--spoiler--
Türkiyede üretilen sütün üçte biri yoğurt olarak tüketilir. Yılda 2.2 milyon ton yoğurt tüketiriz. Bunun 400 bin tonu şimdilerde sanayi yoğurdu. Sanayi yoğurdunun parasal değeri 1 milyar lira dolayında. Sanayi yoğurdunda piyasaya çokuluslu, yabancı firmalar hakim.
Bunlar bazı büyük yerli firmaları aldı. Kendi markaları ve satın aldıkları markalarla dünyanın her yanında üretilen ve satılan yoğurt tadını, türünü Türk tüketicisine alıştırmaya çalışıyorlar. Başarılı da oldular. Bizim geleneksel kaymaklı yoğurt tadını unuttuk. Her yerde satılan tatsız bir yoğurt yiyoruz.
Eski geleneksel Türk yoğurdunu üretmek için yoğurtçularımız ve ev kadınlarımız, sütü 100 derecenin üzerinde kaynattıktan sonra ılıtır, ılıyan sütü daha önce yapılmış yoğurtla mayalandırır, ılık bir ortamda saklayarak yoğurt haline getirirdi.
Süt 100 derecenin üzerinde kaynayınca içindeki su miktarı azalır, katı maddenin yoğunluğu artar. Katı maddenin içinde protein, mineraller, laktoz ve yağ vardır. Süt ne kadar su kaybederse katı maddesi o kadar artar. Yoğurt daha katı hale gelir.Amaç maliyeti düşürmek
Sanayi yoğurdunda süt en fazla 80 derece ısıtılır. Su kaybetmesine izin verilmez. Süt ne kadar su kaybetmezse, yoğurdun içindeki süt miktarı o kadar çok, buna karşılık protein, mineraller, laktoz ve yağ o kadar az olur. Yoğurdun kıvamı tutmaz. Sulu olur.
Sanayi yoğurdu, yurtdışında büyük kimya tesislerinde üretilen ve dondurulduktan sonra kuru hale (toz haline) getirilen ve yurda ithal edilen bakterilerle üretilir. Yoğurt yapımını başlatan iki ana bakteri türü (Prof.Dr. Emel Sezginden öğrendiğime göre bunların adı Streptococcus thermophilus ve Lactobaccillus delbruecki surp.bulgaricus dur) ve tadını belirleyen bir dolu alt bakteri türü vardır.
Uluslararası yoğurt üreticilerinin hedefi (1) Tüketiciyi tek tür, tek marka yoğurda alıştırmak. (2) Sulu süt kullanarak yoğurt maliyetini düşürmek.
işte bu oldu. Sanayi yoğurdu üreticileri, bakanlığa baskı yaptı. Gıda Kodeksi Komisyonu karar verdi. Karar, 16 Şubat 2009da Resmi Gazete&de yayımlandı. Yoğurda yüzde 12 katı madde şartı kaldırıldı. Süt proteini miktarı yüzde 4den yüzde 3e çekildi.
Bundan sonra sanayi yoğurdunun içinde insan sağlığına yararlı maddeler olmayacak. Yoğurt yiyerek protein alma şansı kalmıyor. Doğal minerallerinin miktarı en aza iniyor. Yoğurtçu Lobisi başarılı oldu. Devlet zoruyla Türk halkı (büyük bölümü ithal süt tozundan yapılacak) sulu yoğurt yiyecek.
Çok çok büyük bir tehlikeyi, şimdiden hatırlatayım. Bir süre önce Çinde büyük süt skandalı çıktı. Sulu süt kullanarak çocuk mayası yapanlar sütü koyulaştırmak, azotunu artırmak için içine melamim maddesi kattılar. Çok sayıda çocuk öldü.
En az katı madde şartı kalktığı için, katı maddesiz sulu yoğurt üretecek firmaların (Olamaz ya, diyelim ki oldu!) biri kötü niyetli davranır da yoğurdu katılaştırmak için ek kimyasallarla kıvamı yoğunlaştırma arayışına girerse, bunu kim izleyecek? Bu kötü davranış sonucu ölecek çoluk çocuğun hesabını kim ödeyecek?
Türkiye ithalatı yasaklamıştı
Çinin melamin katkılı süt ürünlerini ABDye ve başka pek çok ülkeye ihraç ettiğinin ortaya çıkması, Çindeki çocuk ölümlerinden bu yüzden olduğunun ileri sürülmesi Türkiye’de de tartışma yaratmıştı.
Tarım Bakanı Mehdi Eker,;Çin menşeili süt ürünleri içinde melanin bulunabileceğ ine ilişkin bilgi üzerine tedbir aldık. Bundan sonra kontrol belgesi vermeyecek. Zaten sadece süt tozu ithalatı olmuş demişti.
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Yetim de yaptığı açıklamada, şöyle demişti:
Melamin, kimyasal bir bileşik. Sütteki proteini yüksek göstermek için toz melamin katılıyor. Bunların insan sağlığı üzerindeki toksik etkisinin az olduğu söyleniyor. Ancak kesinlikle doğru değil. Çünkü melamin çeşitli böbrek ve damar hastalıklarına, ürogenital sistemlerde büyük zararlara, hatta kansere bile neden olabiliyor.
--spoiler--
KENDi YOĞURDUNU KENDi YAPAN NESLiN SON ÖRNEKLERiNiN UMURUNDA OLMAYAN DURUMDUR. ALIR SÜTÜMÜ KAYNATIR YAPARIM KENDi YOĞURDUMU KATKI MADDESiZ- SAF YOĞURT. HEM YAĞI ALINMIŞ SÜTTEN YAPILAN YOĞURDU TAM YAĞLI DiYE YUTMAMIŞ OLURUM.
(bkz: medyanin çarpıtıcı yani)
en bilir kişi olan gıda mühendislerinin yeni karışımın sağlık standartlarinda olduğunu söylediği demeç hala kulaklarimizda,
--spoiler--
16 Şubat 2009 Tarihli 27143 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Fermente Sütler Tebliği'nde:
-Yoğurt yapılacak sütde bulunması gereken en az protein oranı yüzde 4'den yüzde 3'e indi.
-Yüzde 12 katı madde bulundurulması şartı kaldırıldı. Bu değişikliğin anlamı yoğurtların daha az protein içereceği, sütün içinde bulunan yararlı minerallerin yoğurtta bulunmayabileceğidir.
--spoiler--
Kısaca yoğurdumuz bir takım baskı ve çıkar ilişkileri sonucu sulandırılmıştır.