85 doğumluyum, araba alacak param var. kullanabilecek sağlığımda var. ama hiçbir zaman motorlu araçları sevemedim. sadece mecbur olduğum için bindim.
yurdumuzdaki orospu çocuğu sarı taksiler sağolsun, nefret ettirdiler. ve trafikteki diğer cahil/öküz hususi araç sahipleri.
beş metre boşluk bulunca, sanki iki kilometre yer açılmış mutluluğu ve heyecanı/hırsıyla öteki şerite geçmeye çalışan gerizekalı şöförler ve otobanlarda, caddelerde hatta sokak aralarında tam gaz araba süren cahil insanlar, ve buna eşlik eden türk insanının kornaya basma aşkı; beni arabalardan nefret ettirdi.
korsan taksi var problem yok. emek hırsızı diyor onlara sarı taksi sahipleri. peki o zaman bir anlaşma yapalım; sizde müşterilere insan gibi davranın, köpeklik yapmayın ve o dinlediğiniz iğrenç arabesk müziğinizi kısın, veya her ne dinliyorsanız işte.
ve en önemliside; o kırılası ayağınızı, gaz pedalına daha az bastırın. bizlerde sizleri tercih edelim. bence oldukça adil bir anlaşma.
Not = işini iyi yapan sarı taksilerde var. müşteriye kibar davranan ve yavaş giden. ama sayıları yok denecek kadar az. onları tenzih ederim.
yurdışına çıkan yurdum insanının, orada yayalara otomobiller tarafından yol verildiğini görünce inanılmaz derecede şaşkınlığa uğramasına da sebebiyet veren durumdur.
aslında doğru tespit, yurdum da öküzlerin araba kullanması olmalıdır, böylelikle öküzlere ehliyet verip araç kullanmasını sağlamayı başarı olarak lanse edebiliriz.
ehliyet sınavı bittikten sonra avrupada iki sene suruculer ehliyet sıvanında gibi yaşıyorlar.
2 sene ehliyet sınavında lakama nedeni olacak bir hata yaparsan ehliyetin alınıyori
çrnegin asşrı hız veya kırmızıda gecmek gibi hata yaparsan ehliyetin gidiyor.
bizde bu kuralı uygulayacak siyasi anasın uygun yerinden dogmadığı için hala öküz salıyoruz traiğe.
yurt dışında korna çalmak bile çok acil olmadıkça yasak. trafik polisinin ceza kesme yetkisi var bu konuda. hayati bir durum yoksa korna çalınmaz. bir defa edepsizliktir. hayvanlıktır. gelişmemişlik göstergesidir.
daaat daaaat daaaat bizde sanki bir kulak kaşıma, burun kaşıma, bir burun çekme gibi bir tik olmuş.
daaaat daaaat e ananın amı ne daaat. daha sarı ışık yanıyor herkes basıyor kornaya. tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsunuz eşşeoğlueşşekler sizi.
atmık beyinliler. hele o sarı taksiler yok mu? ooooyyyyy dattara dat dattara dat
adamlarda tik olmuş adeta. ota boka korna çalınır mı lan?
almanyadaki teyzem anlatıyor; bir sokakta yürürken arkandan araba geliyorsa eğer, sen fark etmemişsen bile. korna çalmıyor. tin tin arkandan seninle birlikte gidiyor.
acilen bırakılması gerek bu korna alışkanlığının. çok ciddi cezaların gelmesi gerek.
daaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat e noldu ? sarı ışık yanıyo daha ibinenin mahsülü.
bir hız manyaklığıdır gidiyor zaten sormayın. "hız tutkunuyum" diyorlar. e şerefsiz piç o zaman git pistlere. boş yollara.
napıyosun öyle daracık sokaklarda bile hayvan gibi gidiyorlar.
zaten bu gerizekalılığı çocukken verilen eğitimle ortadan kaldırmalıyız.
türk çocuğu hemen sorar zaten; "abi bu kaç basıyo?"
"ananın amına basıyo" napıcan kaç basıyor?
28 yaşıma girmek üzereyim maddi durumumda gayet el veriyor ama hiç bir şekilde ehliyet almaya bile teşebbüs etmedim.
hız'dan nefret eden biriyim zaten. motorlu araçlardan nefret ediyorum. zorunda olduğum için biniyorum tabii ki.
koşarak gidemem heryere elbette. ama istemeye istemeye, korka korka biniyorum.
hele o orrrrrrrrospu çocuğu minübüs şöförleri. ahhhhh ahhh size ne laflar söylerimde neyse artık.
sarı taksi ve minübüs şöförleri kadar sikten insanlar yok. bas gaza bas bas bas bi bok sanıyorlar.
korsan taksi tercih ediyorum her zaman. hiç değilse efendiler. yavaş git diyosun peki efendim. müzik açmıyorlar zaten.
açsalar dahi çok kısık ses.
saygı on üzerinden 200 adamlarda. konuşmuyorlar hem. konuşsalar dahi; çok pis bozuyorum. "ben seyahat etmek için bindim beyefendi, muhabbet etmek için değil" dedimmi. hemen efendice susuyorlar.
bunu mesela sarı taksilere desen; adamlar trip üstüne trip atarlar.
yumurtlamak için sert kayalara kafalarını gögüslerini çarpıp dağlara tırmanan somon balıkları misali araç kullanan bir milletin tasviridir.
sol şeritte sarı harfiyat kamyonu yol alırken, aynı şeridi kağnı arabası hızında kullanan slow motion öküzler de vardır.
iflah olur mu bu millet, öküzlerin medenileşme ihtimali kadar...
sanki güzel bir bok yiyormuş gibi;
"abi ben bi makas atıyorum aklın durur arada 1 parmak mesafe kalıyor haa" diye övünen gerizekalıların araba kullanması sonucu ortaya çıkan durumdur.
kornayı gerekli gereksiz çalarlar. bu gürültü kirliliğini sadece türkiye'de görebilirsiniz, avrupa'da yoktur. orada değişik versiyonu olarak öküz gibi bisiklet kullananlar vardır. (bkz: hollanda)
patikada öküzlük yapmak öküzün kendi olmasından öte bir durum değilken, otobanda, duble yolda öküzlük yapmak yurdum insanının öküzleri itibarsızlaştırma çabasından ibarettir. ve bu uğurda yurdum insanı olimpiyat havasında bir yarış içindedir. tamam hayvanları çok seviyoruz, öküzün insanlığın gelişimindeki rolünü de yadsımıyoruz ama lütfen bırakın her canlı kendisini kendisi ifade etsin, nedir bu rol çalmalar?
hafta sonu direksiyona geçip (hafta içi toplu taşıma veya servis) sol şeriti kapatıp, 100 le gidince kendini formula pilotu sanan kareli gömlekli abi de bu sınıfa girer.
sağından geçtiğinizde size bakar mal mal. senin yerin sol şerit değil a benim sığırım.
asıl sooru bu öküzlüğe dur deme nieti olmayan bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız.
bu öküzler sizin çocuklarınızı da tehdit ediyor. lütfen artık bilinçlenelim öküzlük yapmayalım.