birkaç "molotof kokteylli eylem" ile dönülebilecek karardır.
başka bir deyişle "zemin hazırlamak" dışında başka bir sik değildir bu. zira geçtiğimiz seçimlerde de aynı durum mevcudiyetini istisnai olarak sürdürüyorken, bir engel yoktu.
peki ne zemini, nasıl hazırlanıyor? önce ysk, bağımsız 12 adayı veto ediyor, sonra birkaç tanesi toplanıp sağa-sola saldırıyor, aynı süre zarfında siyasilerimiz çıkıp da "bu durum, demokrasiyi baltalıyor" diyorlar ve sonuç olarak "politik bir açmaz, fiili tahribata sebep olabiliyor" şeklindeki tehdit içerikli alt mesaj veriliyor insanlara. hani siyasi ve "yok yere" onlarca, yüzlerce insanın canını tehlikeye mi atalım? tabi ki hayır...
ben, meclisimde bir siyasetçiye yumurta attıkları için "40 sene hapis cezası istemi" ile yargılanan öğrencileri görmek istiyorum o hâlde arkadaş. molotof kokteylinin, nasıl yapılacağını da az-çok biliyoruz. e benim gibi düşünen birkaç kişi olsun bulabileceğim kanısındayım da... en kötü ihtimalle biraz taş kömürü, biraz makarna ve un ile çözerim yandaş konusundaki eksikliği.
"onlar da ana kuzusu" ağlaklıkları eşliğinde teröristleri aklamaya başladığımız süreç "hadi avradı da verelim ki sorun çıkmasın" raddesine doğru seyrediyor kimi karakter yoksunları için. ne diyelim, açıp da verseler bari "avrat açılımı" diyerek...
bu ülkede duyarlı ve namuslu insanların yolu akıl hastanelerinden ve cezaevlerinden geçer.
bir şeyleri değiştirebilmek için o insanlar bedellerinide öder. bedeli ödenmişe tekrar ceza kesmeye kalkana kimse oh ne iyi ettin demez.
ysk, geçmişte de bugünde birilerinin işine gelen kararları alabilmektedir.
sorun açıktır. barışın yolu parlementodur. parlemontoyu bedel ödemişlere kapatmak barışın yolunu kapatmaktır.
anayasa da, ysk kurallarıda bu ülkenin insanları içindir.
barış, bunlar aşılarak gelecekse bunlar aşılmalıdır.
varolan barajlar anlaşılan yetmemiş.
korkunun ecele faydası yok derler. süreç, barış lehine işlemektedir.
parlemento da temsiliyeti bulunmayan her düşüncenin, her topluluğun o ülke yasalarına, kurallarına isyanı, başkaldırısı, tepkisi meşrudur. bu başkaldırıya "terörist" diyense açıkca devlet terörüne davetiye çıkarandır. devlet, halkın devletidir. bir zümrenin, bir görüşün, etnik bir yapının, dinsel bir kesimin devleti meşruluğunu yitirir.
adalet, temsiliyetle sağlanır. temsiliyetin sadece birilerine hak olduğunu söylemek diktacı bir yaklaşımdır.
halkın seçebilme, seçilebilme özgürlüğü hangi gerekçeyle sınırlandırılırsa sınırlandırlsın adil değildir.
bu anlamda beğenmediğim, tasvip etmediğim her türlü düşünceninde, etnisiteninde, dinsel topluluğunda temsiliyet hakkını savunmak, seçme ve seçilebilme hakkını savunmak benim boynumun borcu olmak zorundadır.
siyaset yapabilme özgürlüğü yoksa, demokrasi olarak yutturulan şey ne acaba?
son derece tehlikeli bir karardır. kürtlere ovada siyaset mi dağda siyaset mi tartışmalarına yol açan bir karardır. siyasi bir karar olduğunu düşünmek son derece zayıf bir durumdur. böyle olsaydı ysk'nın 12 haziran seçimleriyle ilgili, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanmasını da engelleyen kararın da alınmaması gerekirdi.
küçük faşocanların götünde patlamış veto.
golu atıp çılgınlar gibi sevindikten 30 saniye sonra gol yemiş futbolcular gibi ağlak olduklarını görür gibiyim.
