nasil ki galatasaray gonlumuze kazinmis, merve ildeniz'e karsi duydugumuz ilgi, platonik asklarin en klaslarindan birini tattirmis ise freddie mercury'nin vokalligide muzikal zevkimin oturmasini saglamistir; bu sarki ise freddie mercury'nin love of my life ve under pressure'dan sonra seslendirdigi muzikalitesi en yuksek 3. sarkidir gozumde ayrica klibindeki o adem elmasi portlemis ibisin bunalim triplerini cekiyorsam freddiem sirf senin o guzel sesin icin..
queen şaheserlerinden sadece birisidir. bünyedeki adrenalin salgısına ivme kazandırdığı yönünde çok ciddi bilimsel olmasa da deneysel tespitlerim vardır...
müzikalitesi çok uzak bir yerlerde olan, ''yok böyle bir olay'' dedirten süper ötesi queen şarkısı..
edit: pop rock olarak bilinen, efsane ötesi, 'dünyanın belki de gelmiş geçmiş en büyük vokali' olarak gösterebileceğim freddie mercury 'nin, 24.11.1991'de göçüşünden sonra ve de innuendo albümünden sonra 1995 senesinde, daha önce piyasada olmayan kayıtların toplamalarıyla çıkarılmış, made in heaven albümünün belki de en iyi şarkısı.. 'benimle alay etme, dalga geçme' gibi bir anlamı vardır.
ama, bu parça başka bir parçadır; öyle bir parçadır, ki insanı başka yerler sürükler, bir damla gözyaşı ile içinizi oyar, kat kat olur içiniz.. melodisi ilginçtir, ama bir o kadar da ferahlatır dinleyen isanı. girişi itibariyle yine ilginç bir başlangıç yapar; sonrasında da gelişme itibariyle, basıyla, gitar ritmleriyle, davulcusunun ritme mükemmel uyumu ile bitirir olayı. her nasıl insanların 'kime göre, neye göre' denen cümlenin içini ve de anlamını boş bırakmama amacını güden kişiler gibiymiş gösterilirmişçesine bu şarkı da, benim fikrimce, zannımca yalnız kişilerin favori parçasıdır. sanki, geri dönüşü olmayan bir yola gidip de, gitmeden önce bir daha görmemecesine, görememecesine bir selam çakmaktır bu şarkı...
geri dönüşü olmayan bir yola giderken selam verip, gitmeden önce bir daha görülmek isteyenleri görmemecesine, görememecesine..
