"senelerce başörtülü öğrencilerin üniversite kapılarında çektiklerinin yanında" hiç te az değildir.
1968'den beri bir çok devrimci, demokrat, yurtsever öğrenci o üniversitelerin kapısında, sokak ortalarında öldürüldü.
Bu yobazlar bırak zulüm görmeyi, bir tane bile cop yemeyi, nezarethane-cezaevi kapısı görmeyi, tam tersine devlet eliyle beslendiler. en fazla, haklarında tutanak tutuluyor. zulme bak amına koyuyum. bizim derneklerimiz zırt pırt basılırken, gazetelerimiz toplatılırken; memlekette kuran kursu, ülkü ocağı açılmayan mahalle kalmadı. bunların gördüğü "zulmü", bugün polis tarafından coplanan öğrencilerin gördüğü zulümden fazla tutmayı boşver, karşılaştırmak bile haysiyetsizliğin bayrağını taşımaktır.
efndi olana kimse saldırmaz herkes sataşmak için değil gelişmek için çabalasa gelişiridik zaten. zaten akp saldırmasa tkp onlara saldırırdı yıldız neler gördü buna şaşcaz şimdi...
tkp liler her zaman ki gibi kavga çıkarır, sonrada suçu polise falan atar.
akp nin polisi değil devletin polisidir. kavga çıkarmaya çalışan embesillerin beynini patlatma yetkisi yoktur malesef.
vericeksin aslında plastik mermi kullanma yetkisini. ab-abd standartlarını yoksa ülkemizde polisin eli kolu bağlanmış durumdadır.
ha çıplak elle bile polisimiz kavgacı , yıkımcı gençliğin hakkından gelir elbette. ama polisimizi yormaya gerek yok.
ailesinin, çevresinin telkini ya da zoruyla kafası kapatılıp "erkekler saçını görürse siki kalkar, namusuna göz diker" mantığıyla kişiliksizleştirilmeyi inanç özgürlüğü kapsamına alanların alkışladığı olay.
6. yüzyıl arap yobazlığını ve kurallarını allayıp pullayıp demokrasi ve özgürlük bayrağı yapmak herşeyden önce gerçek demokrasi mücadelesinin anasına küfretmektir. kadını köleleştirip, namusu korunacak bir zavallı haline getirmek tam da demokrasiye fiili livatadır. bazı liboşlar da bunun peçeteciliğini yapmaktadır.
bu rezilliğe verdiğin desteği yoksulluğa, işsizliğe karşı mücadele edenlere versen, silaha yağmaya ayrılan paranın eğitime, bilime, üretime ayrılmasını savunsan, 21. yüzyılda kadının kafasını örtüp örtmemesini tartışmak zorunda kalmazdık.
elin adamı 300 milyon ışık yılı uzaktaki kuyruklu yıldızı rontluyor, kök hücreyle nerdeyse ölümsüzlüğü keşfedecek; bizim liberallerimiz, "aydınlarımız" dincilerin iktidar koltuğunun tozlarını alıyor.
yıldız hakkında bik bik bik bilmeden konuşan antenlerin tartıştığı konudur.
1) Yıldızda Yıllardan Beri Başörtüsü yasağı yoktur. o yüzden yıldızda yasağı protesto etmek saçmasapan iştir
2) AKPnin rektörü öncesinde Yıldız O görüntülerde görülen meydanda, TGBlisi, Müslüman öğrencisi, Atatürkçüsü, Yurtsevercephelisi, ve bilimum kulup sosyal örgüt masa açar, kendi çaplarında takılırdı. eski rektör zamanında büyük kavga olarak son senesinde bir kere kavga olmuş, o da EKim gençliğinin Atatürk afişlerini yırtmasıyla ortaya çıkmıştır. bugün okul kulupleri bile masa açamamaktadır.
3) yeni rektör zamanında okulda TGBLi istemeyen TGBli öğrenci istemeyen EKim gençliği bildiğin ortalığı yakıp yıkmış, mimarlık fakültesini rehin almış 3 gün boyunca kavga sürmüş her ne hikmetse polise rektör koskoca bir bina işgal edilmesine rağmen hareket izni vermemiş, ekim gençliğinin iti kopuğu elini kolunu sallayarak dışarı çıkmıştır.
4) EKim gençliği sol hareket olarak varken okulda her ne hikmetse Anadolu gençlikçilere, MTTBcilere bir allahın kulu bir şey dememiş, TGB vb ulusalcı milliyetçi hareketlerle uğraşılmıştır, Anadolu gençlikçilerle MTTBciler de Ekim gençliğine bir şey dememiştir.
