cahit koytak'ın her zamanki şahane üslubu ile kaleme aldığı mükemmel bir şiiri daha. öfkesini ta burdan hissedebiliyoruz cahit koytak'ın.
Fuhuş, saçını başını düzeltmeye,
kendine masum resimler seçmeye,
hatta süslenip püslenmeye bile
mahal görmeden,
güpegündüz, cascavlak ve kırıta kırıta,
zorbalıksa, çizmelerini gıcırdata gıcırdata
kışlanın kapısından kıvrılarak, kol kola,
siyaset meydanını arşınlayıp
'kadilkuzat' huzuruna dalınca,
artık şairlere söylenecek söz kalmaz,
şu sarhoş sözünden,
meczup sözünden başka:
''Tarih, yoksullara dağları deldirmek,
kendisine yeni yollar, geniş yataklar açmak
ve böylece, kalender şairlere de
'elden düşme' mitoslar bahşetmek istediğinde,
herkesin işini kolaylaştırmak için,
yalnızca kiralık katilleri, kiralık
maktülleri, paramiliter çeteleri
ve darbeci generalleri değil,
gün gelir - yoksullar, şairler
ve sarhoşlar geçmesin diye
geçitlere yasa kitaplarını yığıp
düz yolları tıkamaya kalkışan -
akıllı, icazetli fakihleri de kullanır,
aptallarla, hödüklerle birlikte.''