Yapmak istediğim ama bir yandan bunu yapmamam gerektiği bana ihtiyacı olan insanların olabileceği düşüncesi, geleceğe yön verme hayalleri.. Düşünmekten yoruldum.
yapılması gereken ... yatağına uzanmak ve buz gibi yorganı üzerine çekip derin bir uykuya dalmak... sabah uykunu almış olarak uyanıp, denizin mis kokusunu içine çekerek kumsalın incecik kumları üzerinde çıplak ayakla dolaşmak... bunlar bizim gibi hayat köleleri için fazla şeyler öyle değil mi ? her zaman yorulmaya devam eden bizler için...
nasıl ki; işten , bir yerden, okuldan vs gelince yoruldum deyip, köşeye çekilebiliyorsak, ruhen yorgunluğu da anlayıp, bazen hiçbir yapmamak en iyisi olacağı için olabilitesi olabilen durum. kenara çekilmek, bir daha geri dönmemek anlamına gelmemeli.
Ben kendimden yoruldum. Kendimi bırakıp kenara da çekilemiyorum. Öylece gözlerimden süzülüyor bir kaç damla. Kısa vadade elimde olan yapabileceğim planımdan da vazgeçip devam ediyorum hayata. Bıktım.
Yorulan her insan, kenara çekilmeye meyleder lakin emeklerine yazık eder.
Bir düşünür der ki:
Eğer burada durup daha ileriye gitmeyeceksek, neden bu noktaya geldik?
Bence adam haklı beyler.
Takat meselesi sanırım.
Hepimiz hedeflerimiz için yaşıyoruz zannımca ve yol katediyoruz. Sırtımızda bir sürü yükle hemde.
Çaresizlik diyorum ben buna. Yada merdiven paradoksu.
(bkz: penrose merdiveni)
Şöyle ki olmadığını görebiliyoruz bazen. Fark ettiğimizde aslında hedefimize daha çok mesafe olduğunu görebiliyoruz yada olduğumuz yerde dönüp durduğumuzu.
Pes etmek yada vazgeçme aşaması başlıyor burada. Madem ulaşamıyorum napalım buraya kadarmış diye Bir düşünce sarıyor birden aklımızı.
Ve sonuç...
Boşa harcanmış bir ömür.