Şu anda yaşanan devrimdir, özellikle başkent atina sokakları iç savaşı andıran bir görünüm kazanmış anarşistler illede devrim diyerekten önüne gelen binayı yakıyor yıkıyor.
50 sene boyunca "türkler bizi sikecehhhh silah alalım amına goyum, doldurun cephaneyi" diyen yönetimin yaptığı hatanın bedelini ödemesidir. ee burası akdeniz. buranın insanı kolay kolay patlamaz ama patladımı da bole patlar.
not: ab'ye bi sikim olmaz kovarlar yunanlıları olur biter.
ama bence henüz bir devrim söz konusu değil zira halkın da cebindeki para tükenmiş durumda yunanistan'da... yani herhangi bir şekilde halkın yönetimi ele geçirmesi gibi bir durum söz konusu olsa bile yine iflasın eşiğinde olacaktır yunanistan ve belki de iflas edecektir.
belki gider ayak bir de devrim yapalım diye düşünmüş olabilirler orasını bilemeyeceğim ama geç kaldı halk. çok geç kaldı...
şu anda olmasını en çok istediğim şeydir. yoldaşlar boş durmuyor helal olsun. yağma olayları ve kapitalizmin can damarı olan marka ve bankalara saldırmalarına gelince:
(bkz: vur kır parçala bu maçı kazan)
yazıdan:
"Tüm bu nedenlerle, işçi sınıfı uyanık olmak zorundadır. Yunanistan işçilerinin tembel, rahatlarına düşkün vb. oldukları yalanı, tüm burjuvazinin (Alman, Fransız, Yunan ayrımı gözetmeksizin tüm sermaye sınıfının) ortak, sınıfsal saldırısının bir parçasıdır. Bu yalan söylemlerle, burjuvazi diğer ülkelerdeki işçi ve emekçileri yanına çekmeye çalışmaktadır. Sınıf bilinçli olmayan işçilerin bu tuzağa çok çabuk düşmeleri muhtemeldir, zira çok ağır koşullarda, dizginsiz bir sömürü altında çalışan işçilerin, kendi sınıf çıkarlarının farkına varamadıkları sürece, kötü yaşam koşullarının ve uzun çalışma saatlerinin suçunu çalışmayan birilerinde aramaları ve bu aylakların sermaye sahipleri değil de, başka işçiler olduğunu düşünmeleri doğaldır"