Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitris Druças, "Türk ordusunun Kıbrıs'tan çekilmesini ve Maraş'ın iade edilmesini" talep etti.
AA Lefkoşa- Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dimitris Druças, Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleşisinde, Türkiye'nin "çifte siyaset" izlediğini, "çözüm istediğine dair imaj yaratıcı açıklamalar ve bölücü siyasetler" yaptığını ileri sürerek, Türkiye'ye bunu terk etmesi çağrısında bulundu. "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkesinin yüzünü gerçekten değiştiren lider olduğunu göstermesini, Türk ordusunun geri çekilmesini ve Maraş'ın iade edilmesini" isteyen Druças, Türkiye'nin AB üyelik sürecine yönelik destek konusunda, "açık çek veya Türkiye'ye yönelik kör bir destek bulunmadığını, net, siyasi nedenler bulunduğunu, Türkiye'nin AB'ye tam katılımının, yükümlülüklerini ve kriterleri yerine getirdiği zaman olacağını" ifade etti. Kıbrıs sorununun çözümünün "Kıbrıslı olması" ve "Kıbrıslılar tarafından bulunması" gerektiğini ifade eden Druças, bir soru üzerine, "bu konuda uluslararası bir konferansın, Kıbrıs sorununun uluslararası boyutlarında ilerleme sağlanmasına imkan sağlayan müzakere sürecinde görüş birliğine varıldığı zaman anlamını bulunacağını" söyledi. Druças, "koşullar olgunlaştığı zaman Kıbrıs sorununun uluslararası boyutlarına ilişkin uluslararası bir konferansın yararlı olacağını" belirtti. Garantiler konusunda ise Druças, "garantörlük sistemini öngören anlaşma çerçevesinin geçmişe ait olduğunu ve devletlerin bağımsızlıkları ve egemenlikleriyle ilgili çağdaş anlayışlarla bağdaşmadığını" iddia etti. Druças, herhangi bir çağdaş devletin başka bir bağımsız devlete ilişkin bu tür haklar talep etmesinin de mümkün olmadığını belirterek, bu tür çağ dışı anlayışların terk edilmesi gerektiğini öne sürdü.
Maraş, Mağusa şehrinde bulunan mahalle, Kıbrıs'ın en ünlü bölgesiydi. Yapılan anlaşmalar sonrası yerleşim ve iskana kapatılmıştır.
Maraş, 1974 yılında 13 Ağustos'ta (o gün son bulan) ikinci Kıbrıs Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir.
1974 öncesi Akdeniz'in en ünlü tatil merkezlerinden biri olan Maraş, şu sıralar Birleşmiş Milletler tarafından denetlenen ve Kıbrıs adasını ikiye ayıran "Yeşil Hat" tampon bölgesindedir. içerisinde BM'ye ait bir adet bina bulunmaktadır. Yaklaşık 400 metre ilerisinde ise altı apartman Türk Silahlı Kuvvetleri'ne orduevi yapılması için tahsis edilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile orduevi yanında bulunan kız öğrenci yurdunda kalan öğrenciler dışında içeriye giriş kesinlikle yasaktır. Hayalet şehri görmek isteyen yabancı turistler Maraş ikon Kilisesi'nden öteye gidememektedirler.
Annan Planı'na göre kapalı Maraş, Rum tarafının denetimine bırakılacaktı. Ancak yapılan referandumda Annan planı Kıbrıs Türk'lerince kabul edilmesine rağmen, Kıbrıs Rumları tarafında reddedilince, bu gerçekleşmedi.
kıbrıs türkyie cumhuriyeti toprağı mı? değil. e o zaman ordun orada ne arıyor? bu fiili durumun adı nedir? işgaldir. ha yok diyorsan ki kıbrıs kuzeyi benim 82nci vilayetimdir o zaman gerçekten iş değişir.
bülent ecevitin türkiyenin başına durup dururken sardığı bela bu kıbrıs işi. girmişsin işte neden yarısında duruyorsun, ya da aldın yarısını neden kapatmıyorsun dükkanı tamam kardeş bitti diye. 40 senedir uğraşıyoruz.
neyse işgale dönelim. sike sike eninde sonuna çıkacaksın oradan. abd ıraktan çekilsin işgl bikbik diye konuşmayı biliyorsun. önce sen çık bakalım derse ne yapacaksın?
kuzeyde yaşayan türklerin bile bize işgalci demesinden sonra, güneydeki rumların böyle konuşması hiç şaşırtıcı gelmedi. herneyse (bkz: sözlükte devrim akımını başlatıyoruz)
akıllara maraş dondurmacılarını getirir. hani böyle 'tamam alın topraklarımızı ' diyecen sonra nah işareti yapacan, al diyecen nah işareti yapacan. ulan ne zevkli olur be. al nah, al nah. müthiş bir şey. al nah, al nah. sıyırırdı ibneler...
kuzey kıbrıs'ta askerlik yapmış bir türk askeri olarak şunu söylemeliyim ki yeni nesil kktc'liler kendilerini kıbrıs türkü olarak değil türkçe konuşan kıbrıslı olarak nitelendirir ve türk askerini orada işgalci olarak görür. onlara göre türkiye kendilerinin gelişmesini engelleyen bir güçtür orada, rumlarla birleşip kıbrıs devletini kurmak istemektedirler. tarihten ders almamış olmaları, asimilasyona uğramaları ve türkiyenin kıbrıs politikası başlı başlına ayrı birer başlıktır hiç girmeyeceğim. maraş bölgesi ise bm. denetiminde türk askerinin kontrolündedir çünkü barış harekatı sırasında kurtarılmış bir bölgedir yunanlar rum kesimi üzerinde ne kadar söz sahibiyse türkler de kuzey kıbrıs hakkında o kadar söz sahibi olmak zorundadır dolayısla yunan bir yetkilinin maraşı iade edin talebine türk meslektaşının en güzel cevabı vermesi gerekmektedir ama nerde sende o yürek diyeceğim olmayacak.
yunanistanın ellere var da bize yoh mi deme şeklidir.
adamlar baktılar isteyen istediğini alıyor öyle böyle bi şekilde bi şansımızı deneyelim diyorlar bence.