Zayiflatiyor . Ama nasılsa yulaf yiyorum deyip tatlı, abur cubur vs yersen bi ise yaramaz. Akşamları yulaf ezmesi süt onun dışında sabahlari normal kahvaltı ile biraz da sporla fit oldum.
yulaf yemek yerine bin tane seçenek var. yulafa insan besini olarak bakmam ben. gidin arkadaş bak söylüyorum güzel bir diyet listesi kullanın bunu şimdi üşenmeyip yazacağım
-Saat sabah 11 ya da 10 kalktınız. haşlanmış yumurta, beş zeytin, beyaz peynir bir küp yanına çay ya da kahve size kalmış. yeşillik istediğiniz kadar ve bir dilim ekmek. her gün bunları yemekten sıkılırız sürekli olur mu derseniz haklısınız aşağıda varyasyonlarını yazacağım ama en sade hali bu
-Sonra saat oldu 1.30 azıcıktan karnınız kazındı ya da kazınmadı. Bir meyve yanına da 6 tane fındık ya da badem. (meyve elma, nektar gibi meyve hacminde ise bir tane kayısı can erik gibi şeyler ise 3 tane çilek vs ise 6 tane yenilmeli)
-Sonra saat oldu 4 yine bi kazındı mı karnınız bir kase yoğurt yanına da yine yukarıda yazdığıma uygun bir meyve miktarı.
-6 da ise geldi asıl yemeğimizzzz. Günün çorbası istediğiniz çorba gelebilir aklınıza önemli değil. yanına yine bir dilim ekmek ve 4 dilim köfte kadar et ya da tavuk göğsünü ikiye bölün ortadan bir tanesi. yanına da üç kaşık tepeleme bakliyat ama yemeği değil bakın sadece bakliyat ve yine istediğiniz kadar yeşillik.
-akşam bir şey yemek istediniz yemekten sonra canınız çekti yine 8.30 da aynı şekilde dediğim gibi meyve ve yanına yine dediğim miktarlarda badem ya da fındık
-akşam 10 da kapanış olarak bir kase yoğurt ya da bir bardak süt (sütün içildikten sonra akşam daha iyi mideyi çalıştırdığına inandığım için ben şahsen süt içiyordum tabiki size kalmış)
*varyasyonlara geçersek. kahvaltı için omlet seviyorsanız eğer yapabilirsiniz lakin bir yumurta ve yağ olarak tavaya sadece bir şeker kaşığı yağ koyup fırça ile tavaya yedirip öyle kullanmanız lazım. böyle olunca da 5 zeytini kahvaltı menüsünden çıkarmalısınız. ikinci varyasyon olarak da iki tane tam buğday ekmeği arasına çok abartmamakla kaşar peyniri. yanına istediğiniz kadar yeşillik ve zeytin ama bu sefer de peynir yok.
*akşam yemeğinde ekmek yemek istemezseniz ya 5 tane sarma(yağını süzün) ya da yarım koçan mısır. çorba da içmeyecekseniz bu miktarı bir katı daha arttırıp tam mısır koçanı ya da 10 sarma da olabilir.
valla o kadar yazdım ama birilerinin umarım işine yarar. sağlıcakla kalın ve unutmayın kilo sevilecek bir şey değildir. kendinizi sevin siz her halinizle iyisiniz ama kilo kurtulunması gereken, vücudunuzu sağlığınızı ve hayatınızı negatif yönde etkileyecek bir unsurdur.
siz hiç ot (nebat diye genelleme yapalım) yeşillik hububat yiyen, yedikçe zayıflayan inek gördünüz mü?
aksine, mevsim iklimler ile doğada nebat bollaştıkça otçul canlılar daha da şişmanlar gelişir.
tam tersi durumlarda doğada iklim dengesi bozulur ve nebat azaldıkça ot hububat yeşillik yemeyen otçul canlılar zayıflar.
doğada vahşi yaşamda olan canlılardan ahır, çiftlik, ev, şehirde vb yerlerde yaşayan insan hayvan hepsi için bu gerçek yaşanır ve görülür.
teorileri bırakın ve pratiğe bakın.
sağlıklı olarak besleniyorum diyenlere... hiçbir bitki bazlı beslenme memeli canlılar başta olmak üzere (insanlar da dahil) otçul canlıları zayıflatmaz.
zaten sağlık tanımını zayıflıkla veya şişmanlıkla şekillendirmek cahillikten başka bir şey değildir. yok cahil değilim diyorsanız bu durum aptallıktır.
hele ki insanların son 30 yıldan sonra nebat (bitkisel) bazlı besleniyorum - sağlıklıyım demesi tam bir yalana dönmüştür. üretim artışı - rekolte için nebatlarda yapılan genetik çalışmalarla ortaya çıkan gdo'lu gıdaları hayvan yemi olarak kullanmakla ve bu hayvansal ürünlerin yenmesi ya da insanın bu gıdaları direkt olarak tüketmesi (örn; mısır, soya, domates vb) arasında sağlık sakıncaları için hiç fark yoktur.
bir de iklimlerin değişmesiyle, artan nüfus, sanayi ve enerji için (bio yakıt) tarımda istenilen verimin alınamaması ve ürünlerin iklimsel değişikliğe uygun olmamasıyla adeta dalında yok olan tarım ürünlerinin genetiğiyle oynanması, ürünlerin iklime toprağa uyum sağlaması kaçınılmaz oluyor.
bu gdo'lu ürünleri yemek-tüketmek insan bedeninde tıpkı benzinli arabaya mazot koymak veya 220 watt ile çalışan elektrikli bir eşyanıza 110 watt gelmesi gibi etkilere neden oluyor.
tanrı rab allah doğa evren vs ne diyor neye inanıyorsanız yaşamın bir zinciri var ve biz bu yaşam zincirini değiştiriyoruz. toprakta artık binlerce nebat çeşidi yetişmiyor. binlerce kilometrelik alanlarda binlerce nebat çeşidi artık tarımla 5-10 çeşide düşüyor. üstelik bu 5-10 çeşit nebat-bitki genetiği değişmiş, bu dünya bu doğa bu yaşamdan olmayan yeni bir tür nebat olmuş. diğer nebat/bitki yaşamını otundan ağacına meyvesinden sebzesine yok ediyoruz. insan dışı canlılar bakterilerden virüslere, böceklerden kuşlara, tarla faresinden tavşana solucana toprağa bu genetiği değişmiş kalan 5-10 nebattan etkileniyor onlar da değişime (+/-) uğruyor mutasyon geçiriyor.
doğa yaşam kendi doğası dışında gelişen bu duruma adapte olamıyor zararları absorbe edemiyor adeta insanların üzerine kusuyor.
tıpkı bozuk yemek yiyen birinin midesi bulanması gibi. ilk tepkiler virüsler bakterilerin daha dirençli hale gelip daha çok yayılması ve çok çabuk mutasyon geçirmeleri.
neyse konuyu uzatmayalım.
siz hiç zayıf inek gördünüz mü?
