peki hırsızlık değil de nedir sayın parti müftüsü ? itibarlı, şerefli bir meslek midir mesela ? mesela bir müslümanın yapabileceği bir iş midir? helal midir ? yapanlar cennete mi yollanıyorlar yoksa ? yolsuzluk şerefli bir iş midir ? hırsızlıktan daha hafif birşey midir ? bunları sıkıysa cevapla, kulübenden çıkıp sahibine danışman için sana süre de varıyorum, hadi bakalım, kolay gele..
"Bir başka yazıda yolsuzluğa hırsızlık demenin hem seküler kanun hem de islam ceza hukukuna göre hata, yalan ve iftira olduğunu açıklayacağım. Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç hırsızlık suçu değildir. "
yukarıdaki yazı hayrettin karaman'ın söz konusu yazısının tamamı. lakin görülüyor ki değil latin harfleri, değil eski harfler klingon alfabesi gelse bizim zerzevat okumaz.
hayrettin karaman tarafından ortaya atılmış bir iddia. yolsuzluğun suç olduğunu ama hırsızlık suçu olmadığını iddia ediyor. bunu hem de şerri ve seküler hukuka göre böyle diyor. hangi kapsama girdiğini anlatacakmış.
Bir adamın evine girip parasını çalsan sadece o adam ve hane halkının hakkına girersin ama kamu malını çalarsan tüm ülkenin hakkına girersin. Ne denir bilirsiniz o paralarda tüyü bitmedik yetimin hakkı var. Fetva adamına göre olmamalı.
bunlara sorsan faizin haram olduğunu da söylerler. ama akp dininde öyle olmadığını biliyoruz (bkz: faiz helaldir)... cahil bunlar cahil... "kardeşlerim, paraleller her yere sızdı. diyanet işleri teşkilatımıza bile... eyyy diyanet, aklını başına al. milletten iyi mi biliyorsun? bu millet her şeyin doğrusunu bilir.."
not: paralel seven bir kişi değilim. tam tersi alayından tiksinirim. yanlış anlaşılmasın...
tıpkı hz. musa'nın, kızıl denizi ikiye yarması gibi, yolsuzluk ve hırsızlık kavramlarının arasındaki mesafeyi açmaya gayret etmiş, akape'nin resmi fetvacısı olarak bilinen hayrettin karaman beyanıdır.
"yolsuzluk, hırsızlık değildir. dolayısıyla, bu bizim çocuklar hırsızlık yapmamıştır, ama yolsuzluk yapmıştır, oda günah değil zaten. ama ayıptır, etik değildir tabi." demeye getirmiş. yersen.
kendi vicdanlarını bu "fetvaya" sığınarak bastırmışlar.
birde yazısının sonuna şunu eklemiş;
"Sözü kasten yanlış yere çekenler için bir daha tekrar edeyim: Ben asla yolsuzluğa ve bunun bir çeşidi olan rüşvete fetva vermedim ve veremem; yolsuzlukla mücadele başta devlet olmak üzere herkesin vazifesidir. Ama sorumluluk duygusuna sahip müminler insanlara, yapmadıkları bir günahı ve suçu isnad ederlerse günaha girerler; maksadım bunu hatırlatmaktır."
Bu yazının, tamda akp'nin yolsuzluk olayları patlak verdiğinde yayınlandığını hatırlatmak isterim(21.12.2014). bu adamın bu yazıyı yayınlama zamanlaması, bir savunma biçimi, bir algı yönetimi veya yönlendirmesi değil mi? ama yazdığı ve yaptığı birbiriyle çelişiyor. tıpkı akape gibi.
şimdi insani ve ahlaki temeli, bu zihniyet üzerine kurulu bir akape topluluğundan başka ne beklenebilir ki?
Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, bugünkü yazısında yolsuzluğa hırsızlık demenin hata, yalan ve iftira olduğunu iddia etmişti.
Ancak Diyanet Karaman'ı yalanladı. Diyanet'e bağlı olan "Alo Fetva Hattı" konuyla ilgili soruya Rüşvet almak, irtikab, haksız kazanç, yolsuzluk yapmak tabii ki hırsızlıktır ve haramdır. yanıtını verdi.
Diyanet buna delil olarak da Kuran-ı Kerim'in Nisa Süresi'nde yer alan "Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin." ayetini delil gösterdi.
KARAMAN NE DEMiŞTi
Yolsuzluk ve hırsızlığın aynı şey olmadığını, "hırsız" demenin iftira olacağını söyleyen Karaman, adeta yolsuzluğu önemsiz gösterme çabası içindeydi.
Karaman şunları yazmıştı:
(...) Bir başka yazıda yolsuzluğa hırsızlık demenin hem seküler kanun hem de islam ceza hukukuna göre hata, yalan ve iftira olduğunu açıklayacağım. Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç hırsızlık suçu değildir.
Aylardan beri bu iftiraya devam edenlerin ve ispat edilmemiş bir ithamı olmuş gibi göstererek tarihin belki en çirkin ve etkili algı operasyonunu yürütenlerin hedefinde Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve dolaylı olarak da Ak Parti'nin bulunduğunu bilmeyen yok. (...)
ERDOĞAN "YOLSUZLUK" iÇiN NE DEMiŞTi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan katıldığı bir canlı yayında "yolsuzluk" kelimesini yeniden tanımlamış ve "Yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım; devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu?" demişti. Yani para devletin kasasından değil de işadamlarından çıkıyorsa bu tanıma göre bir soruk yoktu.
