Bir rahatsızlık. Artık bünye o kadar çok yorulurki, uyuyacak dermanı yoktur vucüdun. Uyusa bile kısa zaman için de beyni uyandırır.
Şu rüyalarınızda uçurumdan düşme, trafik kazası, vurulma gibi sahnelerde çotanak diye uyanıyoruz ya hani. Bunu beyn bazen bilerek yapıyormuş, vücut uyutacak güçte olmadığı için sizi uyandırıyor. Bilimsel adını unuttum.
48 saat uyumadan çalıştıktan sonra en rahat yerim dediğiniz yatağınız ve yastığınız size diken gibi batar. uyumak için ayaklarınızın tutmamasına mı üzüleceksiniz yoksa odanın etrafınıda dönüyor olmasına , kulaklarınızın çınlamasına mı aldırış etmeyeceksiniz karar veremezken uykuya biraz daha gecikirsiniz. çözümü ve tavsiyesi ise ılık bir duş ve bir kas gevşetici ilaç almaktır.
sınav zamanları ve sabah evden çıkıp akşama kadar hastanenin belirli bölümlerinde hocaların peşinde yukarı-aşağı yapmanın sonucunda otobüste bile uyuyabilen bünyenin nedense yatağına gelince bacak ağrısı ve sahiden de yorgunluktan uyuyamamasıdır. asıl can sıkıcı olan bir süre sonra kişi yorgunluktan değil 'lan çok yorgunum, uyuyamıyorum! sabah çok erken kalkıp kalanını halletmem lazım, uyumam lazım.. uyumam lazım' diye stres yapmaktan uyuyamamasıdır. ***
ilk bakışta öyle saçma bir şey gibi gelir ki insana , ''hadi ordan be! öyle saçmalık mı olur?'' dedirtip , kestirip attırır bir kenara ama gerçekten böyle bir şey vardır! başına gelmeyene de saçma gelebilir , o da doğrudur , ona da kimse bir şey diyemez... bu kadar fasa fisodan sonra açıklayalım:
kişinin günü o denli yoğun geçmiştir ki , gün sonunda eve gitmeden önce tek düşündüğü ne yemek , ne içmek , ne bok , ne püsürdür! sadece uyumak , uyumak , uyumak ister... eve gider sonunda. gebermiştir artık. kolunu kaldıracak dermanı yoktur. pijamalarını bile zor giyer. yatağa girer , kendisini salar ama uyuyamaz. çok yorgundur ama uyuyamaz... zaten her tarafı sızı içindedir. ayaklarına inen kara suların da etkisiyle , uyku tutmaz. ne yaparsa yapsın uyuyamaz. bu olay sadece o güne özeldir. yoksa normalde uyur , fakat o gün yorgunluktan uyuyamaz bile...
işte böyle bir şey. anlatması da zor bi hede. yaşayan bilir... *