleri gibi hareket etmelerine göz yumduklarını sanmak saflıktır. emperyalizm hiçbir alanı boş bırakmaz. siyaseti biçimlendirir, kültürü biçimlendirir, yediğimiz besinleri biçimlendirir, modayı biçimlendirir... tüm bunları yaparken dine hiç el atmaması mümkün müdür? tabi ki mümkün değildir...
tek parti hükümeti sırasında sindirilen yobazların başlarını kaldırmaları, zehirli fikirlerini yaymaları abd'nin desteğiyle oldu. merak eden said-i kürdi'nin sindiği köşeden abd ajanı cemal kutay tarafından nasıl çıkarıldığını, nasıl parlatıldığını, ağzına verilen abd yanlısı demeçlerle nasıl piyasaya sürüldüğünü araştırabilir.
abd'nin oyunları bununla da bitmedi tabi... geçmişte ve şu anda memlekette tanınan yobazların kahir ekseriyeti, abd'nin kurdurduğu "komünizmle mücadele derneği" tezgahından geçmiştir... misal fethullah gülen... abd "milli talebe birliği" adı altında kurdurduğu üniversitelerdeki yapılardan, geleceğin liderleri arasında olması için seçtiklerini de cia fonlarıyla kurulan ingiltere'deki exeter üniversitesinde okuttu. misal abdullah gül...
ne var ki erbakan farklıydı... abd yetiştirmesi yobazlar kurdukları sayısız vakıflarla, eğitim kurumlarıyla halkı zehirlemeyi sürdürürken, erbakan'ın liderliğindeki siyasi hareket milli çizgisini büyük ölçüde korumayı başardı. ta ki 28 şubat'a kadar...
işbirlikçi cuntacıların, erbakan'ın hatalarından da yararlanarak gerçekleştirdikleri 28 şubat'ın gerçek amacı, yobazları bastırmak filan değil, liderliği, yobazlar içindeki milli çizgiyi kaybetmemiş olanlardan alıp, kendi yetiştirdiklerine ve de işbirliğine daha yatkın olanlara devretmekti. işbirlikçilerin kimler olduğunun pekala farkında olan, siyasetin gereği olarak onlara partilerinde bazı mevkiler verse de liderliği onlardan birine asla bırakmayacak olan erbakan'dan kurtulmaları şarttı. nitekim istedikleri gibi oldu... 28 şubat'ın ne olduğundan en küçük bir kuşkusu olan, o dönemde yaşananları önceki darbelerle karşılaştırsın. 28 şubat'ta ordu yobazlara son derece müşfik davrandı. kimse işkenceden geçirilmedi, asılmadı, uzun süre hapse bile atılmadı... zira niyetleri yobazların ezilmesi filan değildi.
sanmayın ki abd emperyalizminin dini bir araç olarak kullandığı tek ülke türkiye'dir. pakistan, afganistan... ve hatta çin!... isteyen çin'deki abd'nin desteklediği şu dini harekete bakabilir: