krizde olduğu bir gerçektir ama henüz iflas etmemiştir.
bakıyoruz bu ülkeye; silahlandırılması yasak olan adalarda karargah kuruyorlar. hindistan'a yada çin'e çıkartma yapacakmış gibi gereksiz füze, büyük kargo uçaklar vs. alıyorlar. bunlarıda borç parayla yapıyorlar.
peki bu ülke batar mı?
batmaz. avrupa ana bir şekilde bu hasta evladına bakar. savaştan çıkan sırbistan'a, türklere saldırıp iç karışıklık çıkartan bulgaristan'a nasıl sahip çıktıysa, bu ülkeyede öyle sahip çıkacak.
görünüşe bakılırsa o çok güvendiği avrupa birliği ülkelerinden istediği desteği göremeyecek kendi derdine dermanını kendi bulması gerekecek ülke. en çok desteği almanya'dan(dolayısıyla da avrupa birliği) almayı umuyorlardı fakat almanya zaten dünyada hala izleri silinmemeş olan 2009 ekonomik krizini tam olarak atlatmadığı için direkt olarak yardım etmekten kaçınıyor, yunanistan bu durumda tek başına kalıyor ve ab ülkelerinden yeterli desteği alamayacağını gördüğü için son çare olarak imf ile anlaşmayı ümit ediyor. fakat; imf'nin kötü geçmişini de dikkate alıp ılımlı yaklaşıyor imf yardımlarına. sonuçta yine tek tabanca kalıyor yunanistan.
euro zone'dan çıkarılacak, yunanistan battı artık adam olmaz, işçiler memurlar greve gidecek, her şey kaosa sürüklenecek senaryoları da şu anki durum için en kötümserleri ve hatta biraz da abartılmışı. çünkü; "hayal" edildiği gibi ortada iflas bayrağını çekme olmayacak. zaten yunan hükümeti de gerekli önlemleri almaya başladı. maaş zamlarını bir süreliğine durdurdu, kamu harcamalarında ciddi kısıtlamalara gitti, bugün 10 yl vadeli devlet tahvili ihracı yaptı ve 5 milyar euro talep beklenirken yaklaşık 14 milyar euro talep geldi. bunlar şimdilik olmasa da gelecek için umut vaadeden veriler, oturup izlemiyor yunanistan. ciddi ve gerçekçi adımlarla milli gelirinin %11'ini oluşturan açığı kapatmak için adeta canla başla çözüm üretiyor. türk halkının çok alışık olduğu pantolonlarımızı karnımızın içine sokan kemer sıkma politikası ile borç krizini aşmaya çabalıyor ki; disiplinli bir programla düzlüğe çıkacaktır.
ha neden dünya sallanıyor bu krizle?? olm zaten her yer hassas a.q piyasalar kötü bi haber gelse de telaşa kapılsak tepetaklak gitsek havalarında. ayrıca; küresel krizin hala tam anlamıyla geride kalmamış olması daha ani tepkilere sebep oluyor bütün dünyada.
sonuç olarak; yunanistan zor da olsa borç krizinden çıkacaktır buna rağmen bize düşen gelişmeleri dikkatle takip edip karar verirken verileri göz ardı etmemektir. **
Yunanistan, GSYH'sinin çok çok üzerinde borçlanmış bir ülkedir. Bunun sebeblerinin içerisinde tabiki askeri harcamalar vardır ama asıl sebep, AB'ye girdikten ve euro'ya geçtikten sonra, Yunan işçisinin, Alman ve diğer ülke işçilerine bakarak, verimsiz oldukları halde, aynı maaşı istemesidir. Bunun yanında, sigorta sistemi,sağlık hizmetleri vs. çok çok iyi finanse edilmediğinden, sürekli hazineden buralara takviyeler yapılmış, kamu açığı artmıştır. Öte yandan daha önce bahsettiğim gibi, verimsiz işçilerin verimli işçilerle aynı maaşı alması sonucu gelir gider dengesizliği de ortaya çıkmış bu hazineye daha da büyük bir borç yükü yüklemiştir. Türkiye de aynı şekilde borçlu bir ülkedir fakat türkiye'nin borcu GSYH'sına oranlandığında yüzde 40 civarında olmaktadır. Bu oran oldukça iyi sayılabilir, şöyle söyleyeyim, AB kriterlerine göre bu oran maksimum yüzde 60 olmalıdır. Bunun yanında Türkiye borçlarını döndürebilen bir ülkedir, işte yunanistan'la aradaki fark burdadır. Ben şahsen, yunanistana bir parça yardım yapılmasından bile yanayım böylece yüz yıllardır süren hüsumet biraz azalabilir, hatta türkiye'nin, yunan halkının onurunu " adaları satın " vs. gibi ayaklar altına alan almanlardan daha " samimi " olduğu gösterilebilir. AB öyle ya da böyle bu ülkeyi kurtarabilir ama unutmayın ki yunanistan nüfus ve yüzölçüm bakımından küçük bir ülkedir. Borçları had safhada olan italya,ispanya,Portekiz,irlanda gibi ülkelerde birer Yunanistan olma yolunda ilerliyorlar. Onları da kurtarabilir mi AB ? Sanmıyorum.
Ekteki habere göre Almanya ve Fransa'dan beklediği yardımı da alamayacak ülkedir. AB'nin, Yunanistan'ı IMF veya Dünya Bankası gibi başka kaynaklara mahkum ederek, birliğin ekonomik anlamdaki itibarını sarsacaklarını sanmasam da Yunanistan'ın kurtarılacağını da pek muhtemel görmüyorum. Neden? Çünkü, Almanya ve Fransa, artık himaye edilen bir devlet hüviyetine bürünmüş Yunanistan'dan biraz sıkılmış durumdalar. Hepimizin bildiği gibi, AB fonlarının şu anki refah seviyesinde büyük katkısı bulunan Yunanistan, bu refahı uzun dönemde sürdürecek kadar gelişmiş bir ülke olmadığından sürekli hazineye ve borca yüklenmişti. AB'yi arkasına alan ve geçmişten duyulan sempatiden ötürü kredi kuruluşlarının kıyağıyla da yüksek notlara sahipti ve düşük faizle borçlanmıştı. Kendisine olan bütün güven, GSYH'sinin yüzde 120'si gibi bir borç stoğuna ulaşaması sonucu sarsılmıştır. Artık Yunanistan'ın hayatı o kadar kolay olmayacak bu açık. Fakat asıl soru, AB'nin Yunanistan'ı kurtarıp kurtarmayacağı. Görüşüm, eskisi gibi boşalan kasaları doldurmayacak ama haberde dendiği gibi Yunan hükümetinin tahvillerine, AB olarak güvence vermek gibi bir hamlede bulunup, Yunanistan'ın başka muhasebe sahteciliklerini önlemek için de ülkenin bütün mali sistemine el koymaya yelteneceklerdir. Yunanistan böylesine ağır bir yaptırımı kabul ederek artık resmi olarakta himaye edilen bir devlet (protectorate) olmayı kabul mu edecek, yoksa gözünü karartıp para birliğinden mi çıkacak? Merakla bekliyorum. Fakat Almanya ve Fransa gibi AB'nin asıl ülkeleri için, bir üyenin, hele de neredeyse tüm gelişmişliğini borçlu olan Yunanistan gibi bir üyenin Euro'dan ve hatta AB'den ayrılması demek, AB için sonun başlangıcı olarak algılanacağından Almanya ve Fransa buna asla ve asla izin vermeyeceklerdir.
bugünlerde ekonomik kriz altında inim inleyen komşumuz. kendilerine tavsiyem hemen yanı başındaki türkiye'ye bakıp halkın kriz durumlarında yaptıklarını -yapamadıklarını- kendilerine örnek almaları.
her bir adası turizm cenneti olan, halkı türk halkına aşırı derecede benzeyen, gittiğinizde pek yabancılık çekmeyeceğiniz ama ırkçısı türk ırkçısından beter olan ülke.
almanya başbakanının yersiz '' adalarını satsınlar öyleyse '' terbiyesizliğine karşılık, bankalarını satmaya ve kamuda özelleştirmeye gitmeye karar veren turistik ülke. sendikaların özelleştirmeye şiddetle karşı çıkmasına rağmen, halktan da epey fazla hükümete destek çıkanlar olmuş. bakalım, yunanistan bu kriz kaosundan paçasını nasıl kurtaracak?
geçen yıl gittiğimde türkiye'den feci şekilde tırstığına şahit olduğum ülke. Avrupa birliği'nin türkiye'yi oyalamasını fakat almamasını arzu ederlermiş, nedeni ise avrupa birliği ile meşgul olup adalar ve batı trakya'yı geri almamamız içinmiş.
şu sıralar içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için çaba sarfedeeğine ya da suçu kendi içinde arayacağına, sürekli avrupa birliğine çatan bir ülkedir. aynı türkiye gibi ilginç devlet adamları tarafından yönetilmektedir.
türkiye ile çıkarları aslında kesişir, karşılıklı güven ve işbirliği ile iki tarafın da fayda sağlayacağı bir ittifak olabilir bu ülke ile. fakat kimin pompaladığından emin olmadığım salak milliyetçilik ve yok sen bizim şehrimizi aldın, kıbrısta şöyle yaptın, deniz suları falan filan gibi salak sebeplerden bir türlü yaklaşamıyoruz karşılıklı. fakat yunanların türkleri sevmemesi başlığına aaa neden acaba ehehehehe gibi salakça şeyler yazanları eğitmek lazım önce. orada da vardır mutlaka bunlardan gerçi, "ben de niye ayşe iştahla sikimi yalamadı" falan diyenler vardır yani. ne oldu rahatsız mı oldunuz? gerzekler.
bankacılık sisteminden kısa vadede 10 milyar euro çıkış yapılan ve krizin boyutları her geçen gün artan kapı komşumuz.
(bkz: yunanistan ile türkiye birleşsin)
arayan mevla sını da bulur belasını da ülkesi...kıbrıs meselesinde ali cengiz oyunuyla cümle aleme fors atan yunanistan şimdilerde krizle boğuşmaktadır. avrupa birliğinin kucağındadır, ki ab dediğimiz hede o kadar da matah bir şey olmadığı için, 'ben bilmem imf bilir' diyerek topu taça atacaktır. isterse aşağı tükürsün şimdi isterse yukarı...
