a milli futbol takımızla takımları arasında oynanan maçta sahaya giren taraftarları ekrana getirmeyip olayı futbolculara zoom yaparak geçiştirmişlerdir.
isviçre maçında bizim basınımız ise sözde şeffaflık, hak hukuk anlayışıyla futbolcularımızı afişe etmiş, en iyi tekme açısı bizde diye gazete satmışlardı.
attila ilhan'ın bir tespitini buraya nakledelim.rahmetli türk basının sorununun, türk basınında çok az türkün olması olduğunu ifade etmişti.türk basını! kendi milli takımlarının en ağır cezayı alması için cansiperane mücadele eden ulusal basın olarak tarihe geçerken, bir tepmeyi 37 kişinin öldüğü ingilteredeki olaylarla kıyaslarak,
ingiliz basını gibi davranalım medeniyet atıfını da ihmal etmemişlerdi.
nerde bize dedikleri basın özgürlüğü dedirtmiştir. bizde olsa basın şeffaftır diye herşeyi en iyi açıdan gösterirler bir de karşısına geçip ne güzel diye gurulanırlar. onlar ise bir kare bile göstermediler. eğer oyunu onlar öyle oynuyorsa oyunu kazanmak için onlar gibi oynamalıyız.
turk basınında milli bilincin yukselmesi acısından ders niteligindeki durumdur. turkiye- isviçre macındaki olaylarda soyunma odasındaki kavgaları bile mansetten vererek çok agır ceza almamızın baş sorumlularından olan medyanın yuzunun kızarmasını gerekir. ne kadar etik oldugu tartısılır ama oyunu da 'kural'larına gore oynamak gerekir.