başkonsolosluk binası istanbul, beyoğlu'nda galatasaray lisesi'nin arkasında küçük bir sokak içerisinde bulunur. zaten sabahın köründe, hatta geceden sıraya girmiş, avrupa'ya geçmeye çalışan yüzlerce insanı vize kuyruğunda görürseniz, yerini daha iyi anlarsınız. yorgo diye fil hafıza bir amca duruyordu geçen yıl. hala o duruyor mu bilmiyinterrail ile gorum da kolay kolay vize vermiyordu, bayağa kasıyor ve interrail ile gidecekseniz iyice zorlaştırıyordu.
dediğim gibi sıraya geçme zorunluluğu vardı, randevu uygulanmaz. ve eğer saat 6 gibi giderseniz sabah havanızı alırsınız. yorgo 9 gibi kapıya çıkar "bugun bu kadar pasaporta vize, gerisi eve" diye söylenir. siz de söylene söylene eve gidersiniz.
belgeler tamsa veriyorlar, yeter ki kandırmaya çalışmayın. yoksa pasaportta bir "red" yazısı iyi durmuyor.
ayrıca ankara, izmir ve edirne de konsoloslukları var ve bölgelere ayırmışlar. örneğin trakya'dan bir ilde ikamet ediyorsanız edirne'deki konsolosuktan alıyorsunuz. orası da aynı, bayağa zorluyor verirken, vermiyor hatta. ancak daha önce yunanistan vizesi almışsanız pek sorun çıkmıyor.
elimde kapı gibi 1 aylık davet mektubum olmasına rağmen, 12 günlük vize aldığım konsolosluk. dayanamadım, aldım pasaportumu gittim tekrar konsolosluğa; neden 12 gün verdiniz dedim, sus çocuk onu da alırım bak dedi görevli... döndüm.
artık randevu sistemine geçmiş konsolosluktur.. geceden sıraya girmenize gerek kalmamıştr.. travestilerin laf atmalarından kurtaran bi uygulamadır..
eğer ailenizde bir yunan vatandaşı varsa 21 yaşınıza kadar hiçbir ücret ödemeden vize alabileceğiniz ülke konsolosluğudur..
ama vize uzunluğu konusunda çok fazla cömert oldukları söylenemez.. 6 aylık istememe rağmen 3 aylık vermişlerdir.. olsun beleş vizenin tadı da güzel hele yunanistan vizesi olunca
ankara'da olanı feci kıl bir görevliye sahiptir. vize için gerekli tüm evraklarınız tastamam olsa bile olmadık şeyden huylanıp fazladan belge ister çünkü dilekçeler imzalar mühürler arasında yüzmenizden zevk almaktadır. bu yüzden vize başvurunuzda onunla değil de yanındaki kadın meslektaşı ile işlemlerinizi halletmeye çalışın. vize ücretini euro ile öderim diye düşünüp giderseniz civarda dövizci ya da banka aramak zorunda kalırsınız çünkü bu entrynin yazıldığı tarihte vize ücreti tam 132 lira olmakla beraber 150 ya da 200 lira veririm üzerini verirler diye düşünürseniz emekli fransızca öğretmeni kılıklı aksi görevlinin homurtularıyla karşılaşırsınız.
daha önce belirttiğim gibi (bkz: #5501123) uygulamalarına devam eden ancak değişik kafalara sahip olmuş bir konsolosluktur. türk uyruğuna sahip olduğumdan vize almam gerek. annem yunanistan vatandaşı. tamam demek ki ücretsiz alacam. yok aslanım. şöyle bir kafaları var. annem ve babam yunanistanda evli gözükecekler. ben de orada onların çocuğu olarak gözükecem. be gerizekalı o zaman otomatikman vatandaş olmuş olmuyor muyum ? ne gerek var vizeye. çatır çatır alırım yunan pasaportumu daha da sokağına uğramam. bir mallıktır gidiyor. batın ulan !
bu işin prosedürünü bilmediğim için, işi bilen/bildiğini varsaydığım bir acenteye başvurdum. acente kılı kırk yararak evraklarımı inceledi ve tüm evrakları bana tamamlattı. "vay amk ne zor işmiş bu, sikerim vizeni" demeden tüm evraklarımı tamamladım.
