merak yeğen merak! insan merak eder ve keşfeder. ama merak uyandıracak, insanı arayışa sokacak unsurların var olması gerekiyor. açlıkta bunlardan bir tanesi.
rivayete göre vakti zamanın bi teyze, adamın birini tavuk yiyip tatmin olamadığını görür ve der ki 'evladım vitamini kabuğunda onun' ... ve olaylar gelişir.
aslında tavuğu yemek istemiştir ama yakalayamamıştır, kaçmıştır. tam 'aç kaldık amına koyim bugün de' diye başı önde dolanırken, yerdeki yumurtayı görür. 'ben de bunu yerim ibne tavuk' diye sövdükten sonra. yumurtayı kırar ve kafasına diker. ertesi gün yine aynı şekilde tavuğu yakalayamaz ve yine yumurtaya kalır ama bir gün önceki iğrenç tat hala damağında olduğundan bu sefer de pişirip yemeyi düşünür ve o gün bugündür yumurta dünya mutfaklarının vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
yumurta denince ilk başta insanın aklına tavuk yumurtası gelse de muhtemelen yenilen ilk yumurtanın kertenkele, timsah ve hatta bilumum dinozor yumurtalarından olma ihtimalinin yüksek olduğunu akıllara getiren tespit.
ben ise hep farklı düşünmüştüm olayı. bu örnek aklıma gelmemişti de hayvanı avladıktan sonra bunu farklı pişirme yöntemleriyle pişirmek, en basidinden yemeği tuzlamak, kuşbaşısı, kıyması, bonfilesi vs. bakın içine sebze doğramayı salça katmayı saymıyorum bile.
geçtik ilk insanı, patates dediğimiz şey amerikanın keşfinden sonra eski dünyaya getirilmiş. hepi topu 500 yıllık tarihi var modern insan geçmişinde. ki bunun da ilk 100-150 senesi hayvan yemi olarak kullanılarak geçip gidiyor. ama sonra çiğ yenildiğinde filizlerinin zehirlemeye yol açtığı tespit edilen bu bitki 1001 çeşitte tüketilmeye başlanıyor. öyle ki bir tarihte bir patates hastalığı sebebiyle patates verimi düşük geçince kıtlıktan yüzbinlerce insan ölüyor avrupada.
(yumurtanın yenilmeyecek bir şey olduğunun düşünüldüğü yıllar)*
+iddaya girerim ki şurda duran yumurtayı yiyemezsin... var mısın iddaya?
-varım lan... kim yiyemiyecekmiş görelim bakalım.... alırım 10 kağıdını ha!
+tamam len.... hadi ye!
-al yedim.... noldu? ver lan 10 kağıdımı...
+ben sana yumurta yiyemezsin demedim. yumurta olamazsın dedim.
-vermicen demi lan paramı?
vücut bile açlıktan önce yağlarını sonra kaslarını yemeye başlıyorken, tarih öncesi yaşayan insanların bu enfes lezzeti keşfedip günümüze taşımaları garipsenecek bir şey değildir.
dünya üzerindeki cinselliğin yumurtayla başladığını söylesem inanır mıydınız?
anlatayım efendim. ilk yumurta mağara kadını tarafından vibratör olarak kullanılmıştır. -deve kuşu yumurtasıdır.-
yine aynı bayan yumurtayı ağzına almıştır. ileri geri gidince yumurta kırılmıştır. tadı güzel gelmiştir.
bundan yıllar sonra ateş bulununca bunu pişirmişlerdir. böylece yumurta yemek haline gelmiştir.
yumurtanın haşlanması:
yine aynı mağara kadını bir gün yumurtayı suya düşürmüştür. bel fıtığı olduğu için eğilip alamıştır. "akşam kocama söylerim o alır." düşüncesiyle orada bırakılmıştır. güneş ısısı yüzünden haşlanmıştır. akşam kocası gelmiştir. yumurtayı almıştır. yumurtayı kırınca katı olduğunu görmüş ve yemiş.