şimdi bıdık faşocanları ysk önünde eylem yaparken görmek istiyorum.
"niye geri adım attınız, neden törrzztleri meclise yolluyorsunuz" deyyü.
hadiii, hadiiiiii!
götünüz mü yemiyor?
klavye polat jr.ları sizi!
ysk nın, ıcınde polise tokat atanların, bölücü zihniyetli olanların, imralıya mekik dokuyan insanların bulunduğu milletvekili adaylarının milletvekilliklerinin düşürüleceğinin halka beyan edilmesinin ardınan buyuk bir topluluğun sevgi gösterilerinde bulunması ve yine belirli bir topluluğun sokaklara düşüp hadsizlik yapmasına sebep olan karar. Yerinde bir karar!
her otun bokun terör suçu sayıldığı ülkemizde , eline silah almamış , sadece toplantı ve yürüyüşlere katılmış kişilerin terör suçu işlemiş sayılması yanında kurumun (ysk nın ) ayrıca bunu özgürlükler aleyhinde yorumlamasının sonucudur.
ayıptır , günahtır , yazıktır beyler.
tutarsız ve geç alınmış karar.
iki tanesi zaten milletvekili iken alınan kararın meşruluğu tabiiki tartışılır.
önemli olan milletvekilliğinin paraya ya da oya değil, önce liyakata bağlı olması gereğidir.
liyakat aramadan meclisinize girmesine izin verdiğiniz güruhun pisliklerini süpür süpür bitiremediğiniz gibi birileri size niye süpürüyorsun da der.
beklenir. her siyasi karar, hukuki gerekçeler bulunarak aklanıyor hep zaten.
ama keşke bütün adayları veto etselerdi de, parlamenter demokrasi zırvalığından toptan kurtulsaydık.
türkiye tarihine geçmiş sayısız kara lekelerden biridir.
bu vetonun anlamı şudur:
1- kürtlerin siyaset hakkı yoktur, sadece susup türkleri dinleyecek.
2- kürtler insan değildir, sadece her yıl adapazarı'na fındık toplamaya, çukurova'da ırgatlık yapmaya gelmiş dünyaya.
türkler ise deniz kıyısında şezlongun altında uzanıp dalgalara karşı meyve suyunu yudumlamaya gelmiş dünyaya.
3- kürt bölgeleri gelişmemeli, hep geri bırakılmalı, teknolojiden, sanayiden, ticaretten ve buna benzer iktisadi alanlardan soyutlanmalıdır aksi halde türk devletinin sonu çok yakındır, her an yıkılabilir.
4- kenan evrenin torunları hâlâ hayattadır ve terörist israil'in ajanlarıyla birlikte hizmet etmeye devam etmektedir.
yazarın özel bir notu: mhp ve benzeri faşist partiler bu yılki seçimlerde barajın altında kalma olasılığı çok yüksek. ne yapar? kırk yapar anasını satıyim...
hukuk dan , hatta kanunlardan ve hatta adayların durumundan bihaber yazarların salya sümük akıtarak sevindikleri , gerçekte bağımsız , demokrat adayların önünü kesmeye yönelik ayrımcı , faşizan bir dışlamadır.
nitekim tek tek ortaya çıkıyor. izinsiz gösteriye katılmanın terörizm görüldüğü ülkeye bu insanlar çok fazladır.
yukarıdaki sebepler yüzünden adaylıklar reddedilmiştir. kürtçülük adı altında bölücülük hesapları tutmadı bu sefer tabi, suçu zihniyete atmaya çalışın.
cehaletin ve maşa olarak kullanılmanın yeryüzündeki simgesi olarak, bir önceki seçimde 116 adayın veto edildiğini de bilmediğinize eminim, neyse. siz sakız gibi biji apo diye durun. vandalizmden başka bir boka yaramazsınız zaten.
