bu durum olursa, parası neyse verip biz alalım. nasılsa onlar istanbul'u, izmir'i almak istemiyorlar mı, daha kolay biz onları alalım, hem ekonomik sıkıntıdan kurtulsunlar, hem de türk vatandaşı olarak buraları almış olsunlar.
ekonomik olarak euro zone'dan da çıkacakları için kriz neyin kalmaz; alman bankalarına olan borçları da hükümet bi şekilde yapılandırır, uzun vadeye yayar, türkiyenin kredi notu A seviyesine çıkar, turizm patlaması olur.
tabii yunanistan'ı alınca bonus olarak güney kıbrıs'ı da alacaz mecburen, bu durumda iki ülke birleşerek "Kıprız Türk Cumhuriyeti" olur. 20 Nisan 2015'de güney kıbrıslı rumları da israile tehcir ettiririz ooh ne güzel. kıprız full türk olur. fena olmadı gençler, demi, ha?
ab patronları ve yunanistan'daki işbirlikçi burjuvazinin yarattığı krizden yunan halkını sorumlu tutmaya çalışan çok bilmiş sözlükçüler için yeni bir suçlama bahanesi olmuş söylenti.
beyninizi 24 saat yalan bilgi bombardımana tutan egemen basınının çarpıtmalarından bir an için sıyrılın da, gerçeklere biraz bakın ne dersiniz?
cumhuriyet gazetesi ekonomi yazarlarından mustafa sönmez'in yunanistan kriziyle ilgili yazdığı, "komşu hakkında yanlış ezberler" yazısından bir bölümü umarım yeterince açıklayıcı olacaktır:
"11 milyon nüfuslu yunanistanda işgücüne katılım yüzde 53. türkiyede ise bu oran yüzde 48. yani onlar 5 puan ilerideler, daha çok işgücü piyasaya çıkıyor. 2011 itibarıyla, 5 milyonluk işgücünün 4 milyonunun işi var, 1 milyonu iş arıyor."