Yoruldum bu ülkeden, belirsizlikten, insanlardan. yoruldum mutlu gözükmeye çalışmaktan, yalan söylemekten yoruldum. Sabahları bir şey yokmuş gibi uyanıp güne unutmaya çalışarak başlamaktan, geceleri hatırlayıp uyuyamamaktan, umut beslemekten yoruldum.
Olumzsuzluk barindiran ifadedir. Eveli gün kına, dün düğün derken yaşlı ve yorgun bedenim takattan düştü. Diyarbakir'dayim, yeğenim burada görevli onu evlendirdik. kâr yağsın diye bekliyorum ondan da tık yok. neyse yarın dönüyoruz canım izmir'e.
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
tabutumun üstünde zar atıyorlar
cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır
toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar
denize yaklaşınca kumlar ve çakıl taşları
geçmiş günlerimi aşağılamaktadır.
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Ve rüzgar buruşturuyor polis raporlarını
kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar
bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden
çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar
denizin satırları arasında.
Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin
küfre yaklaştıkça inancım artıyor.
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan
saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.
Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
başından başlayabilirim.
Sınavlardan, haberlerden, mesleğimden, yazmam gereken makalelerden, sunmam gereken konulardan bıktım.
insan olmak yorucu bi şey. Kötü olmak her zaman daha kolay. Nefsimize söz geçirmek zor. Mesela yalan söylemek daha kolay ya da ihtiyaçlı insanlara yardım etmemek. Sorumluluklarımız sırtımızda yüke dönüşüyor, kafalarımız içinde 40 tane tilki ve kuyrukları asla birbirine değmiyor.
Onu bunu geçelim. Elimden geleni yapmazsam bu dünyadan gözlerim açık gideceğim. Hayvanlara, insanlara yardım edip yorgun bir şekilde ölmek istiyorum.