mary shelley romanında uyarlanmış olan ve gene wilder'ı ekranlara taşıyan filmlerden biri olan 1974 amerikan yapımı. komik bir şekilde dr. frankenstein'ı konu alan filmde, peter boyle da baş göstermekte. sci-fi'lerden hoşlananların sevebileceği türde...
Mel Brooks ustanın diğer filmlerine nazaran daha ciddi bir komedi. Malum Mel Brooks günümüz sinemasına parodi filmleri kazandırmış birisi ki Çıplak silah, Scary Movie gibi filmler varsa onun sayesindedir, filmin puanı bu yüzden fazla olabilir o yüzden bunu dikkate alarak izleyin. Herneyse başta da dediğim gibi parodi sineması olarak Brooks bu sefer absürd sahneleri ve göndermeleri oldukça az kullanmış, bunun yerine Frankenstein hikayesine kendi bakış açısıyla yaklaşıp ortaya oldukça komik bir Frankenstein çıkarmış. Gene Wilder ise hakkını vermiş ama ben en çok uşak rolündeki Marty Feldman ı sevdim. Filmin genelinde çok gülmesem de yapılan işi sevdim. Herkese hitap etmeyecek bir film bu yüzden izlemeden önce biraz araştırıp hatta öncesinde Blazing Saddlesı izleyerek karar verin.
Frederick Frankenstein, Amerika’da nöroloji alanında çalışmalar yapan genç ve azimli bir doktordur. Mesleğine ve pozitivizme aşık Frederick’in hayattaki en büyük trajedisi, ölülerle yaptığı deneyler yüzünden büyük ve kötü bir şöhrete sahip Baron Frankenstein’ın torunu olmasıdır. Büyük dedesinin çalışmalarını biilimdışı gören ve bu çalışmalarla ilgili tüm bağlarını koparmak isteyen doktorun hayatı, Avrupa’dan gelen egzantrik bir avukatın kendisini görmesiyle baştan aşağı değişecektir. Avukatın bilgilendirdiği üzere, Frederick’e büyük dedesinin şatosu miras kalmıştır ve acilen anavatanı Transilvanya’ya gitmesi gerekmektedir. Aile mirasını ziyarete giden Frederick, Frankenstein’ın şatosunda uçarı kambur Igor ve güzel asistan Inga ile tanışır. Frederick, Igor ve Inga; kısa zamanda Baron Frankenstein’ın gizli çalışmalarına ulaşacak ve tarihin en ünlü deli biliminsanının deneyini yinelemeye çalışacaklardır...
