avcılık, toplayıcılık çağıdır. bu dönem insanları nerede yiyecek bulurlarsa oraya giderlerdi. orman, ırmak ve göl kenarlarında, bulabildikleri zaman da doğal mağaralarda yaşarlardı. mağaralarda yaşam yaklaşık 100000 yıl önce, buzul çağı'nın sonuna doğru gerçekleşti. alet olarak taştan tek ya da iki taraflı el baltası ile yaprak şeklinde bıçaklar kullanmışlardı. ilk taş baltaların yapımcıları dik duran insan anlamındaki homo erectus adı verilen daha gelişkin bir insan türüydü.
feci halde yukarıdakiyle alakasız bir yorum: içimde kalmasın.. düşünüyorum da; hani ilkel yerlerde bu devir insanları gibi konuşmadan yaşasaydık, bulduğumuzla yetinseydik daha mutlu olamaz mıydık acaba? şu an elimizdekilerin değerini bilmeden yaşamak, anlamsız birbirimizi kırmak daha da ilkellik göstergesi değil mi yoksa? evet; kesinlikle geriliyoruz -kişilik olarak-.
hacı şakir'in icadından önceye rastlayan devirdir. delikli taş yapma hevesli abazan gençlerin taş yontma girişimleri neticesinde taşın yontulup şekle sokulabileceği keşfedilmiş ve bu eylem bir devre ismini vermiştir. bereket tanrısı dediğimiz, aslında vibratör olan yontma taşın üretimi de bu zamana denk gelmiştir.