kürt sorununun barışcıl yöntemlerle çözülmesine engel olabilecek ve içinden çıkılmaz bir hal almasına sebep olabilecek karardır. öcalan ve tafyasının kürt sorunundan var ettikleri kimliklerini ve kudretlerini perçinleyecek karardır. zira söz konusu sorun siyaset arenasına taşınıp sorun adledilen şeyler karşılıklı konuşulmaya başlandığında hadisenin birçok yönü gözler önüne serilmekte ve kürt insanları, aslında faşizmden başka bir şey yapmadığını düşündüğüm pkk politkası hakkında sağlıklı fikirler edinmekte ve radikalizmden uzaklaşmaktadırlar. hukuksuzluk bu ülkenin temel sorunu. hem de hepimiz adına. bu ülkede zulme uğramamış tek bir zümre, grup, cemaat, yapılanma yoktur. kemalist ve elitist yapının şekillendirdiği siyaset anlayışı bozulmaya başlamış iken aynı yapıyı yeniden güçlendirmesi muhtemel bir karardır. zira mevcut kutuplaşma ırkçı partilerin ve ırkçı legal ve illegal örgütlerin, ulusalcıların ve darbeci ordu yapılanmasının tam istediği ortamı yaratmaktadır.
olması gerekenin yapılması durumu. Bu insanlar yıllardır neye hizmet ettiklerini açıkça ortaya koymuştur. Bu adamlar imralı güdümlü olduklarını ifade etmekten asla çekinmedi. Şimdi bundan ben rahatsızken senin keyfin için ben buna neden katlanayım? Adam pkk ile tehdit etmiş daha 2. yazıda. Allah korusun, bu ülke karışırsa olan kime olur anlamak için kahpe ermenilerin durumuna bir göz atın. Türke ihanet ne ile ödenir iyice sokun kalın kafalarınıza.
kürtler demokratik yollar deniyormuş, barış arıyormuş...
Bu dünya üzerinde bir devlet söyleyin ki kendi bekasına kasteden bir örgüte karşı mücadele etmesin. Ama bu orangutan beyinliler pkk ateşkes yapıyormuş da asker neden operasyon yapıyor diye laf ediyor. Siz kimin itisiniz ki sizin ateşkesinizi türkiye cumhuriyeti kaale alsın?
Hiç tbmm tv izlememiş insanları kandırabilirsiniz ama bizi değil! Siz millet vekili oldunuz, bu iş demokrasi çatısı altında çözülür umuduyla milletvekillerinizin meclis kürsüsünde yaptığı onca kışkırtıcı konuşmaya sesimiz çıkmadı. Kavga çıkardınız sesimiz çıkmadı. Kürtçe özgür kaldı, bu olumlu bir gelişmedir dediniz ama ayıp olmasın diye dediniz. Üstüne bin tane laf ettiniz, çıktınız 'türkler kürtçe öğrensin, kürtçe resmi dil olsun, kürtçe eğitim dili olsun' dediniz. Daha bu hafta erzurumda bir tıp öğrencisi kıza saldırdınız. Çünkü orospunun biri ona 'kızım sen kürt müsün' diye sorunca 'teyze ne farkeder' demesini dert ettiniz, kıza kürtçe öğrenmek istemiyorum dediği için saldırdınız. Kalabalıkken saldıran köpekler gibisiniz.
Siz barış aramadınız, siz ermeni soykırımını savundunuz, atatürk'e saldırdınız, kutsal saydığımız bayrağımıza saldırdınız, dağda namazla alay eden videolar çektiniz, bize meydan okudunuz şimdi utanmadan siz suçlusunuz diyorsunuz. Biz kendi suçlarımızı kabul edecek kadar yükseklerdeyiz. Eziyet gören, haksız yere öldürülen kürtleri de biliyoruz, özür diliyoruz, sizden af diliyoruz, kardeşliğimizi sunuyoruz ama siz düşmanlığımızı istiyorsunuz. Bu gidişle istediğinizi alacaksınız ve sizi o zaman ne abd, ne ermeniler ne de fransa elimizden alabilecek.
Aklınızı başınıza alın, türk susuyor diye cesaret bulmayın, türk neymiş öğrenmekte ısrar ederseniz öğrenirsiniz.
Şu fitne peşindeki adamlar için yırtınacağınıza said nursi'yi takip etsenize! Beyin lazım ama işte o eksik.