mutlaka yaşanması gereken bir deneyimdir. mevzuat gereği genellikle vizesiz düzenlenen turlarda insan bir kere daha oniki adaları yunanistana vermenin hüznünü yaşar. fiyatları da uygundur. türkiyede ortalama bir tatilin 3te 2sine rahatlıkla gidilebilir. feribotla seyahatin keyfi de bir başkadır.
her birinde 1'er gün kalmalı tatil olduğu zaman türk erkeklerinin pek hoşuna gitmeyen tatil türü. bizim alıştığımız tatil türü farklıdır.
1.gün: göz teması
2.gün: arkadaşlara konuyu açmak.
3.gün: aynı ortama girmeye çalışmak.
4.gün: merhaba diyebilmek.
5.gün: kızın tatilden dönmesi ve ayrılması.
bizim tatilimiz böyledir. 5 günde bile adam gibi ortamlara giremeyen türk erkeği, her adada kaldığı 1 gün için yorgunluktan malak gibi yatacaktır. ne ortam görecektir, ne ortama girecektir. yani tatilini rezil edecektir.
son sözü başta söyleyeyim de sonuna kadar okumak zorunda kalmasın bazı dostlar
gemi de kız düşürmek imkansıza yakındır.
Çünkü gelenler ya balayı çiftleri , ya çocuklu aileler, yada koreli budist gruplardır.
bunların dışında hiç mi kimse yok derseniz, var.
anne-kız, hala-yegen gelmiş mutsuz ikililer.
ancak herşey bu kadar kötü olmayabilir, şansınıza atinadan rus bir
grup binerse geminin havası işte o an değiştir.
şimdi turu anlatayım biraz,
louis olimpia gemisi ile kuşadası çıkışlı turumuzda sırasıyla,
patmos, kos, girit, santorini ve mikonos adalarına uğrayıp
kuşadasına geri döndük
gemide hiç öyle deniz gören kamaralardan almaya gerek yok
çünkü kabine ancak uyumak için ancak giriyorsunuz, yani en azından biz öyle yaptık
kabinde tek kişilik 2 yatak, duş, tuvalet, lavabo bulunuyor,
minibar yok, zaten gerekte yok, odada sadece şişe su var,
onu açmaya bile gerek duymazsınız
çünkü sürekli bir şeyler içiyorsunuz zaten
yapmayı düşündüğüm , ancak internette yazan fiyatlar ile gerçekte harcanacak miktarın arasında ne kadar fark olduğunu bilmediğimden korktuğum gezi turudur.