ben gezi planlarımı yaparken, red yediğimi öğrendim. bir sürü evrak, hatırı sayılır bir para, damgayı da yedikten sonra insan haliyle sinirleniyor. ''neden? neydi benim günahım?'' şeklinde içerleniyor insan. olayın üzerinden yaklaşık 1 sene geçtikten sonra, "belki acentenin hatasıdır" diyerek bu sefer kendim başvuru yaptım.
bu sefer ki başvurumda bütün teknikleri, hatalarımı, nasıl başvuru yapacağımı en ince ayrıntısına kadar öğrendim. neredeyse bu işi yapan bir firma kadar bilgi sahibi oldum. ona göre de tüm evraklarımı eksiksiz, kusursuz bir şekilde tamamladım. hatta, vize için komisyon ödemediğim için bu sefer ki başvurum daha ucuza geldi. bu sefer vize alacağımdan o kadar emindim ki bana vermeseler kimseye veremezler diyorum. zira, bütün evraklarım kusursuz..
pasaportumu kosmos'dan almaya gittiğimde pasaportuma yeniden bir damga, red yediğimi görmem ile beynimden vurulmuşa döndüm. olayı idrak etmem on dakikamı aldı. sonrasında, soluğu beyoğlu yunanistan konsolosluğunda aldım. kapıdaki görevli ters bir şekilde, ''hiç bir şey yapamayız, yapılacak bir şey yok'' şeklinde tersleyerek siktir çekiyor. gelen herkese aynı muamele. bazılarını kapıdan içeri bile almıyor. megafonla siktir çekiyor. bir ara 'masanın üzerine amuda kalkıp siktir çeker mi acaba diye düşündüm.
o kapıda beklerken, soykırıma uğramış yahudileri çok iyi anladım. herifler resmen vatandaşlarımıza hayvan muamelesi yapıyorlar. neden benim paramı alıp bir de üzerine damgaladınız diyemedim. bunun yerine çok kibarca ''lütfen sebebini söyleyin, belki hata olmuştur düzeltirim dedim'' yine terslendim, yine siktir edildim.
ben o gün hayatımda bu denli aşağılanmadım. elimde damgalanmış pasaport, yüzümde korku ve sinirle karışık bir ifade, oradan ayrıldım.
eğer avrupa vizesi diye bir şey varsa, buna insani kurallar dahilinde başvuru yapma hakkım varsa, herhangi bir suçum yoksa, kanunlara uygun bir başvuru yaptıysam, bu başvuruyu kabul etmek zorundasın! eğer doğru yapılmış başvuruları bile kendi keyfine göre kabul etmiyorsan başta bunu söylemen gerekiyor, yada gerçekten iyi niyetliysen başvurunun neresinde hata olduğunu söylemelisin. beni damgalama, beni aşağılama, benim parama ve evraklarıma el koyma hakkın yok!
bu olaydan sonra, adaletine çok güvendiğim, insan haklarına saygılı, demokratik avrupa birliği olarak bildiğim görüntü artık gözümün önünden gitti, onun yerine kendinden başka kimseyi düşünmeyen, kendi kurallarına bile uymayan, insan haklarına saygısız, demokratik olmayan bir yapıyla yürütülen, haysiyet yoksunu birlik olarak tanımlıyorum.
sana gelecek olursak yunanlı, türklere olan kinin her hareketinden belli oluyor. bu davranışlarınla kendini bizden üstün bir ırk olarak tanımlıyorsun belkide. bunca yıl bizim esaretimiz altında yaşadınız, size karşı hiç bir zaman kötü davranılmadı. başka bir ülkenin esaretine girseydiniz, yada bir 2. dünya savaşında almanyanın komşusu olsaydınız sonunuz ne olurdu bir düşün. o yüzden bu yaptığınız davranış ile sadece daha çok düşman kazanırsınız. ama hiç bir zaman medeni bir ülke olamayacaksın. aç, parasız, bir ülke olacaksın. yakında avrupa birliğinden de siktiri yiyeceksin. o zaman vizeleri kaldırıp kapılarını açacaksın. işte o zaman seninle bir kez daha görüşeceğiz. o zamana dek kendine çok iyi bak.