uzun bir zaman geçtikten sonra şiddetle özlenilen bir duygudur. belki de gençlik döneminde yaşanılan aşkların, geride bıraktığı, bırakacağı en şirin duygulardan biri de budur.
yorgan altında sevgiliyle telefonda konuşmaktan daha dürüstçe bir eylemdir.zira
günümüz erkekleri anası babası duymasın diye yorgan altına kaçar oldular..
maksat farklı artık gençler..sandığımız gibi deil yani durum.
böyle güzel bişey, özlenen... geçmiş zaman olur ki...
soğuk bi kış gününde yorgan tepeye çekilir, telefonun ışığı içeriyi aydınlatırken fit fit fit mesaj çekersin, cevap gelir telefonun ışığından mıdır bilinmez yüzün aydınlanır, tekrar çekersin... için de yorganın içi gibi sıcacık olur. mesajın cevabını beklerken telefonu yanağına koymalı ki titrediği zaman yanağını okşuyor gibi olsun. isteyen başka yerlerine de koyabilir *
ööyle yavaş yavaş gelir uyku.
hem böylesi aramaktan daha ucuzdur, hem de mesajlaşmanın ayrı bir tadı vardır böyle, düzenli cevap atan birisiyse karşıdaki.
ilginç bir fantezidir. zira aynı şey yorgan üstünde de yapılabilir. yorgan altında oksijensizlikten ölmek ya da terlemekten ne gibi bir zevk alınır o da meçhuldür.
(bkz: gençlik heyecanlı)
hey gidi günler avea'nın 5bin kampanyasını ilk çıkardığı günler, öss hazırlığında ders bitirilir koş koş yatağa gir sevgiliye mesaj at. ne tatlı heycandı be şimdi doğum günü pastalarımın ilk diliminde bile bulamıyorm o heycanları.
telefon tuşlarından çıkan "çıtık çıtık" sesleriyle, sevgilinin yazdığı güzel şeylere gülümserken, insanın yüzüne bi sıcaklık gelir ya, kendi mesajını gönderdikten sonra heyecanla onunkini beklersin ya, işte bu yüzden harika bir uyku öncesi aktivitesidir, süper uykuya dalma şeklidir.