topla tüfekle bile güç bela oluyor o işler. ha bizim insan hayatına saygımız var, demokratik hakkımızı kullanıyoruz derseniz, sizin devriminize sıçarım. senin devrim yaıp, kurmak hayaliyle yanıp tutuştuğun rejim demokrasi düşmanıdır. senin demokrasi ile işin olmaz o bakımdan, demokratik hakkımı kullanıyordum, kafama copla vurdular, kaval kemiğimi tekmelediler diye ağlama bebeğim. dedim ya senin demokrasiyle işin olmaz zaten. bide yumurtayla devrim olmaz, olan canım yumurtaya olur.
aynı şey taksimde 1 mayısta toplanmak için de geçerli midir? bunu diyen adam hayır der. o başka der. peki güzel kardeşim, ne farkı var bunun ondan? ikisinde de amaç tepkidir.
yumurta devrimi...
her yer yumurta olmuştu..
bir de yazın sıcağında açlıktan ağzı kokan solcu gençler, sokaklarda güneşin de etkisi ile yaptıkları devrimi kutluyorlar, hem de acıktıkları için asfaltta güneşin pişirdiği tuzsuz yumurtaları sökerek yiyorlardı..
bu yaptıkları şey muhteşemdi!.
çünkü artık kendilerinin de, ekim devrimine benzer bir devrimleri vardı!..
heyecanlı gençler ne yapacaklarını şaşırmış devamlı yumurta yiyorlardı..
bir ara bir ışık gördüler..
meğer hepsi bir rüyaymış..
boş bir rüya..
sonra çıktılar banka hesabına bakmaya. bir de ne görsünler!!.
başbakanlık bursu yatmış!.
günlerdir aç aç beklemelerine rağmen gittiler yine yumurta aldılar. ama pişirmediler..
en büyük idealleri olan yumurta devrimini gerçekleştirmek için yollara koyuldular..
bu hayallerden uyanmaları için daha kaç polis jopu yemeleri gerek?
bilinmez..