mezarı bir çok kişi tarafından sahiplenen, hakkında bir çok eser yazılan, anadolunun kendine özgü bir şekilde islamlaşmasında büyük katkısı olan, eserlerinde buram buram tasavuf kokan, seslendiği hoca karakteri ile şekilciliği yerden yere vuran, yaradandan ötürü yaradılanı seven bir anadolu ereni.
ve
sen elif dersin hoca,
manası ne demektir?
..
yunus emre der hoca,
gerekse var bin hacca
hepisinde iyice
bir gönüle girmektir...
..
dizeleriyle benim gönlüme girmiş bulunan büyük insan.
13. yüzyılda yaşamış ünlü türk şairi ve düşünürüdür. hacı bektaş ve taptuk emre' den etkilenmiştir. eserlerinde türkçe ve halk diliyle yazmıştır
ona göre evren, tanrının yansımasıdır. tanrıya sevgiyle ulaşılabilir. tanrı sevgisi onda bir tutkuya dönüşmüştür. insandaki benlik tanrıya ulaşma yolunda bir engeldir. sevgi bunu aşmakta tek yoldur.
-1986 Ankara doğumlu rap icraa eden kişi.
-Aydınlıkevler Lisesi mezunu.
-Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü öğrencisiyken okulu bırakıp albüm çalışmalarına başladı.
-Türkiye'de Türkçe Rap muzik üretildiği günden beri takipçisiydi.
-2000 yılında (14 yaşında) ilk amatör kaydını yaptı.
-2002 yılında ilk kez Aydınlıkevler Lisesi'nde sahne aldı.
-2004 yılında Ankara Sanatolia'da Ceza ile aynı sahneyi paylaştığı günden itibaren Underground Rap piyasasında boy gösterdi ve 2005 yılı başında ilk yeraltı albumunu kaydetti.
-Bu güne kadar sayısız organizasyonda, konserde sahne aldı.
-Sayısız parça kaydetti. (çoğu şarkıda konuk sanatçı olarak yer aldı ).
-2006 yılının sonunda Casaba Muzik'le anlaşma yaptı ve ilk bandrollü albümüne başladı.
-Aksoy Film tarafından çekilen "Çılgın Dersane" isimli film için soundtrack kaydetti.Şarkı hem filmin jeneriğinde hemde soundtrack albumunde yerini aldı.
-Türkiyedeki Rap ve Rock dünyasının ünlü isimleri ile bandrollu albumu için parçalar hazırlamaya başladı.
-Beat Lab projesini hayata geçirdi.
-Underground piyasaya bir çok Hit ekledi.
-Frekans ile beraber "Tatlı dil ve tabanca" isimli underground LP yi rapseverlere sundu.
-Calve firmasının tv reklamlarını seslendirdi...
Az sözle, ayrıntılı düşünceleri, duyguları söyleyebilmenin büyük ustasıdır.
Varlık, yokluk, insan-Tanrı-ölüm kavramlarını, aralarındaki bağlantıları insancıllığı sevecenliği, barışı, verimliliği, hoşgörüyü dizelerinde yoğurarak, 13. yüzyıldan bu yana bizlere dek ulaştırabilen güçlü, etkin, saygın bir ozan olan Yunus Emre'nin geleceğe de aynı güçlülükle, dirilikle, yenilikle varacağından kuşku duyulmamalıdır.
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kimisinin üstünde biter otlar
Kimisinin başında sıra serviler
Kimi mâsum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutmadan bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler
Yunus der ki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Şöyle kalam mı dert ile
Derde dermân bulmayam mı?
Geçti ömrüm göz yaşı ile
Bir gün ola gülmeyem mi?
Ne derde uğrattın beni
Ben ağlarım dünü günü
Bire dertli gönül seni
Dilim dilim dilmeyem mi?
Derdim kala bir uçmaya
Dostun eline göçmeye
Dosta hâlim arzetmeye
Halvetlerde bulmayam mı?
Âşık söylenir dillerde
Gözünden akan sellerde
Ben de bu garip illerde
Vâdem yetip ölmeyem mi?
Ayrı düştüm yarenlerden
Dost cemâlin görenlerden
Şol güzide erenlerden
Sır haberin almayam mı?
Yunus söyle ey sultanım
Fedâ olsun sana canım
Dolu dolu aşk kadehin
Dost elinden içmeyem mı?
yukarıdaki güzel dizelerin sahibi ve dahasına da sahip olan halk ozanımız. yukarıda ki dizeler 'hicazkar' adlı bir grup tarafından da gayet güzel yorumlanmıştır.