iki gönül insanının karşılaştırılmasıdır.
mevlana daha kapsamlı bir eser bırakmıştır.
yunus emre günümüzde bile neredeyse anlaşılabilecek sadelikte bir türkçe kullanmıştır.
ikisi de insanın içe doğru derinleşmesi gerektiğine vurgu yapar.
sanırım bu sözler ikiliye ait. ve sosyal medyada sıkça karşılaşıyorum. bu sözler sanki yunus emre, mevlana ya kapak yapmış gibi gösteriliyor. lan allah ın malı. sözleri az incele. gel beraber yapalım.
mevlana; aşka uçmadıktan sonra, aşka gitmedikten sonra, aşk uğruna çaba göstermedikten sonra; kanat neye lazım olacak demiş.aşkın ne kadar yüce olduğunu söylemek istemiş. söylemiş.
yunus emre:aşık olduktan sonra,aşkı bulduktan sonra; kanatın aranmayacağını söylemiş.yani demiş ki aşk yüce.ona ulaşınca kanat akla bile gelmez.
her ikiside aşkın ne kadar yüce olduğunu söylemiş gördüğümüz gibi. daha sen neden bunu çarpıtıyorsun.
he bide sadi şirazi var. ona girmek bile istemiyorum.
mevlana budizmden mitolojiden şamanizmden arakladıkrını halka kendi sözleriymiş gibi satarken gelip mevlana'ya tarihi ayar veren kişi yunus emredir. neden bunları çalıp kendi sözünmüş gibi konuşuyorsun utanmıyorsun halkı kandırmaya demiş kişidir.
trtde yunus emreyi anlatan bir belgesel vardı. ikisi karşılaşıyordu, daha doğrusu yunus emre mevlanayı ziyarete gidiyordu. Bu ikili konuşmaya başladılar. Konuşmanın başından sonuna kadar ne dediklerini anlamak için 3 saat en az düşündüm. Resmen messi ronaldo gibiydi amk.
Yunus emre eskişehirlidir. Gözümüzde yeri ayrıdır.
bir tarafta mal mülk düşmanı, ebu zer ruhlu, yüce gönüllü bir türkmen derviş yunus emre, bir tarafta moğol ve acem ajanı türk düşmanı mevlana...elbetteki yunus emreciyiz.
yunus emre-Aşk erinin gül yüzü yumşanır muma döner, Taş gönüller kararmış şol yavuz kışa benzer...
mevlana mesnevi-3155. Bir iri adam bir oğlanı ele geçirdi. Bu adam bana kast eder diye çocuğun yüzü sarardı.Adam dedi ki Güzelim, emin ol! Sen benim üstüme bineceksin.Ben korkunç görünsem de aldırış etme, bil ki ben bir ibneyim. Deveye biner gibi bin üstüme, sürinsanların suretleriyle manaları da işte böyledir. Dışarıdan adam görünürler, içerden melun Şeytan!Ey Âd gibi ipiri adam, sen rüzgârın tesiriyle dalın vurduğu davula benziyorsun.
kimin adam olduğunu size bırakıyorum !
selçuklu dönemindeki malatya-tokat yani fars-türkmen rekabetinin yansımalarıdır. ikisi de tasavvufi eserler vermişler dili farklı kullanmışlardır doğru. fakat bunları karşılaştırmak yerine o dönem yani 13. yüzyılda anadolu siyasi boşluğun içindeyken halkı tasavvufi düşüncelerle bir arada tuttuğunu ve o kaosta bir arada olan halk sayesinde anadoluda tutunma imkanı bulduğumuzu hatırlamak daha önemli olacaktır. ama önemli olan şudur ki bugün yunus emre ismi anadoluda sıkça kullanılan bir erkek ismidir. celaleddin ise daha az.
bu versusun kazananı net bir şekilde yunus emre'dir.
-yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü
-ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.
-Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
-Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri, isteyene Ver onları,Bana seni gerek seni
sözleriyle mevlana'ya alkışlamaktan başka yapacak bir şey bırakmaz.