5) bu yıl itibariyle ise ama okula TKP örgütlenmeye başlamış, Ekim gençliği bir kenara çekilmiş, Ekim gençliğine karşısında TGBliler var diye dokunmayan okulu yakıp yıkanları cezalandırmayan AKPnin rektörü, TKPyle AGDliler karşı karşıya gelince videolardan izlediğim kadarıyla ne baarıyonuz ibneler diye TKPlileri sopalatmıştır. Ekim gençliği de TKPliler AGDlilerden de polisten de dayak yerken uzaktan izlemiştir. yani sol toplandı basın açıklaması yaptı olayı klasik solcu internet sitelerinin hikayelerinden başka bir şey değildir. kavga olurken uzaktan izle, kavga olduktan sonra ortak basın açıklaması yap.
Bu denklem içerisinde araplar da Ruslar da, piyondur AKPnin rektörü Amerikalıları okulda egemen kılmak için (ki egemenlerdir anaları bellenmektedir okulların) grupları birbirine kırdırtıyordur. Akıllı olan Arap da olsan rus da olsan Amerikalıların iti ite kırdırma politikasına ayak uydurmamaktır. Ama akıllı olmayacakları için sorun yok.
ek: Okulda dün AGDliler varken bugün bir tane AGDli olmadan polisin ne baaarıyonuz ibneler diye rektörün TKPlileri sopalatmaası daha bir manidardır
sen değil miydin takana da takmayana da kimse karışamayacak. herkes benim güvencemde. kimse tedirgin olmasın diyen?
be mübarek herif!
sen tek başına devlet misin de böyle saçmalayabiliyorsun. aha gördük işte güvenceni. sözü söylemenden sayılı günler geçmesine rağmen yaşananlar ortada. terbiyesizsiniz. allah akıl fikir versin.
konu dışına taşıyorum burada arkadaş. tarafsız olarak olayı yorumlamak istiyorum çünkü tarafsızım zaten.
okulda sınavı kazanıp ailesinden ayrılınca lise yıllarında yapamadığı ergenlik serseriliğini ve kolpa hareketleri üniversite yıllarında birazda boyutlandırarak fiile döken bir grup öğrencinin okula giren polis tarafından dövülmesi olayıdır bu.
şimdi iki taraflı düşünelim. öğrenci kardeşlerimin açısı:
biz ilericiyiz, x hakları sıkıntılı bir hal aldı hemen bunu savunmalıyı ve ses getirmesi açısından bunu okulda yapmalıyız. ve yaptılarda ama yeterince ses getirmedi, yani basında yer almadı bile.
polis kardeşlerimin açısı:
saat gecenin bilmem kaçı; ihbar geliyor üniversitede eylem var, ortalık karışacak gidip durdurmamız gerek. ulan evde hanım bekliyor, sabahtan beri yorulduk, şimdi bu gençler hareketlidir de, gidip bi ağızlarına sıçalım da akıllansın ibneler.
windigo'nun yorumu:
günlük rutin olaylar, abartmaya gerek yok, gençler daha çok çalışmalı daha organize olmalısınız; polisler ise sizde aikido filan öğrenin, o elinizle tuttuklarınız insan.
Peki sonuç ne oldu:
polisler mesaileri bittiği için evlerine gittiler normal yaşantılarına devam ettiler. öğrenciler yedikleri dayak yanlarına kar kaldı.
yuh amına koyayım diyorum başka bir şey demiyorum! başörtüsüne karşı çıkmamak faşit terörü ve polis saldırısını meşrulaştırıyor demek!!! bunu diyen adam devrimcilerin devrimciliğini değil kendi demokratlığını ve iki yüzlülüğünü sorgulayacak arkadaşım önce.
geçmişte p-c başörtüsüne özgürlük eylemlerine katılmış, grup yorum da başörtüsünün okullarda serbest bırakılması için konser düzenlemişti. sonra ne oldu? islamcılar geldi halk bilim kulubüne ve tödef'lilere saldırdı. bu riyakarlığa rağmen p-c hiç bir zaman başörtüsü özgürlüğüne verdiği destekten vazgeçmedi. sapla samanı karıştırmayacaksın bir birine. bir şey doğruysa doğrudur, yanlışsa yanlıştır bu kadar basit. siyah ve beyaz gibi.
vah kürt milliyetçi hareketi vah.