cumhuriyet gazetesi'nin kurucusu feyz alınması gereken yazar kişisi.
bugün onun koltuğunda ilhan selçuk oturuyor ve eminim ki o da mezarında iç huzuru içerisinde uyuyor..
her ne kadar gazeteye ve gazete yazarlarına yapılan suikastlerle zaman zaman kemikleri sızlatılsa da..
1880'de fethiye'de doğmuş, 1945'te isviçre'de ölmüştür. 1918'de istanbul'da yeni gün gazetesini, 1924'te cumhuriyet gazetesini kurmuştur. ayrıca 1920 yılında büyük millet meclisi'ne muğla milletvekili olarak girmiştir.
italyan faşizmini "Mussolini'nin şahsında tıpkı bir ok gibi fırlayan bir fikrin bükülmez bir kol ile tatbikat sahasına geçirilmiş bir şeklidir." sözleriyle övmüş olan ittihatçı cumhuriyet gazetesi yazarı ve kurucusu.
ferit paşa hükümetinin düşmesinden sonra ali riza paşa hükümeti ile anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti ve mustafa kemal arasında aracılık yapmaya çalışmıştır. ancak mustafa kemal' ın kararlı ve tavizsiz tutumunu gördükten sonra ; atatürk' e göre, temsilciler kurulu ile yazışmayı sürdürme gereği duymamış, yeni hükümeti ve özellikle cemal paşa' yı uyarmaya çalışmıştır.
ikinci dünya savaşına kadar ülkemizde püfür püfür esen faşist rüzgarın önemli gönüllülerinden biridir yunus nadi. sonradan gelenlerin yalancıktan faşizm düşmanı kesilip solculuk oynamasına ise hiç aldırış etmeyin. yunus nadi'den alıntılar :
m. musolini türk dostluğunda bir daha çok açık ve çok samimi olmuştur. biz de aynı vuzuh ve samimiyetle tekrar ediyoruz ki, türk milleti dahi, m. musolininin münevver ve azimler idaresindeki şerefli italyanın açık, vefakar dostudur.
kemalist türkiyeden faşist italyaya selam: ( ) türkiyede biz umumi harp neticesinde tasfiye olunan osmanlı imparatorluğunun enkazından yepyeni ve tamamen asri, inkılapçı ve milliyetçi bir türk milleti çıkarırken, italyada italyan milletini asrın en mütekamil bir cemiyeti haline yükselten faşizmin gittikçe artan takdirlerine ve muhabetlerine mazhar olmaktan kuvvet buluyorduk
yeni italyanın, faşist italyanın ne olduğunu anlamak içinse onu yapmakla beraber bugün bütün bir salahiyetle kendi sahasında hulasa etmekte bulunan m. musoliniyi görmek kafidir. duçe, italyan milletinin aynı zamanda ileriye atılmış yüksek bir fikri de tecelli ettiren bir ifadesidir. faşizm m. musolininin şahsında tıpkı ok gibi fırlayan bir fikrin bükülmez bir kol ile tatbikat sahasına geçirilmiş şeklidir. bundan yepyeni bir cemiyet doğmakta bulunuyor. hatta biz tahakkuk etmiş neticelere bakarak bu cemiyete şimdiden doğmuş nazarı ile bakmakta hata yoktur bile diyebiliriz.
bütün avrupa faşizmin cihana getirdiği emniyet ve neşe ile ona doğru atılırken, faşizmin bu suretle, sanki pek tehlikeli bir şeymiş gibi görülmesi beni derin derin düşüncelere sevk etti. faşizm korkulacak bir şey addolunmaz. bilakis bizim gibi inkılap yapmış ve onu yaşatmaya azmetmiş milletler için faşizmden çıkartılacak düstürlar vardır.
Mussolini, hitler hayranı, kemalist tek parti döneminin önemli figürlerinden biri. Bugün haklı olarak koltuğu ilhan selçuk tarafından dolduruluyor. (bkz: ismail Beşikçi)oturacak değil ya!
tam adı yunus nadi abalıoğlu'dur. 1880'de doğmuş, 1945'te ölmüştür. 1918 yılında istanbul'da kurduğu yeni gün gazetesi'ni istanbul işgalinin ertesi günü, kaçırdığı baskı araç gereçleriyle ankara'da devam ettirdi. 10 ağustos 1920'den itibaren ankara'da yayınlanmaya başlayan gazete daha sonra ad değiştirerek cumhuriyet oldu ve ölene kadar başyazarlığını yaptı.
şeyhlerle en çok uğraşan gazetenin kurucusu olan bu muhteremin vakti zamanında gazeteyi ayakta tutmak için bir şeyhten maddi yardım talebinde bulunması oldukça manidar, bir o kadarda traji komiktir vesselam. kütahyalı şeyh seyfi efendiye yazdığı mektup aynen şöyle;
"Şimdi daha yıkılacak şeyler varsa onları da yıkmak ve her halde sonuna kadar vezaif-i vataniyemizi ifa edebilmek için Yeni Gün'ü ayakta tutmak lazım. Sen belki bir gazetenin ne demek olduğunu hakkıyla bilemeyeceğin için bunun manasını pek anlayamazsın. Kısaca anlatmak için haber vereyim ki, Yeni Gün'ün aylık masraf bütçesi iki bin lirayı Osmani'dir, ve şimdi onu aynı fiyatla dört sayfa olarak neşretmeye başlayacağız, bütçe çıkacak üçbin beşyüze! Benim hakikat-bin şeyhim! Sen bilirsin ki, bu mebaliğ-i maddiyye hazine-i gaybiden gelmez. Bu kadarcık işaret vaziyeti, zat-ı fazılanelerine anlatmaya kafidir. Ricamı azami mikyas ile infaz edeceğinden emin olduğum için fazla söze lüzüm görmeyerek müsadenle muhterem ellerini tekrar tekrar öper ve hatm-i kelam eylerim şeyhim efendim." *
1919'da halide edip vs arkadaş grubuyla amerika'ya mektup yazıp, gelin bizi mandanız yapın diyen adam... o zamanki kanunlara göre; olay, bu şekilde vuku bulduğunda hukuki bağlayıcılığı varmış ve abd bu mektubu göstererek, ülkemizi dilediği şekilde işgal edebilirmiş. (kaynak: falih rıfkı, çankaya)